AT ARABASININ ÖZEK ÇİVİSİ ÇIKMIŞ
İnşallah hep birlikte şehir olarak, ülke olarak, insanlık olarak bu zor ve korku dolu günleri geride bırakır, yine o eski huzurlu sağlıklı mutlu yıllarımıza kavuşuruz.
Bugünün hafta sonu olması hasebiyle biraz rahat bir yazı yazmak istiyorum.
Hem sizleri üzmek, kızdırmak istemiyorum, hem de dün sabah yaşı kemale ermiş, yokluktan gelmiş, güngörmüş çok çile çekmiş, cezaevinin damında bile yatmış çok sevdiğim Osman abimin anlattıklarından çıkardıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
..............
Belli makamları görmüş, büyük serveti olmuş, yokluktan gelip bugün kendi ayakları üzerinde duran çoluğunu çocuğunu onurlu bir şekilde yetiştirmiş büyüklerimizle sohbet etmekten dahası onların hayat hikayelerini, yaşanmışlıklarını dinlemekten çok büyük keyif alırım.
Haaa bu arada kendi kötü dünyam için de dersler çıkarmaya gayret ederim.
Bugün ve özellikle de Türkiye’de yeni nesil için en büyük tehlike bence tecrübe olacak.
Reis’in gençlere ve yeni Türkiye’ye verdiği önemi biliyorum.
Ama yine de tecrübe, tecrübe, tecrübe diyorum.
Çünkü bizleri hayat olgunlaştırıyor. Yaşadıklarımızla pişiyoruz. Olgunlaşmak, pişmek, yeri geldiği zaman susmak içinde insanın bir ömür vermesi gerekiyor.
.............
Dün sabah dünü, bugünü ve yarınımız ile ilgili ilk sohbeti tesadüf eseri arada bir rast geldiğim Silleli Osman abimiz ile yaptık.
Yokluktan gelmiş, açlığı sefilliği birebir yaşamış, uzun yıllar ağır nakliyat şoförlüğü yapmış, yaşı kemale erince direksiyondan inmek zorunda kalınca bir süre de tavukçuluk yapmış, sonra nerede ise dünyadan elini eteğini çekmiş Osman abimizi görür görmez sağlık durumunu sordum.
Yılların çilesini en ağır şekilde çeken Osman abimizin bugün için alt yapısında artık biraz kronik rahatsızlıklar da vardı.
Bir süre hastanede yatmıştı. Mesela yıllarca içmek şöyle dursun adeta paket paket emdiği sigaranın vücudunda ağır hasarları mevcuttu.
Osman abi bu zor dönemde iyi idi.
Her gün evinden çıkar otobüsle çarşıya iner öğle ve ikindi namazlarını arkadaşları ile çarşıda kılar namaz sonrası tekrar evine döner, toprakla yani evinin bahçesi ile uğraşır.
Biz konuya “sağlık, virüs, dikkat edilmesi gerekir” diye girmişken Osman abi; “Uğur at arabasının özek çivisi çıktı” deyiverdi.
Anladım “Ne çivisi abi” dedim. Osman abi üstüne basa basa “özek çivisi, özek çivisi” dedi ve anlattı “Özek çivisi; at arabalarında arabanın dingilini oka bağlayan uzun demir çividir. Millet olarak bizim çivi çıktı, Uğur çivi çıktı.”
Eskiden insanlar çalışır sabah ezanı ile bellemeye başlar akşam ezanlarına kadar toprağı beller hayvana bakardı.
İşçinin yediği yavan ekmek, kuru yağsız peynir, pekmez, domates... Eğer işçiyi çalıştıran o çakıldaksız bulgur pilavını verirse o kuru pilav bizim bugünkü kebaptan daha kıymetli olur ve yenirdi. O bulgur büyük nimetti.
Bak kızıyoruz, ediyoruz ama bugün en garibanımızın evinde bile üç beş çeşit yemek yapacak malzeme var.
Şükür yok şükür.
Bak benim bir akrabam vardı, o beslenme koşullarıyla 102 yaşında toprak bellerdi.
Şimdi hepimiz hastayız niye?
Ne haline şükreden var ne kazanılanın bereketi. Tabii ki yediklerimizin de şifası filan yok.
Sen sağlığına dikkat et Uğur. En büyük nimet sağlık” diyordu benim biricik Osman abim.
...........
Tabii Osman abi daha yaşadıkları ile dün ile bugünle ilgili pek çok şeyi anlattı.
Benim için bugün sizlere aktaracaklarım o çıkan özek çivisinin bir daha yerine girip girmeyeceği konusunda düşünmemiz gerektiğidir.
******
BAKAN KOCA KONYA’YA GELİYOR
Sağlık Bakanı Koca dün İstanbul’da idi.
Hatta yaptığı son açıklama yine iç karartıcıydı.
Dikkatlerinizden kaçtı ise küçük bir hatırlatma yapalım;
“Salgında tekrar şiddetlenme yaşıyoruz. Yaz sonunda şehir merkezine ve diğer illere dönüşler nedeniyle hastalığın daha da yayılma potansiyeli mevcut.”
...........
Hani siyasiler günü kurtarmaya çalışsa da.
Sağlık sektörünün yetkilileri bürokrat olarak insanlarımızı ve halkı paniğe sürüklememe adına her şey kontrol alında ama yine ne olur dikkat deseler de durum gerçekten korkutucu ve ürkütücü.
Bir yerde bakıyorsunuz son derece dikkatli ve titiz olanlarımız bile akla hayale gelmedik şekilde korona oluyorlar.
Karantinaya alınıyorlar.
Pek çoğumuz da şükürler olsun bunları atlatıyorlar.
Yalnız işin tadı gerçekten kaçmış durumda.
Haaa Sayın Bakan büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta şehrimize gelecek. Ankara’dan aldığımız bilgilere göre olağanüstü durum olmaz ise bir gece burada kalacakmış.
Yani iki gününü Konya’ya ayırmış.
Siz bu durumu neye yorarsanız yorun.
Ya sıkıntı büyük, bakan haklı olarak el atacak.
Ya da işler rayına girdi güzel durumu bizzat gözleri ile görecek.
*******
MERAM TIP FAKÜLTESİNE TEMİZLİK İÇİN TEŞEKÜR VAR
Dün sabah bir okurumuz bize şöyle mesaj gönderiyordu;
“Uğur Bey Meram Tıp Fakültesine zaman zaman gitmek zorundayım. Çünkü bazı düzenli yapılması gereken tahlillerim var. Bugün yine gittim. Bu hastaneden çok memnunum. Hastanedeki örnek temizlik hijyen durumunu yazarsanız memnun olurum. Ne zaman gitsem adeta temizlik kokuyor. Tuvaletler bile pırıl pırıl...”
...........
Bu mesajı okurken çok sevindim.
Bizim hastanelerimizden böyle haberler gelmeli.
Hem de özellikle bu günlerde.
*******
KORONADAN ÖLMÜYOR, KANSERDEN ÖLÜYORUZ
Hızla artan salgın karşısında sağlığı yönetenler bir yerde haklı bir yerde çaresizlik içerisinde buraya kilitlenmiş durumdalar.
Yalnız gerçekten tedavisi yapılması gereken insanlarımız ise artık çok zor durumdalar.
Bu insanlar normal tedavilerini yaptıramıyorlar.
Geçen gün bir abimiz yakınını kaybetmişti.
Baş sağlığı dilerken sordum.
“Korona mı olmuştu?”
-“Yok abi ne koronası kanser idi. Tedavisini yaptıramıyorduk!”
...............
Bakalım haftaya nasıl başlayacağız.
Çünkü okullar ya da belli sınıflar göstermelik de olsa ders başı yapacak.
Dua edelim korktuklarımız olmasın.
Hatta Avrupa’da Güney Kore’de yaşanılanlar olmasın.
Bu konuda en çok dua ettiğim nokta çocuklarını “asla göndermem” diyen anne babalar ile kahrolarak “çocuğumu okula göndermek zorundayım. Bizim evde bilgisayar da yok internet de yok” diyen anne baların halidir.
Cenab-ı Allah’ım inşallah bu insanların gönlüne göre verir diyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sıkıntılar gecedir dinlen kederlenme sabah elbet olacaktır
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kamuya açık alanlarda cep telefonunun sesini en yüksek seviyeye getirerek video/medya izlemesi yapmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.