‘Sen beni eleştirecek cüreti nereden buluyorsun?’

Aslında bu soruyla başlıyor her şey. Eleştirilen insan, karşısındakinin niyetini tam anlamadığı için sinirlenir, öfkelenir. Eğer dostunuz sizi iyi niyetli eleştiriyorsa, neden sinirleniyorsunuz? Eğer kötü niyetli ve siz bunu biliyorsanız neden sinirleniyorsunuz? Eğer kötü niyetliyse neden sizin dostunuz?

Bazen bir şeyleri gözden kaçırabiliyoruz, bu çoğu zaman da olabiliyor. Çünkü günümüz dünyası çok hareketli… Durmaksızın akıyor. Haliyle, bir şeyler aklımıza gelene kadar yanlış da yapıyoruz, hata da. Ama bizi yanlıştan döndürecek dostlarımız, hayatımızı paylaştığımız yakınlarımız varsa işte hayat o zaman yaşamaya değer oluyor. Dost acı söylüyor, acıyı tatlı söylüyor. Dost, acıyı gizler mi? Gizlemez… Dost, yanlışları anlatmaz arkanızdan el ovuşturursa dost olur mu? Olursa o, koyun postlu kurttur.

Türkiye’de de gördüğümüz siyaset, hayatın ta kendisi. Yalanlarla, iftiralarla, kurnazlıklarla, koltuk/makam savaşlarıyla dolu. İktidarından muhalefetine öyle bir dönem ki bu, farklı bir ses çıkaran koltuğundan oluyor. Bu yüzden koltuk ve makam derdi için siyaset yapan vekillerimiz -işinin hakkını veren siyasetçilerimizi tenzih ederim- kendi çıkarlarını bütün bir ülkenin çıkarlarının önüne koyarak bulunduğu ortamda bir ‘hegomanya’ oluşturmaya çalışıyor. Yani kurtlar sofrasını kuran, yemek yediklerini o masada haklamak için çabalıyor.

Parti içi bu çekişmelerin partilerin amaçlarına zarar verdiği aşikar. Çünkü, sürekli eleştirilerin ve tartışmaların olduğu, bahsettiğim ortamın ağır bastığı bir durumda parti liderleri ekip arkadaşlarından uzaklaşırsa ne olur? İşte yaşadığımız bu durum, bu sorunun cevabıdır. Lider, parti içerisinde barındırdığı isimlere karşı güvensizlik duyuyorsa, eleştirilerin de doğruluğunu ve yanlışlığını ayırt edemez.

Güven olmayan ortamda eleştiri olmaz, eleştiri olmayan yerde de fikir olmaz. Fikir zenginliği yoksa başarı hiçbir zaman tayin edilemez. Bol bol konuşacağız ama ahlak yoksunlarını ayırt etmeden yol alamayız. Hep oldular, hep de olacaklar. Geçmişten bu güne, bu günden geleceğe her çağın problemi olacak, ahlaksızlık, onursuzluk. Düzgün insanlar çıkacak, bu düzene dur diyen. Yok değil. Seslerinin yükselmesi de güçlenmeleri de uzak değil.

Modern zamanın fikir katilleri, cinayetleriniz meydanda.