Yoksa “Omıcron” bir umut mu?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Omicron varyantının etkisinin büyük şehirleri aşarak Türkiye’nin birçok yerine hızlı bir şekilde yayılacağını söyledi ve tedbir için çağrıda bulundu. Haftalık vaka sayıları da açıklandı. En çok vaka görülen il de Kırklareli oldu. Neden acaba? Geçtiğimiz ay, doların artışı ülke sınırlarını aşmıştı ve bunu fırsata çeviren sevgili komşularımız, sınırlarımızı aşmayı, hafta sonu hobisine dönüştürmüştü ve bedavadan ucuza alışveriş yapmıştı... Sonuç Kırklareli...
Avrupa’nın birçok ülkesinde de geniş kapsamlı kısıtlamalar söz konusu. Vaka sayıları korkutucu oranda yükseliyor. Geçtiğimiz günlerde Hollanda’da alınan önlemlere ve aşı zorunluluğuna karşı çıkan halka, polis köpeklerle müdahale etti. Sadece Hollanda’da değil dünyada artan vaka sayıları, aşısızları da hedef alır nitelikte. Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron da aşısızları canından bezdireceğim diye bir açıklama yaptı. Varyant, Amerika’da da vaka sayılarının saatler içerisinde 1 milyonun aşmasına neden oldu. Biden, alınan önlem kararlarına karşı çıkanları ve aşısızları ciddi yaptırımların beklediğini söyledi.
Türkiye’de vaka sayılarına baktığımızda pek geride olmadığımızı görmek zor değil. Önümüzdeki günlerde kısıtlamalar olacak mı, eğitimi etkileyecek mi, bunlar merakta olduğumuz konular. Umarım bu ekonomik durumun içerisinde ülkemiz kendini geriye götürecek bir durumun içine daha girmez. Yoksa Çin’den daha beter durumlar yaşayabiliriz. Zira; Çin’in bazı eyaletlerinde, 23 Aralık’tan bu yana uygulanan karantina sonucu, erzaklar tükendi ve takas sistemi başladı. Kendilerine ait sosyal medya uygulaması Weibo’dan yapılan paylaşımlarla ortaya çıkan bu sistem, virüsten bir çırpıda sıyrıldığını sandığımız Çin’de, işlerin hiç de yolunda gitmediğini ortaya koyuyor. Halk temel gıda maddelerine ulaşmak için elektronik eşyalarını hatta temizlik malzemelerini de takas ediyor. Çin, son zamanların en yüksek vaka sayısında ve ülke şu günlerde, günlük vakada 2 binlere ulaşmış durumda.
Dünya çapında yapılan bazı çalışmalar, Omicron varyantının virüsün son mutasyonu olduğunu söylüyor. Hatta aşılılar hastalığa yakalandıklarında, Delta varyantı geçirenlerden daha hafif atlatıyor. Ortaya çıkan sonuçlar da, aşı olmamız gerektiğini gayet açıkça ortaya koyuyor. Hastalığın ilk zamanlardaki belirsizliği de ortadan kalktı. Artık bilim insanlarının elinde somut veriler var. Ve ben bunca sonuç sonrasında öncesinde olduğu gibi aşı karşıtlarına karşı, aşıyı savunmaya bir tur daha devam edeceğim. Biliyorsunuz, baştan beri aşı olmamız gerektiği konusunda ısrarcıyım. Bunu eskisi gibi hayatımı yaşamak için istiyorum ve savunmaya devam edeceğim. Her şey ortada, aşısız olmayacak. İlla ki istisnalar var ancak aşı bizleri bu virüsten koruyor. Başka yolumuz da yok, virüsün son aşaması olması umuduna karşın çemberin etrafımızı sardığı gerçeğini yadsıyamayız. Aşı karşıtlarına elbette saygım sonsuz ama bu durum onları anlayabildiğimi göstermiyor maalesef. Aşı karşıtlarının paralel evrenle ilişkilendirdikleri tahminleri, kapıldığımız rehavet ve çağrıların yavaşladığı bu dönemde, bana biraz bilimkurgu gibi geliyor. Ama öz idaremizle bu durumun içerisinden çıkacağız bence.
Diğer yandan bakanlık olarak da kamusal çalışmaların artırılması gerekiyor. Baştan beri sözle tekrar edilen sloganlar işlevini yitirmeye başladı. Topluma örnek teşkil eden insanlar bunun için bireysel olarak ellerini taşın altına koymalı. Sadece kullandıkları ürünleri sergileyerek karşılığını maddi olarak alan sanatçı ve fenomenler tez zamanda, sosyal medyalarını bu bilinçte kullanmaya da başlamamalılar.
Sağduyulu, sağlıklı bir topluma bilinç olarak hazır olmalıyız. Gerekenler ortada... Maskeyle örtülmüş gülüşlerimiz, tez zamanda aydınlansın... Bakarsınız gerçekten son varyantımız Omicron’dur...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.