Bugün yine anlamadığım ama artık bir değil, beş değil, şehrini ülkesini seven çok sayıda paralı insanların söylediği bir konu ile güne başlamak istiyorum.

Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bu alanlarda yetkili belediye ya da devlet kurumları şehrin önemli yerlerini arsalarını ihale yolu ile satıyorlar.

Evet bizde gazetelerde ya da resmi internet sitelerinde veya belediyelerin şehrin muhtelif yerlerine astıkları pankartlar ile bu arsa satışı duyurularını görüyoruz. 

Buraya kadar her şey güzel.

Uğur Başkan ile birlikte bu iş daha profesyonel ve belediye açısından paraya dönüşmesi için yapılır olmaya başladı.

Uğur Başkan başkanlığındaki satışlar aslında belli noktalarda şehrin geleceğinde cazibe merkezleri de oluşturacak biçimde dizayn ediliyor.

Bunların yanında tamamen ekonomiye ve iş istihdamına yönelik sanayi sitelerinin oluşması için arsa satışları yapılıyor.

Uğur Başkan iki dönem başkanlığı zamanında Selçuklu’da bunları çok güzel yapmış ve bugünlerin yolunu açmıştı.

Özellikle sanayi bölgelerinde arsaları olan fabrikaları olan kesimin bir isteğini sizlerle dolayısıyla da kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

................

Bu duyarlı insanlar belediyelerin sattığı arsaların Organize Sanayi bölgelerindeki arsa satışlarında olduğu gibi toprağın 20 yıl bekletilerek ranta dönüşmesinden ziyade hemen üretime geçmesini istiyorlar.

Bu iş Organize Sanayi Bölgelerinde şöyle imiş.

Arsa satışları gerçekleştikten sonra 2 yıl içerisinde inşaatın başlaması ve 5 yıl içerisinde de bu fabrikaların üretime geçmesi şartı varmış.

Ancak belediyelerin özellikle bu bölgelerde sattığı arsalarda ise asla böyle bağlayıcı bir durum söz konusu değilmiş.

Parası olan ihaleye giriyormuş en güzel yeri alıyormuş 20 yıl burayı atıl bir vaziyette çöp ve moloz yığını şeklinde bekletiyormuş.

Tabii ki bu toprakta 20 yıl içerisinde bire bilmem kaç yirmi vererek para kazanılıyormuş.

Elbette parası olan parasına para kazandıracak.

Hele hele bu iş yasal ise kimsenin kimseye tek laf etme hakkı dahi yoktur.

Ancak öyle bir dönemdeyiz ki ülkeyi yönetenler, şehri yönetenler bir kişiye iş istihdamı bulabilmek için kılı kırk yarmaya çalışıyorlar.

Üniversite mezunu gençler hastanelerde temizlikçi olabilmek için vekillerden ümitlerini kesmiş bakan yakını arıyorlar.

Geçen gün bir yerde bahçe temizliği, botanik düzenleme işinde çalışan ellerinde kürek bulunan iki genç işçiden birinin Veteriner diğerinin Ziraat Mühendisi olduğunu öğrendiğim an yerin dibine geçmiştim.

............

Burada arsadan, ranttan paradan küçük bir yene temas etmek istiyorum.

Elbette Reis en iyisini bilir.

Ama ilk günden bu yana her ile bir üniversite, yetmedi her ile yapabildiğimiz kadar üniversite yaparak gelinen noktada bugünlük için milyonlarca işsiz üniversite mezunu orta yerlerde perişan vaziyette.

Biz böyle üniversiteleri çoğaltmaya devam ettikçe bu iş gittikçe de artacak gibi.

Nokta...

.................

Tekrar yazımızın başına dönüyoruz.

Belediye arsalarının satışının ardından organize sanayilerindeki arsa satışı ve inşaat işlerindeki uygulama olsa zaten belediyelerimiz bunları yapardı.

Demek ki bu konuda belediyelerimizin elini rahatlatacak yasal bir durum söz konusu değil.

O zamaaaan iş taaa Ankara’ya kadar uzanıyor.

Bence bu işe ilk olarak ciddiyetle el atacak isim Sayın Bakanımız Murat Kurum.

Bakan Kurum Sayın Cumhurbaşkanımızın prenslerinden olduğu kadar da Konya için bulunmaz bir büyük değer.

Naçizane duyarlı insanlarımızın gayet iyi niyetli ve samimi isteklerini de biz sizlere aktaralım istedik.

******

ŞEKER PANCARI KAMYONLARI

Sabah saat 09.00’dan önce idi.

Bir okurumuz önce bu kamyonun birkaç fotoğrafını bize gönderiyor ve ardından da diyordu ki;

“İyi sabahlar Uğur Bey,

Bu pancar yüklü kamyon sabah 9 civarında Meram Yeni Yol ile tankın bulunduğu kavşaktaki caddede ilerlemekte.

Eğer yanılmıyorsam yüksek tonajlı bu ağır araçların şehir içi trafiğine giriş çıkış saatleri vardı?

Bu uygulama bitti mi?”

..............

Vallahi o çok güzel uygulamanın bitip bitmediğini bizde bilmiyoruz ki...

******

UĞUR BAŞKAN DA İYİ NİYETLİ

YETKİLİLER DE İYİ NİYETLİ;

AMA İYİ NİYETLE BU SORUN ÇÖZÜLEMEZ

Okurumuzun uyarı ise sabah saat 09.00’dan önce Dedeman Otel’in bulunduğu o yoğun dönel kavşakta yaşadığım sinirlendiğim olay aklıma geldi.

Evet saat daha 9 olmamıştı.

Bu kavşakta iki araç zaten yan yana ancak dönebilir.

Sağda kavşağın içinde yine bir dolmuş durmuş ve yolcu alıyordu.

Aldı da.

Sonra şoför arkadaş gayet normalmişçesine sol aynasına bakmadan durduğu yerden hareket etti ve gitti.

İleride 100 metre ileride de trafik polislerimiz iyi niyetli bir şekilde uygulama yapıyorlardı.

Bu uygulama saat 08.00’de başlamıştı.

Çünkü benim aynı kavşaktan ikinci geçişim idi.

............

Gelelim Konya’nın şehir içi trafik rezilliğine.

Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın şehir içi trafik düzenlemesi ve sorunun büyük bir bölümünü ortadan kaldıracak radikal sistemi hazır.

Ama bugün için bunu uygulama şansı sıfır. (Bu siyasetin gözü kör olsun)

............

Şehir içi trafikte bazen haklı bazen haksız, direkt günah keçilerinden birisi olarak gösterilen dolmuşçularımızın Başkanı Esnafların Başkanı Sayın Muharrem Karabacak’ın iyi niyetinden vizyonundan asla bir şüphemiz de yok.

Ancaaaak Başkan Karabacak da bu esnaf için şu anda parmağını dahi oynatamaz.

..........

Gelelim şehrin asayişinden trafiğine kadar devlet adına bu işin 1 numaralı sorumlusu Sayın Başmüdürümüz Mustafa Aydın Bey’in bu işlerdeki bugün için ustalık döneminde iğne ucu kadar şüphemiz yok.

Amma velakin malum durum da Sayın Müdürümüzün belli bir noktaya kadar atış yapmasına izin veriyor.

O zaman?

O zaman bu iş buraya kadar gidiyor işte.

Hani benim bir sözüm var. Sık sık kullanırım. Kullandıkça da belli bir yerlerden bana yakışmadığı hatırlatılarak uyarılırım.

Hadi yine kızan kızsın ama yazacağım.

Durum vaziyetimiz şu.

Bu durum sizin bizim ve yetki unvan konum durumları ne olursa olsun tüm insanlarımız için geçerli

“Dam alçak değnek kalkmıyor”...

.........

Yarın görüşmek üzere.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Senin haklı olman benim haklı olmadığım anlamına gelmez. Hayata benim tarafımdan bakmadığın anlamına gelir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sağlık ocaklarına şifa bulmak için gelen insanımız burada kendisi kadar oraya gelen hastalar ile Sağlık ocağı personelinin sağlığını da tehlikeya atmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.