Uzun bir aradan sonra millet olarak yeniden eve kapanmanın bizim dengemizi nasıl bozduğuna yeniden şahit olduk değil mi?

Bakıyorum da evde kapanan arıyordu. Millet sıkılmış.

Yahu Allah aşkına biz yazdığımız zaman bizi anlamamak da direnen okurlarımız bence hafta sonuna yatıp kalkıp şükretmemiz gerekiyor.

Ne diyoruz hep “Hapishanede değil isek. Hastanede değil isek cennetteyiz.”

Yahu eşinizle çocuklarınızda iki gün evde kaldınız bundan güzel bir şey var mı?

Bu duruma şükretmeyeceksiniz de neye şükredeceksiniz.

Yooooook biz illa ki canımız neyi isterse onu yapacağız.

Canımız neyi çekerse onu alacağız değil mi?

Böyle bir dünya yok.

Malum biz cumartesi pazar tam gaz çalıştık.

Cumartesi günü bir mesai arkadaşımız çıldırmış vaziyette Cuma günü saat 19 sularında yaşadığını anlatıyordu; “Uğur abi Allah seni inandırsın cuma günü altıda (18.00) araba ile bir saat ekmek aradım. Hem de öyle markette bakkalda değil. Anlı şanlı unlu mamüllere gittim. Ya ekmek yoktu ya da millet omuz omuza birbirini yiyordu.

Bir saat sonra anladım ki cumartesi pazar yürüyüş mesafesinde ekmek de olmasına rağmen sigara da olmasına rağmen cuma günü insanımız ekmek ve sigara stoğunun telaşesindeydi.”

Yine zaman zaman bana özellikle de siyasiler kızıyor.

Allah sizi inandırsın millet olarak raydan çıktık.

Cenab-ı Allah’ım bu milleti yoklukla terbiye etmesin. Felaket göstermesin.

Bu nasıl bir azgınlıktır. Bu nasıl bir doyumsuzluktur?

Bu millet 7’den 77’ye nereye gidiyor? Bunu çıkıp izah edecek birileri var mı?

******

ŞEHİRDE ASAYİŞ BELKEMAL İDİ

Hafta sonu çalışmamız münasebeti ile biz de bol bol şehri turladık.

İnsanımız genel anlamda bu kısıtlamaya uydu.

Emniyet Müdürü Mustafa Aydın Bey’in bizzat katıldığı denetimlerde öyle olağanüstü sıkıntılı durumlar yoktu.

Müdür Bey’in bu denetlemelere bizzat katılması teşkilat mensuplarına da büyük moral veriyordu.

Peki ne vardı?

Bir garip ayakkabı boyacısı yine her zamanki yerinde ayakkabı boyama kutusunu açmış gelecek müşterisini bekliyordu.

Bu da insanımızın nasıl saf ve temiz olduğunu bir yerde kendi dünyasından başka bir dünyasının olmadığını gösteriyordu bizlere.

******

YALANDAN SALLANDIK ÖDÜMÜZ KOPTU

Cumartesi günü Akdeniz merkezli küçük bir deprem şehrin bir kesiminde hissedilince ödümüz koptu değil mi?

Hayırdır? Ne çabuk unuttuk son İzmir depremini.

Baksanıza basında bile İzmir depreminin ardından gelişmeler nasıl gidiyor?

Yazan var mı?

Ya evlerini kaybeden insanlar bugün nerede yatıp kalkıyorlar?

Haber var mı?

Ya da yakınlarını kaybedenlerin enkazın altından çıkanlarından hayat hikayeleri hiçbir gazetede yazıyor mu? Hiçbir televizyon kanalında yayımlanıyor mu?

Yoooo.

Niye bizim için dün dünde kaldı cancağızım değil mi?

Ama Akdeniz sallandı Konyalı dostlarımız birden bildikleri tüm duaları okumaya başladı.

Yani ne demek istiyoruz.

Günümüze şükredeceğiz.

Dünyadaki insanlık için sıkıntılı durumlardan kendimize ders çıkartacağız.

******

UĞUR BAŞKAN YİNE ULUSALDA İDİ

Pazar sabahı dahası öğle saatlerine doğru şehir için güzel olan konulardan biriside Başkan Uğur İbrahim Altay’ın yine ulusal bir televizyon kanalında çok uzun bir süre canlı yayında olmasıydı.

 

 

Uğur Başkan sadece Konya merkezi ve merkezdeki projeleri değil ilçelerimizi bile tek tek anlattı. Özellikle şehrin turizminin gelişmesi konusunda Konya ile ilgili çok güzel izleyenleri sıkmadan dahası bilmeyenleri merak ettirecek cümlelerle akılcı ve akışı güzel bir programa vesile oldu.

******

AŞI OLUNCA BİZİM HALİMİZ NE OLACAK?

Corona geldi bugün hâla bu zıkkımın milleti dahası devletleri bile nasıl sağladığının farkında değiliz.

Aylardır bu salgın ile mücadelede en etkin çalışmanın aşı olduğu söylendi.

Bugüne kadar 3 yılda 5 yılda üretilen aşı nasıl oldu da şimdide Rusyası’ndan Çin’e, Amerikalısından Almanlarına 7 ayda nasıl üretildi?     

Bu kadar hızlı üretilen aşı gerçekten koruyucu mu?

Hastalığın çıktığı ülke Çin.

Hastalığı ülkesinde ilk kontrol altına alan ülke yine Çin.

Ve dünyada bunun aşısını ilk üreten Çin.

Mesela bizim de aşı konusunda ilk büyük anlaşmayı yaptığımız ülke Çin.

..............

Bu yazılanlar ve gelişmeler tezat oluşturuyor mu?

Oluşturuyor.

Bir yerde mantıklı mı?

Mantıklı.

Ama bu sorular ve kafamıza yatmayanlar ile nereye nasıl ulaşabiliriz?

Yok efendim Ruslar faz çalışmalarının sonuçlarını açıklamıyorlarmı, gizli tutuyorlarmış.

...........

Baylar bayanlar bu işler bizim boyumuzu aşar.

Bu sorular ve cevabı verilemeyen konular bizim işimiz değil.

Bu devletin sağlıktaki 1 numarası Çin’den gelecek olan aşıyı yaptıracağım diyorsa bize bunun dedikodusunu yapmak düşmez.

.........

Siz bu zıkkım hastalık yüzünden bir haftada hayatlarını kaybeden doktorların sayısını söyleyebilir misiniz?

Hadi doktorları bilen biliyor.

Ya hastanelerde görev yapan hayatlarını kaybeden hemşirelerin sayısını.

Bilemezsiniz.

Dahası hastanelerde temizlik görevlisi iken bu hastalığa yakalanıp hayatını kaybedenlerin sayısını.

Bunları hiç mi hiç bilemezsiniz.

Çünkü birileri için hastanede temizlik görevlisi iken hayatını kaybeden temizlik görevlilerin sayısını hiç mi hiç değil.

Ama ben size söyleyeyim en son Hatay’da hastanede görevli bir temizlik işçisi bu hafta koronadan hayatını kaybetti.

Hiç haber oldu mu?

Gelin ne olursunuz biz işin bu yönüne bakalım.

Aşı için en doğru sözü yine sağlıkçılar söylemiş.

Bakın bir dost sağlıkçı şu paylaşımı bize gönderiyordu;

“Gazete bile okumayan toplum mRNA aşısını tartışıyor.

Sonuç;

Bizi kısırlaştıracaklar.

Bize çip takacaklar

Genetiğimizi değiştirecekler.

...........

Kaynak : Whatsapp’taki bir video

..........

Bu millete çip takmaya ne gerek var ki?

Gruba video atmak bizi programlamaya yetiyor zaten”

.............

Biz buyuz değil mi?

Anlayan anlamıştır

Allah bize akıl fikir vermiş ancak ferasette vermiş değil mi?

Gelin feraset konusunda biraz daha hassasiyet.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Günlerinizi biçtiğiniz ekinlerle değil, ektiğiniz tohumlarla değerlendirin ....

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?        

Ortada açlık kıtlık yok iken ihtiyacımız kadar ekmek almayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.