Uğur Özteke

Uğur Özteke

BÜLENT KORKMAZ DA ÖĞRENECEK!

BÜLENT KORKMAZ DA ÖĞRENECEK!

Biliyorum hepimiz bu salgından sıkıldık. Dahası hızla artan ölümlerden dolayı tırstık. Ölüm korkusu bacayı sardı. Zaman zaman kararıp nefesi nereden alıp verdiğimizi anlayamaz oluyoruz. Bu böyle iken ekonomik durum yine beynimizi sallıyor. Büyüklerimize inanıyoruz. İnandıklarımızla yaşadıklarımız çarpışınca yine duvara toslayan bizler oluyoruz.

Bu yüzden izninizle bugün Konyaspor’umuz ile işe başlamak istiyorum.

******

HİÇ BİR ZAMAN “OLDUM” DEMEYECEKSİN  

Konuştuklarımın, yazdıklarımın pek çoğunu zamanı içerisinde geç de olsa yapan ya da ısrarla yapmaya çalışan bir insanım.

Bizler de sizler de vakti zamanında alanlarımızda küçük ya da büyük hatalar yaptık.

Ve herkes yaptığı hatadan dersini çıkartarak bir daha yapmaya çalıştı. Çalışır. Çalışıyoruz da...

Hayatta en korktuğum şeylerden birisi de “Ben oldum. Ben yaparım” gibi iğrenç ve korkunç bir ruh haline bürünmektir.

Yakın dostlarımız bilir, son 20 yıldır iki cümlemden biri şudur, “Allah hastaneye ve hapishaneye düşürmesin. Hastane ve hapishanenin dışında tüm sorunları çözeriz Allah’ın izniyle.”

Mesela millet olarak sağlığın önemini ben de dahil daha iyi anlıyoruz değil mi?

...................

Galatasaray’da da, Milli takımda da Bülent Korkmaz benim için hiç sempatik olmayan bir isim idi.

Konyaspor Bülent Korkmaz ile anlaştığı zaman da görüşüm ve düşüncem nötrdü. Sonuçta  Konyaspor’un ligde kalmasında kimin ne kadar katkısı, emeği varsa Bülent Hocanın da en az o kadar emeği vardı.

...........

Neyse Konyaspor son kongresine giderken 5 Ağustos günü Bülent Korkmaz şu açıklamayı yaptı. Haydi hatırlayın.

“Hilmi Başkan devam etmez ise ben de yokum”....

Bu çok büyük bir laf idi.

Ama Allah için böyle bir büyük lafı etmek de heriflik isterdi.

Eeeee Türk spor tarihine Galatasaray’ın efsane kaptanı olarak geçeceksin, Milli forma altında efsane olacaksın, düştü denilen Konyaspor ligde kalarak tarih yazdığı zaman, o tarihi takımın sahadaki başı sen olacaksın, o zaman böyle de büyük konuşmak en büyük hakkıydı Bülent Hoca’nın. Değil mi? (!)

............

Hilmi Bey Başkan oldu ve Bülent Hoca da takımın hocası olarak yeni sezon için yola çıkıldı.

11 Eylül günü yani bu satırlardan sayılı saatler önce Konyaspor Kulübü’nden yapılan açıklama ile Bülent Korkmaz ile yolların resmen ayrıldığı açıklandı.

.............

12 Eylül’de de Bülent Hoca “Kendisinden habersiz forvet transferi yapıldığı için” görevinden ayrıldığını basına açıkladı.

...........

Futbol başta olmak üzere sporda bu tür şeyler olağandır.

Hatta sıradan işlerdir.

Amma velakin bu büyük lafları eden isim Türk Futbol tarihinin yaşayan efsanelerinden birisi olarak kabul ediliyorsa olay da tam bir “BOMBA” idi.

Çünkü “Hilmi Başkan yoksa ben yokum” diyerek Hilmi Başkan’ı bir kefeye, Konya’yı ve Konyaspor’u bir kefeye oturtan efsaneye (!) şimdi sormazlar mı “Hayırdır Bülent Bey yolculuk nereye?”

................

Bu gidişatta ve kararda elbette ki hiç düşünmeden Konya’nın ve Konyaspor’un yanındayım.

Keşke o büyük lokmayı yemeden önce pardon o büyük lafı etmeden önce de, bugün Bülent Hoca’nın arkasından tencere çalanlar o gün de tencerenin kapağını çalabilselerdi.

.................

Konyaspor yönetimi anlayabildiğimiz kadarı ile transferde doğru ya da yanlış aldığı karara posta koyan adamı kapının önüne koymuştur.

Eğer bu iş profesyonellik ise bu kulübün patronu Konyaspor yönetimidir.

Yine bildiğim kadarı ile Konyaspor’un yönetimde futbolun patronu da Sayın Ekrem Coşkun’dur. Yine benim bildiğim Ekrem Coşkun; tribünlerden gelen, bugün büyük bir iş adamı olan, bir Türkiye markasının sahibi olarak da omurgalı ve vefalı bir insandır..

Patron Ekrem Coşkun ise istediği alır istediği satar.

Bunun da lamı cimi yoktur.

******

MEDAŞ SPONSORLUĞUNUN KAHRAMANI

Kavaf Holding bünyesinde BBN çatısı altında şahsen aldığım sorumluluk bana fazlası ile yetiyor ve artıyor. Bu yüzden de çok sevmeme rağmen hastalığım olan Konyaspor ile hatta Konya’daki spor olaylarından ne kadar uzak olursam, o kadar mutlu ve huzurlu oluyorum.

Ama bizim damarlarımızda da habercilik yatıyor işte. Kendimi frenleyemiyorum.

Bizim arkadaşlarımız cumartesi günü internet haber sitemizden MEDAŞ’ın Konyaspor’un stadyum isim sponsoru olduğu ilan ettiler.

O anlarda çok büyük keyif alıyordum. Zira biz bu haberi yayınlamak için geceden bu yana bekliyorduk.

Çünkü anlaşmayı rakamına kadar biliyorduk. Bu bölümde fazla konuşmayacağım yalnız Sayın Bakan Kurum ve Ankara’da yine dev hamleler yapıp görünmeyen bürokratımıza Konya ve Konyaspor adına şükranlarımı sunuyorum. 

******

GELELİM İSMAİL KARTAL İŞİNE

Bülent Korkmaz’ın gönderilmesinden hemen sonra akşam saatlerinde başta İstanbul kanadı olmak üzere Konyaspor sevdalıları bizlere bilgi akışı vermeye başladılar. Tolunay Kafkas, Ünal Karaman derken son olarak cumartesi ikindi saatlerinde İsmail Kartal ismi ağırlık kazandı.

Ben bu satırları yazarken yine son dakika gelişmelerinden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyordum. (Belki de şu anda eğer yeni bir son dakika gelişmesi olmadı ise imza bile atılmıştır. Bilmiyorum!)

Yalnız İsmail Kartal olur ya da olmaz bunu yazmadan geçemem. Çünkü bir şeyleri bilerek yazıyorum. Bir şeylerin ucunu bilerek kanatıyorum.

Çünkü bu satırlar Konya tarihine not olarak giriyor. Konya tarihine not düşüyorum.

...........

Bülent Hoca ile ilgili düşüncelerimi samimi olarak belirtmiştim yaaa.

İsmail Kartal’ı Fenerbahçeli yıllarından takip ederken sadece bir şeyini seviyordum; mütevazılığını. En görkemli sezonlarda bile bir masum duruşu vardı.

Ardından Konya Şekerspor’a geldi. Kendisi ile birebir görüşüyordum. Ve gerçekten son derece de seviyordum.

Burada noktayı koyuyorum. 

Ve gazeteci dostumuz Veli Özkan’ın cumartesi günü sosyal medyada yazdığı şu satırlar gözünüzden kaçtı ise sizlerle paylaşıyorum;

Konyaspor’un yeni teknik direktörü İsmail Kartal olmak üzere, zamanında Konya’dan dövülerek gönderilen İsmail Kartal’ı bu sefer çiçeklerle karşılayalım.

Konya Şekerspor’da çalışırken yönetimle arası açılmış ve bir görüşmede darp edilmişti.

İsmail Kartal, olay sonrası darp raporuyla Konya’dan ayrılmıştı...”

................

Eveeeet bu olayın da birebir şahidiyim.

Aferin Veli, sen de gazetecilik dahası tarihe not düşme adına çok güzel bir şey yapmışsın. Seni de tebrik ediyorum. Demek ki insanlar dayak yiye yiye dayak olaylarını yazmaya başlıyorlar (!) 

........

Şaka bir yana Veli’yi seviyorum. Heyecanlı, genç bir meslektaş.

..................................  

SONUÇ; Sporda efsane olabilirsin. Spor tarihine ismini altın harflerle tarihe geçirmiş de olabilirsiniz.

Amma velakin hem spor için hem bizler için hayatta bazı gerçekler hiç kimse için değişmez.

1- Ben bilirim, ben yaparım, ben oldum demeyeceksin.

2- Çıktığın kapıdan bir gün içeriye girebileceğini düşünüp o kapıdan öyle çıkacaksın.

3- Ne kadar büyük olursan ol deveden büyük filin olduğunu hiç mi hiç aklından çıkarmayacaksın.

4- Büyük lokma yiyeceksin; ama büyük laf etmeyeceksin.

5- Hastane ve hapishane olmadıktan sonra sabırla çok çalışarak azimle halisane duygularla hayallerini gerçekleştirmek için sabırla zamana oynayacaksın.

...........

Bugünlük bu kadar.

Sürç-i lisan ettik ise af ola... 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kader gayrete aşıktır.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Paramızı makamımızı yasalar karşısında zorlamamayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uğur Özteke Arşivi