Sima Güleser Polat

Sima Güleser Polat

Geldi gelmekte olan: 2022

Geldi gelmekte olan: 2022

Nasıl bitecek diye başlayan bir yılı daha geride bıraktık...

Yarın 2022 yılının ilk günü,1 Ocak 2022 Cumartesi

Artık rakamların pek bir anlamı kalmadı. 2020 yılından bu yana küresel salgının etkisi altına girmemizle, hep söylenen "Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak" sözü de artık gerçekliğini buldu. Şimdi bu durum, sürdürdüğümüz hayatın üzerinde bir maske olarak kaldı. İçselleştirilmeyen bir görev olan pandemi kuralları çatısı altında hayatımız devam ediyor ve bir süre daha yenisi gelene kadar -ki gelecek- biz böyle yaşamaya devam edeceğiz.

2021 yılı bir çırpıda bitti ama bu kez içi dolu doluydu. Tek bir konu üzerinde kalmadık. Siyasi ve ekonomik gelişmeler ülkelerin geleceği için oldukça belirgin etken oldu. Hepimiz birer ekonomist olduk ve hepimizin olayları yorumlama biçimi, eksen kayması yaşadı. Bu da ne yaşadığımızı sorgularken aslında sürüklendiğimizin bir göstergesi oldu.

2021'i düşündüğümde hepimizin bildikleri dışında gözümün önüne bir şey gelmedi. Yazın çabuk gelmesini dilediğimiz durgun bir kış, çiçeklerin meyveye hemen döndüğü bir bahar ve ormanların yandığı bir yazı geride bıraktık, ciğerlerimiz soldu. Yaşanan kadın cinayetleri aldığımız nefesi kursağımızda bırakırken biz hala ne yapılabiliri konuşup bir şey yapmamakta ısrar ettik. Ve kadınlar düne kadar ölmeye devam etti.

Siyasi çerçevede, olduydu olacaktı, olsundu olmasındı derken seçim endişesi altında kavgaların şemsiyesi altında kendimizi çoğu zaman güvensiz bir ortamın içerisinde bulduk. Herkes birbirinin fişini çekmenin yollarını ararken ekonomi zıplayabildiği en yükseğe zıplayıp yaptı yapacağını. Pahalılık, kuraklık ve kıtlık korkusu, aldıklarımızı, yediklerimizi çiftten teke indirdiğimiz şu günlerde hepimizin belini büktü.

Milletten aşırdığı paraları alıp kaçan dolandırıcılar, parası bitip geri dönmek için ağlayan sözde masum dolandırıcılar, yakalanma telaşından sıyrılmayı bildiği her şeyi elinde tesbihi ile anlatarak kendini kahraman ilan edenler... Bu konular da çok zamanımızı çaldı.

Hiç mi iyi bir şey olmadı, oldu elbette... Olmaz mı?

Spor alanında birçok kez gurur yaşadık. Güreş, Okçuluk, Basketbol, Voleybol... hem de en sıkıldığımız dönemlerde bu şampiyonluklar ilaç gibi geldi. Ülkece hala ortak neşemiz olduğuna inandık. "Bu kadar sanırım!"

Kendi hayatımıza baktığımızda birçok şey öğrendik ve onlarla baş etmek için yeni yöntemler keşfettik. Kendi adıma dönüp 2021 yılına baktığımda en sancılı sandığım günlerle eş zamanlı olarak en gurur verici günleri gördüm. Hayatın iki rengi olduğuna bir kez daha emin oldum ve iyiye tutundum ve yıl biterken kendimle gurur duymayı hak ettiğimi biliyordum. Yaşamda iyi insanlar ve iyi olaylar da var. Onlara tutundukça çoğaldığını gözlerimle gördüm, yaşadım, içselleştirdim. Kötü sandıklarımı görmezlikten mi geldim, ona da hayır! Sabırla bekledim, sustum, dinledim... Akışa inandım ve birçoğu olgunlaşarak ve hatta güzelleşerek bana geri döndü. Bir kez daha bildim ki kimsenin inandığı, kimsenin algısındaki insan olmadığın sürece zamanı geldiğinde her şey olması gereken şekli alıyor ve oldukça net oluyor.

Ben de size her şeye rağmen şeffaf, iyi niyetli, algıdan ve duyumdan uzak, dinlenildiğiniz, fark edildiğiniz anlar diliyorum.

Güzel kalpli, iyi bir yıl hepimizin olsun... Çok sevgiler...

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sima Güleser Polat Arşivi