Bayramda kapanma olur mu?

Biliyorum, biliyorum sizde sıkıldınız vallahi ben de sıkıldım.

Her gün coronadan bahsetmek istemiyorum. Arada bir bu illeti görmezden gelmeye, duymazdan gelmeye çalışıyorum ama olmuyor, olmuyor, olmuyor.

Dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyoruz.

Bu iş bizim kontrolümüzde olmaktan çıktı.

Söylemeye bile korkuyorum ki; bu iş insanların canı ve sağlığı üzerinden tamamen para kazanma işine dönmeye başlıyor.

Vahşi kapitalizmin yeni oyunu sahneleniyor.

Dün sabah HABER MERKEZİ’mize Avrupa temsilciliğimizden gelen ilk gelen haber Rusya’nın para için sınır kapılarını açma formülünü şöyle özetliyordu;
“World Visitor isimli Norveç menşeli Tur operatörü Almanya’dan Moskova'ya Kovid-19 aşısı olmak için organizasyon yapmaya başladı.
Şirketin Münih Büro Sorumlusu Hans Blank yaptığı açıklamada “Amacımız Almanya’da aşı sırası gelmemiş ama daha erken aşı olmak isteyenleri Moskova’ya götürerek SPUTNİK V aşısı yaptırmak. İlk etapta haftalık 50 misafirimizi ağırlayacağız. Program 22 gün sürecek ki hem birinci ve ikinci doz da yapılsın diye. Tabii ki bu sürede bizimle Moskova’ya gelen misafirlerimizi Moskova’nın tarihi ve turistik bölgelerini gezdirerek hoşça vakit geçirmelerini sağlamak” derken aşı için 150 Avro ödeme yapılacağı, ayrıca tercihe göre uçuş, konaklama vb... giderlerinin üzerine ekleneceğini belirttiler...”

..........

Farkında mısınız?

Bu illet Çin’den çıktı. Çin aşısını buldu. Çin dünyaya aşısını satıyor. Kendi ülkesinde hastalığı kontrol altına alarak normal hayatına döndü.

Rusya. Virüs dünyada patladı. En çok ölümler Rusya’da idi. Rusya aşıyı buldu. Kendi ülkesinde kontrol altına aldı. Hem aşıyı satıyor hem de turizm için yeni hamle yapıyor.

Pandeminin ilk günlerinde yerlerde sürünen Amerika aşıyı buldu. Salgını kontrol altına aldı. Yine dünyanın farklı yerlerine aklınca gözdağı vermeye çalışıyor.

İngiltere... Virüs ile bir anda imajı yerlerde sürünen İngiltere aşıyı buldu ve yine o da geleneksel ortağı Amerika ile yeni oyunlar peşinde.

Sonuç...

Sonuç bizim acil olarak kendi TÜRK aşısını bulmamız lazım. Bize bizden başka dost yok. Kendi aşımızı bulacağız. Millete avuç açmayacağız. Paramız ile pulumuz ile aşıyı bulan ülkelere şirinlik yapmayacağız. Ve kendi işimizi kendimiz görüp salgını kontrol altına almış olacağız.

******

ALIN SİZE ÖRNEK

Dün “Bisiklet Şehri Konya” olabilme adına her formülü kullanmaya çalışırken şehrimizde bisikletten sonra bağıra bağıra gelmekte olan skuter tehlikesine dikkat çekmeye çalışmıştık. Alın size tehlikenin dün bize ulaşan fotoğrafı

Dün ne demiştik?

Bir; Şehirde çoluk çocuk insanımızın bisiklete binebilmesi için maalesef gerçek kullanım (!) anlamda yüzde elli oranında bile bisiklet yolu yok. (Gerçek anlamın (!) ne olduğunu anlamayan olursa detaylandırırız)

İki; Bizde en büyük tehlike iki bisikletinin ana yolda sohbet ede ede gitmesidir. Şimdi aynı tehlike skuterler için geçerli.

Üç; İşte fotoğraf Büyükşehir Belediye Stadyumuna giden en yeni yollardan bir tanesi.

Bisiklet yolu var mı? YOK

Yan yana oynaşa oynaşa giden iki bisikletli değil tam üç bisikletli.

Veeee bizi korkutan bir başka gerçek. Bu bisikletliler daha çocuk.

Hala dediğim dedik diyen olursa, her yerde her ortamda konuyu detaylı olarak açmaya varız.

******

SANAYİCİNİN GÖRDÜĞÜ

Dünden başlayan trafik konusuna bugün de devam edeceğiz demiştik ya.

Evet Konya’da bugün için ve korkarım gelecek için en büyük tehlike TRAFİK sorunu.

Bizim geçtiğimiz hafta içerisinde BBN HABER’e yaptığımız “Trafik sorunu çözülecek” manşetine bir iş adamı abimiz, sanayici, en etkin en büyük bir STK’nın yönetim kurulu üyesi şöyle özet bir değerlendirme yapıyordu;

“Uğur abi trafik sorunu böyle çözülmüş. Her gün Organize Sanayiine 45 bin insan geliyor ve gidiyor. Bu insanları taşıyan servis araçları her gün şehrin merkezinde sabah ve akşam varlar. Sanayilere raylı toplu ulaşım sistemi gelmedikçe Konya’da trafik sorunu çözülmez.”

..............

Abimiz en doğru en güzel bir noktaya temas ediyordu.

Tahir Akyürek Bey döneminde 15 yıl kendi çapımda bu konuyu işledim.

Şimdi Uğur Başkan’la üç yılımızı dolduruyoruz.

Evet sanayici abimizin dediği gibi mesela Ankara yolu üzerinde şimdilik BÜSAN’dan başlayıp Organize Sanayiine kadar olan bölgede 45 bin insan sabah şehrin her sokağından caddesinden çıkıp akşam tekrar giriyor. Düşünsenize her gün 45 bin insanı bu güzergaha sokuyoruz.

Neyle? Karayolu ile.

Bu güzergaha niye tramvay yapılmaz, yapılamaz? Bir tek kişi bunu bana açıklamadı.

Mesela şimdi bu yolun ilerisinde Uğur Başkan’ın açıklamasına göre bin 200 kişinin çalışacağı ASELSAN’ı ekleyin bu bölgenin karşısında sayıları hızla artan un fabrikaları ve siloları düşünün. Kafadan 50 bini aştı.

Peki bizim bildiğimiz bu rakamları ve durumu büyüklerimiz bilmiyorlar mı?