Ekonomi paketinin içi boş mu?
Bugünlerdeki halimi hani bilgisayarda önce uzaydan çekilmiş bir dünya, daha sona yaklaştıkça ülke, yaklaştıkça şehir, yaklaştıkça mahalle sokak ve o adresi bulduğumuz mekan durumu var ya hep kendimi ona benzetiyorum.
Oturduğumuz yerden televizyondan bilgisayardan cep telefonundan dünyayı izliyoruz. Virüs Amerika’da, Almanya’da, İspanya’da, İtalya’da, Afrika’da, Rusya’da ne durumda Alaska niye öyle Vietnam niye böyle diye kendimizce dahası kendi kendimize konuşuyoruz.
Sonra Türkiye’ye bakıyoruz kim ne diyor diye. Her kafadan bir ses çıkıyor. Karantinadaki beldeler, köyler, öğrenci yurtlarındaki mecburi yaşamlara bakıyoruz.
Sonra dünyamızı daha da küçültüp Konyamıza bakıyoruz. Konya’da son durum ne, kim nerede, ne durumda?
Sonra her gün sabah akşam durmaksızın sizlerden okullarımızdan gelen fotoğraf ve belgeler...
Sonra dört duvar demeyeceğim; çok şükür evimde ve bahçede köpeklerim, kedilerim, tavuk ve horozlarım dahası kaplumbağalarım... Tabii ki çimler, otlar, güller ve ağaçlar…
Yalnız o alışık olduğumuz yoğun tempo olmadığı için zaman zaman duvara bakıp kafamdaki bir sürü deli SORULAR ve cevap veremediğim durumlar da söz konusu.
Her canlının bir imtihanı vardır. Bence bu günler, kaç yüzyılda bir yaşanır bilmiyorum ama dünyada her canlı yeni bir imtihan ile karşı karşıya.
Neyse edebiyatı bırakalım şehrin ve günümüzün sorunları ile sizden gelenler ışığında küçük küçük durum değerlendirmesi yapalım.
******
BİZ BU KADAR MI PİS BİR MİLLETİZ?
Ölüm korkusu ile karşı karşıya kaldığımız bugünlerde utanmasak, bir de bol bulsak neredeyse kolonya ile yıkanacağımız şu günlerde hâlâ hayattan ders çıkartmamakta direniyoruz.
Bu nasıl bir bencilliktir? Bu nasıl bir egodur bu nasıl bir lakaytlıktır?
Sözüm ona temiz olacağım diye eldivenle maske ile dışarı çıkan bir insan apartmanın girişine kullandığı maskeyi ve eldiveni atıp evine nasıl girer Allah aşkına?
İnsanoğlu azmıştı, ne yaptığını bilmez hale gelmişti, “sadece ben”, “önce can”derken Allah bize bir şeyleri görmemiz için şimdilik bu virüs belasıyla karşı karşıya getirdi.
Ama hâlâ bırakın adam olmayı insan olmayı bile beceremiyoruz ya... Allah ıslah etsin demekten başka ne diyebiliriz ki?
*******
MARKET ARABASINDA KÖPEK Mİ?
İşte dün bir dostumuzun tanık olduğu ve bize aktardığı hiç duymadığım bir konu daha…
Dostumuz Karatay ilçesi sınırları içerisinde yaşıyor. Evde kal çağrısına uyan duyarlı bir insan. Evinin ihtiyacı olan birkaç gıda maddesini almak için en yakınındaki markete gider. Alışverişi sırasında sesler yükselince döner gürültünün geldiği yöne doğru gider. İki kadın kavga etmektedir. Bir bayan alışveriş arabasına köpeğini koymuş alışveriş yapmaktadır. Bunu gören diğer bayan ise buraya bu arabaya gıda maddelerinin konduğunu söyleyerek kadına müdahale eder. Köpeği olan bayan köpeğinin aşılı olduğunu, temiz olduğunu iddia eder. (Kim bilir 5 dakika önce o köpek sokakta gezmiş ve ihtimal ihtiyacını da gidermiştir!) Ağız dalaşı büyür ve kadınlar birbirine meydan okumaya başlar. Köpek sahibi, hayvansever hanımefendi durumdan şikayetçi olan hanımefendiyi marketin dışına kavga etmeye çağırır. Diğeri de polisi arayacağını söyler ve telefonuna davranır. Buna şahit olan dostumuz gördüklerini hayretler içerisinde izlerken daha fazla dayanamaz ve alışverişini bitirip oradan ayrılır.
Ne diyelim; demek ki biz buyuz, bu haldeyiz, Allah ıslah etsin.
******
MARKETLERDE GIDA REYONUNDA GÖREVLİ YOK MU?
Pazar günü bir okurumuz aradı ilk defa tanışıp ilk defa konuşuyorduk. Yetkililerin pazar yerlerinde gıda maddelerini poşetli olarak sattıklarını ancak şehir merkezinde bazı marketlerde gıda maddelerinin bulunduğu reyonlarda insanların meyve ve sebzelere çok daha kötü ve vahim bir şekilde adeta saldırdıklarını, market görevlilerinin de buna müdahale etmediğini söylüyordu.
Biz de okurumuzun bu dediklerini market yöneticilerimize iletelim ve lütfen biraz daha dikkat diyelim.
*******
DÜĞÜN DERNEK DURMUYOR
İşte pazar günü bize ulaşan düğün dernek konvoy görüntülerinden bir kare daha.
Millet olarak ölümle bile dalga geçen bir millet olmakla hep övündük ama bugün bu yaptıklarımızla sizce övünmeye devam etmeli miyiz?
******
GÖDENE PAZARI’NDAN HABER VAR
Bugün şans bu ya sizlerden gelenlerle hep yine boğaz derdinden gelen bilgileri paylaşmaya devam ediyoruz. Bakın bir abimiz Gödene Pazarı ile ilgili şu fotoğrafı gönderip bu bilgileri bizimle paylaşıyordu;
Gödene Pazar yeri; belediye çalışıyor, ancak pazarcı yerleşimi öyle 3 m mesafede olmamış pek...
Tuhafiyeci, ayakkabıcı ve milyoncu esnafı yok” diyordu yani genelde durum, ahval iyi gibi...
******
CENAZE ARABASI MESELESİ
İki gün önce bir olay yaşadık. İş adamı bir abimiz aradı çalışanlarından birisi yakınını kaybetmiş. Cenaze, Numune Hastanesinden alınıp Mezarlıklar Müdürlüğüne getirilecekmiş. Ancak cenaze arabasına iki cenaze konuyormuş. Abimiz insanların bu acılı gününde bile mezarlıklarda bile birbirlerine mesafeli durması gerekirken neden bir cenaze arabasına iki cenazenin konduğunu eğer mümkünse cenaze arabası ile birer cenazenin taşınabilmesi için bizden yardım istedi.
Biz de Büyükşehirden bu konuda bir yetkili dostumuzdan ricacı olduk.
Ama o arkadaşımız yaptığı görüşmelerin ardından bu konuda yardımcı olunamayacağını söyledi.
Biz de abimize durumu ilettik.
Sonra düşündüm, bırakın düğün derneği defin de bile insanlar yanyana gelmesin derken ve bugüne kadar da olağanüstü haller dışında hiç görmediğimiz şekilde bir cenaze arabasında iki cenazenin, iki ayrı ailenin iki ayrı cenazesinin olması sizce normal midir?
Açık söyleyeyim o gün de aynı düşüncedeyim bugün de aynı düşüncedeyim. Bu konulardan Sayın Uğur Başkan’ın ve diğer yetkililerin hiçbirinin haberi dahi yoktur. Bu durum da kendilerine iletilmiyordur diye düşünüyorum.
Böyle düşündüğüm için de bunu buradan sizlerle paylaşmak istedim.
******
EKONOMİ SIKINTI VERMEYE BAŞLADI
Ölüm korkusu hepimiz için acı bir gerçek. Tabi bu normal bir ölüm değil hayırlı bir ölüm değil onun için korku diyorum.
Bununla birlikte can ve sağlıktan sonra elbetteki konu paraya geliyor.
Televizyonları izlerken, gazeteleri okurken insanların sağlık konusunda bile kutuplaşmaya gitmelerinden korkuyorum.
Ekonomide zaten iki zıt kutup halindeyiz.
Ama bazı şeyler aynı kutupta aynı safta olan insanların bile kafasını fazlasıyla karıştırıyor.
Bugünlerde böyle bir siyasi değerlendirme yapmak istemiyorum ama konunun ardından şahsen Sayın Cumhurbaşkanımızın da duruma müdahale ettiğine inandığım için Ak Parti’ye gönül vermiş, vatanını milletini seven gerçek bir dostumun bizimle paylaştığını sizlere aktarmak isterim;
“Fransa Eyfel Kulesi'nin yıkıp yenisini yapmak yerine halkına 300 milyar € vermeyi... Almanya dünyanın en büyük havalimanını yapmak yerine halkına 750 milyar € destek vermeyi...
İngiltere saray yapmak yerine maaşların % 80'ini ödemeyi tercih etti... Biz de borçla Kanal İstanbul yapacağız.”
…….
Yıllardır Reis’e böyle güvenen, inanan, destek veren ve bildiğim kadarıyla eski BBP’li olan bir dost bunu yazınca yine üç dört gün öncesine gittim.
Neyse şu ekonomi işi virüsten sonra bizim canımızı yakacak gibi dün küçük ölçekli bir iş yeri sahibi 3-4 çalışanı olan abimiz mecburen dükkanı kapatmıştı.
Bu abimiz dün bana şöyle bir not gönderdi;
“Abim günaydın. Ekonomi paketinde Halkbankası’nın esnafa vereceği kredinin (25 bin TL) içi boş. Banka bu parayı vermek için ipotek ve daha önce kredi kullanmamış olma şartı arıyor.”
.......
Yani küçük ve orta ölçekli esnaf için bankalardan can suyu gelmeyecek mi? Açıkçası bu konuda gerekli bilgiye sahip değilim. Cahilliğime verin ama zaman içerisinde bunu da araştıralım, öğrenelim ve sizlerle paylaşalım inşallah…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Her zaman doğruyu söyle ama her doğruyu her zaman değil
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Böylesine hassas ve yaşanılmamış tarihi günleri yaşarken birlik ve beraberliğimizi her zamankinden fazla duyarlılık gösterdiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.