ÇAPSIZ YÖNETİCİLERİN MANTIĞI NEDİR?
Bugün hiç “nasılsınız, korona sağdan soldan geliyor mu?”, “Yağmur toprakla buluştu. Trafikte durum ne?” gibi sıkıntılara asla girmeyeceğim.
Çünkü yine birileri bana çok kızmaya başlamış. O zaman yazmamız gereken delilli ispatlı birkaç konuyu bugün sizlerin görüş ve düşüncelerinize sunarken kendi karnımızın da şişini indirmiş olacağız.
KONYA BASININA KIZANLAR
DENİZLİ BASININI TAKİP ETTİNİZ Mİ?
Malum Sayın Denizli Valimizin dönerci muhabbetini (!) bilmeyenimiz, izlemeyenimiz kalmamıştır değil mi?
Gerçi o olaydan sonra Sayın Vali özür diledi. Sayın Bakan Soylu üstü kapalı da olsa Vali Bey’e sahip çıktı ve bu iş kapandı.
Bu bölüm bizi hiç mi hiç ilgilendirmez. Zaten girmedik de.
Ama bizi öylesine sıkı takip eden okurlarımız var ki. Bizim göremediklerimizi okurlarımız görür ve sonra da bizim gözümüze sokarlar.
Bakın Konya dışıdaki okurumuz bize önce Denizli yerel basınından bu tür haberleri paylaşıyor ve diyordu ki;
“Denizli yerel basını da sizin gibi maşallah. Vali Bey’in haberini yapamadılar. Vali özür dileyince hepsi yazmış. Size de meslektaşlarınıza da güvenim kalmadı”...
Okurumuza yazdık “Hocam o gün tatil günüdür. Gazeteler çıkmamıştır.” dedim. Hoca yazdı “Gazeteler çıkmadı ise internet siteleri de mi yok?”
.............
Denizli’de yerel basından pek çok dostum var. Hele hele içlerinde 35 yıldır can ciğer yaprak sarması olduğum dostlarım var. Ben onlara toz kondurmak istemem.
Ama durum vaziyet, vatandaş gözünde bu.
Kan kaybediyor muyuz? Kaybediyoruz.
Biz yerel basın çalışanları olarak bu kan kaybının farkında mıyız? Evet.
Ama sopa ve ışık başkalarının elinde. Adımız Hıdır elimizden gelen budur.
Kafasını kaldıran sopayı yer.
Siz anladınız değil mi?
******
EMNİYETİN HASSASİYETİNE
TEŞEKKÜR EDERİM
Geçtiğimiz günlerde şehrin her yerinde bir anda kamyonları tırları görünce yine kendi kendime köpürmüş ve birkaç ağır tonajlı aracın fotoğraflarını çekerek köşemizde dile getirmiştik.
Konya Polisinin, başta da Emniyet Başmüdürümüz Mustafa Aydın Bey’in emniyet içerisindeki tüm birimlerdeki hassasiyetlerini de bildiğim için bu işleri rahat rahat yazabiliyoruz.
Sağ olsunlar teşkilat içerisinde dostlar ve yetkililer tonajlı araçlar konusunda bize saatleri ile ilgili çalışmaları tek tek yeniden bildirdiler.
Ve 2019 yılı içerisinde 3 bin 732 araca, 2020 yılı itibari ilede bugüne kadar 4 bin 766 araca işlem yapıldığını ilettiler.
Biz bu şehrin cadde sokaklarının mahalle ve sokaklarının asla kanunsuzluğa terk edilmediğini biliyoruz.
Onun için de sıcacık yatağımızda mışıl mışıl uyuyoruz.
******
COVİDLİ HASTALARIN COVİDSİZ REFAKATÇİLERİ
Bir, iki, üç derken inanmak istemediğim bir konu ile ilgili sürekli şikayetler gelmeye başladı. Vallahi de billahi de bu konuya hâla inanmak istemiyorum. Sağlık çalışanlarını, sağlıktaki yöneticilerimizi böyle bir vebal altında bırakmayı ise hiç düşünmezdim. Düşünmem de.
Ancak içeriden birisine öylesine sordum.
“Bize böyle, böyle şikayetler gelmeye başladı” dedim. Dostumuz hiç düşünmeden “Doğru abi” deyince yazmak zorunda kaldım.
Annesi, babası, yakını Covid olduğu için hastanelerde olan insanlarımız yakınları bu kuruluştaki yetkililer tarafından refakatçı olarak hastalarının yanına çağrılıyorlarmış.
Yani hasta pozitif ama çağırdığınız yakını negatif.
Peki bu negatif, pozitif vakaya ne kadar dayanabilir?
Hem bu işin profesyonel insanları varken hasta olmayan yakını ne kadar hastasına yardımcı olabilir?
Amaaaan siz bana bakmayın.
Sağlıkçılarımız perişan. Onlar da dağıldı. Belki onlar da bu uzun süren ve daha da ne kadar süreceği belli olmayan bu iş karşısında çok yıprandılar ve doğru ile yanlışı karıştırıyorlar. Herkesin kendine göre bir haklı yanı nasıl olsa var değil mi?
Tek korkumuz- bizim değil Sayın Bakan Koca’nın paylaşımları ile- hastalık yine hortlamaya başladı.
Bir de havalar soğumaya başladı.
........
Haydi dua ordusu görev başına....
******
BU İŞİN MANTIĞINI BİLEN VAR MI?
Bizim her gün farklı farklı konularda yazı yazabilmemizin tek bir kaynağı var.
Samimi dostlarımız ve okurlarımız.
Dün sabah kahvesini, iş adamı bir abimiz ile höpürdetirken abimiz sordu;
“Uğur abi uçakla İstanbul’a gidiyoruz. Uçakta yan yana omuz omuza üç kiyiz. Hiç kimsenin rahatsızlığı yok. Ama hızlı trenimiz ile dönüyoruz. Bir kişi oturuyor yanı boş. Uçak için ayrı bir uygulama hızlı tren için ayrı bir uygulama!
Bunun mantığı nedir?”
..............
Haydi bakalım verip bunun cevabını.
Geçelim başka bir konuya.
Elimizde hızlı trenimiz var. Vagonomuz var. Pandemi öncesi Konya -Ankara bildiğim kadarı ile sekiz, Konya-İstanbul arası bilmem kaç sefer varken adını pandemi dedik ve bu seferleri teke indirdik.
Teke indirdiğimiz seferde de bir dolu bir boş koltuklarla gidip gelinebiliyor.
Niye?
Hızlı tren gibi bir nimetten vatandaş faydalansın istemiyor musunuz?
Trenler vagonları ile boş boş yattıkça zevk mi alıyoruz yoksa?
..............
Haaa bir grup var ki şehirlerarası otobüs firmalarının gizli olarak bu şekilde süspansiyon edildiğini söylüyor.
Yani vatandaşın bu devirde ülkede uçak varken, hızlı tren varken zorla ve aynı paraya uçak, tren parasına şehirlerarası otobüs firmalarına yönlendirildiğini söylüyor.
İnanmıyorum. İnanmak istemiyorum.
.................
Ahhhhh Sayın Cumhurbaşkanım ahhhhh.
Eğitim 20 yıldır problem.
Siz, sizin gibi bir koca yürek ve asla hatayı eksiği kabul etmeyen beyin 20 yılda en az 20 defa eğitimdeki başarısızlığı milletin gözünün içine baka baka itiraf etmek zordunda kalıyorsunuz.
Eğitimden spora, ekonomiden ulaşıma her şeye siz mi müdahale etmek zorundasınız?
Geçen gün teşkilatları çok güzel uyardınız.
İş dönüyor dolaşıyor sizi de bağlıyor milleti de perişan ediyor.
Liyakat... liyakat... liyakat...
Bizim kaba tabirimiz ile çap… çap... çap...
Sayın Cumhurbaşkanım ne olur çapsızlar sizi yordu.
Sizi gocatıyor.
Milleti de canından bezdiriyor.
Bizi af edin.
Çok mu olduk?
Size de yazık oluyor millete de.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsanlar ağızlarından çıkan cümlelerin beyinlerinden çıkan düşüncelerin bütün evreni dolaşıp tekrar kendine geri döneceğini bilse eminim ki çok daha dikkatli olurlardı.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Farı yanmayan araç, motor ve bisikletlerle gece trafiğe çıkmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.