HER İNSAN BİR DEĞERDİR
İnsan kendi değeriyle var oluyor. Hayatın insafsız olduğunu düşünüp, küçük boşluklarımızdan vurulduğumuzu sandığımız anlarla doluyoruz çoğu zaman. Sanrı mı, yanılgı mı ya da doğru mu bilmiyoruz.
Değer algısı da bu noktada çıkıyor. Gerçek olduğuna inandığımız farklı algılar, bizi anlık idare ediyor, ama sormuyoruz kendimize; değeri alıyor muyum yoksa veriyor muyum? İkisi de tek taraflı olduğu zaman insana kendi toprağında yanlış tohumların atılmasına neden oluyor. Oysa 'değere değer algısı' ile ilişkilerimizi kurduğumuzda ne kadar verimli olur yaşamak...
Peki bu nasıl olacak?
Bir insana verdiğimiz değerin ölçüsüyle başlamak gerekiyor. Değişkenlik gösteren bu ölçü, kişinin karşı taraftan aldığı önem ölçüsüne göre değişiyor. Hepimiz ilişkilerimizde bir çok kez kendimizle ilgili sorgulamaya düştük, şikayet ettik. Değer görmek bir ihtiyaç olarak kabul edilirse, bu açlığı hepimiz yaşıyoruz. Bencillik noktasına varmadan bu ihtiyacı, alıp-verme dengesinde gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunu gerçekleştirmedeki en etkin parola da aynalama yapmaktır. Aynalama; teknik olarak karşımızdaki insanın hareketlerini, jest, mimik dahil, karşı tarafa belli etmeden taklit olarak tanımlanır. Aynalama yapabilmeyi değerle ilişkilendirdiğimizde, soyut olarak ortaya çıkacak. Bunu görmenin en kolay yolu ise; kendimize göre, ortaya koyduğumuz 'pozitif değeri' alma durumunda bunu karşımızdaki insana yansıtmak. Tam aksi bir durum olduğunda da ödünlerimizi kontrollü vermemiz gerekir.
Değer vermek çok kapsamlı bir konu elbette, bu eylemin başlangıcı da özbenliğimizi sevip olduğu gibi kabul etmekle başlıyor. Kendimizi ne kadar kararlı kabul edersek, insanlara yaklaşımımız da bu şekilde olur ve çok daha net kendimizi gerçekleştiririz.
Değer çerçevesinde; "Ben kimim?" "Değer nedir?" "Kime değer vermeliyim?" "Ne kadar değer alıyorum" ya da "Ne kadar değer veriyorum" gibi sorular sormamız bir çok kapı açacaktır. İhtiyaç olan değeri aldığımızda iyileşme ile beraber ilişkilerimizde bir çok pürüz kendiliğinden çözülecektir. Kendimize olan özsaygıyı fark edip aynısını insanlar üzerinde; hali hazırda davranışa dönüştüğü için de hiç üzerine düşünmeden ortaya koyabiliriz.
Kendimizi korumak, güvenli alanımızı inşa etmek, algımızı netleştirerek kuracağımız ilişkimizi hem kolaylaştırır hem de güçlendirir. Hayali olarak etrafımıza çizdiğimiz halkadan içeri birilerini alırken kontrol elimizde olur.
Yukarıda söz ettiğim soruları kendinize şimdi sorun. Aldığınız cevaplar mutlaka size doğruyu söyleyecektir.
Bu yazının mottosu; DEĞERLİYİM, KENDİMİ SEVİYORUM VE KENDİME ŞEFKATLE SARILIYORUM...
Değerle Kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.