Uğur Özteke

Uğur Özteke

Esnaf kafayı kırmak üzere (!)

Esnaf kafayı kırmak üzere (!)

Bir ayın daha sonuna geliyoruz. Bu ayın sonunun hepimiz için çok farklı bir önemi var. Türkiye olarak, Konya olarak 1 Mart tarihine kilitlendik. İnşallah 1 Mart tarihinde tüm insanlarımızın gönlüne göre bir uygulama olur.

Bu konuya geçmeden önce birkaç mevzuya değinelim isterseniz.

******

MEĞER DAHA NE HIRSIZLIKLAR VARMIŞ

Dün Sille Erenköy Mahallesindeki pis hırsızlardan ve hırsızlıklardan sadece bize ulaşanları dile getirmeye çalışmıştık.

Meğer bizim bildiklerimiz hiçbir şeymiş.

Mesela hukukçu dostumuz Tevfik Buğdaycı abimiz aradı. Kendisi Anıt meydanını gören bir dairede oturur. Tevfik Bey diyordu ki “Uğur’cum sen Sille’den bahsediyorsun. Biz şehrin göbeğinde Anıt Meydanı’nda oturuyoruz. Meram Emniyet Müdürlüğüne şu kadar adım mesafedeyiz. Üç yıl önce bizim eve hırsız girdi. Girenlerin tüm kamera görüntüleri var. 3 yıl oldu. Gidenler gitti de hırsızlar bir türlü gelmedi” diyordu.

Yine dün bir okurumuz yazmış. Hatıp bölgesindeki hırsızlık olaylarından dolayı şikayetlerini diye getiriyordu.

Durun durun daha bitmedi.

Yine dün Sille Erenköy’de yaşayan ama kışın merkezde oturan bir abimiz aradı. “Uğur abi bizim eve de girmişler. Şunu... şunu... alıp gitmişler. Allah bunların canını alsın. Evi rezil etmişler” diyordu.

.............

Yani dün bir kez anladım ki bu pis hırsızlar gerçekten insanlarımızı tırsıtmışlar.

******

O ÇUKUR TÜRK TELEKOM’UN ÇUKURU İMİŞ

Dün fotoğraflı olarak dile getirdiğimiz dahası kızdığımız çukur Türk Telekom’unmuş. Sağ olsun yazımıza duyarlılık gösteren Selçuklu Belediyesi Basın Müdürü Zafer kardeşim o çukur ile ilgili olarak şu bilgi notunu bizimle paylaşıyordu

“Abi Selamünaleyküm.
Köşende yazdığın kapak ile ilgili bilgi vermek isterim. Kapak, Türk Telekom tarafından konulmuş ve etrafındaki asfalt da yine onlar tarafından dökülmüş. Selçuklu Belediyesi olarak Türk Telekom’a kapağın ivedilikle asfalt kotuna yükseltilmesi için de bir yazı gönderildi.”

..........

Biz de bu duyarlılıklarından dolayı Selçuklu Belediyesi Başkan Pekyatırmacı ve A takımına teşekkür ediyoruz.

******

M. ALİ KORKMAZ ABİMİZE TEŞEKKÜRLER

Uzun süre İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanlığında bulunan M. Ali Korkmaz abimiz hafta sonunda bizimle Indepentend’da yayımlanan şu güzel yazıyı paylaşıyordu;

“Birçok kaynakta Antakya'daki tarihi Saint Pierre'nin dünyanın ilk kilisesi olduğu belirtiliyor. Türkolog Olgunlu'ya göre bu doğru değil. St. Pierre'nin "kenise" olduğunu söyleyen Olgunlu, "Konya'daki Azize Helena ilk kilisedir" iddiasında.

 

 

Esnaf kafayı kırmak üzere (!)

 

Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları, kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9,5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde oluşan bu mağara Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul ediliyor. Antakya'daki St. Pierre, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, neredeyse her kaynakta Hristiyanlığın ilk kilisesi olarak geçiyor. Ancak bu bilgiye itiraz eden biri var. Anadolu tarihçisi, yazar ve Türkolog Ali Canip Olgunlu, buraya ilişkin açıklamasıyla yeni bir tartışma başlatıyor.

"Ayasofya / Karadaki En Büyük Yelkenli" isimli kitabında St. Pierre'nin dünyanın ilk kilisesi olmadığına yer veren Olgunlu, ilk kilisenin bulunduğu yerin de Antakya değil Konya olduğunu iddia etti.”

............

Vallahi sevin sevmeyin. Kabul edin etmeyin. Türk’tü, Rum’du. Müslüman’dı, gavurdu...

Ben onu bunu bilmem.

Cenab-ı Allah’ım günahlarımızı affetsin ama şu Sille’yi, şu kiliseyi turizm adına Konya adına çok iyi değerlendirebilmeliyiz.

******

ESNAF GÜN SAYIYOR

Yazımızın ilk satırlarında millet olarak 1 Mart tarihine kilitlendiğimizi söylemiştik.

Bakın pazar günü bizi arayan ve dakikalarca yaşadıklarını anlatan bir abimizin söylediklerinden bir özet;

“Uğur abi sen beni biliyorsun tanıyorsun. Ben iyi bir Türk milliyetçisi olabilmenin mücadelesindeyim. Şehrim için, ülkem için her türlü fedakarlığı da yaparız ve yapmaktayız. Ama ülke olarak 1 Mart’ta yeni normalleşmeye geçmeye hazırlanıyoruz. Ama illere göre bunun bir ölçüsü olacak. Peki bu kafa ile nasıl normalleşme olacak?

Pazar günü yaşadıklarım ve gördüklerim üzerine 155’ i aradım. Durumu izah ettim. Çünkü karşımda devlet vardı ben de bir esnaftım. Korkuyordum.

‘Esnaf olarak yaşadığım durumu size izah edebilir miyim? Bir ihbarda bulunabilir miyim?’ dedim. Tabii dediler ve adresime kadar her şeyi tek tek aldılar.

Aradan 24 saat geçti ne gelen var ne giden.

Abi bizim esnaf olarak kurallara uymamız suç mu?

Millet keyfinde lüksünde. İşin ceremesini ise esnaf çekiyor.

Öğle saatlerine doğru bizim işyerinin oraya 13-15 araç geldi. Gençler arabalarını yıkatmışlar bizim orada araçlarını güneşin altında kuruluyorlardı.

Bu nasıl bir umursamazlık? Bu nasıl bir rahatlık?

Abi bak biz paket servisi için malum istenilen adrese araba ile gidiyoruz.

Ama Allah seni inandırsın hafta sonu araba yürümüyorabi araba yürümüyor.

Özellikle ara sokaklarda bisikletlilerden ve yayalardan gitme şansınız yok.

Bu nasıl bir kalabalıktır.

İnan hafta içinde sokak aralarında böyle bir yoğunluk olmaz.

Park bahçeler dolu, insanlar spor yapıyorlar.

Etliekmek yedikten sonra ömründe adım atmayanlar hafta sonları toplu halde yürüyüş yapıyorlar. Peki bizim esnaf olarak suçumuz ne?

Sosyal medyaya bakar mısın?

Bizim muhtarların herkese açık bir sayfası var.

60 yaşın üzerindeki muhtarlarımız küçük odalarda hınca hınç dolular ve sosyal medyada paylaşım yapıyorlar “Bugün buradaydık, bugün şurada idik.”

Cenazeler, düğünler, ziyaretler gırıla gidiyor.

Bu düzensizlik, bu umursamazlık ile biz nasıl yüz binde 10 olacağız?

Milletin bu rahatlığını niye esnaf çekiyor Uğur abi?

10 aydır her ay, her gün zarardayız. Allah seni inandırsın en iyi ihtimalle her gün bin lira zarardayız. 10 aydır zarar ediyoruz Uğur abi.

Bunun altından nasıl kalkılacak. Biz vatanını milletini seven insanlarız.

Ekmek bulamaz isek taş yeriz, ağlamayız, yüreğimize taş basarız.

Ama bir milletin rahatlığına bakıyorum bir de bizlerin çektiğine inan artık dayanamıyoruz.

Batmamak adına direniyoruz. Ama bu kafa ile 1 Mart’ta ne olur ondan sonra ne olur kestiremiyorum.

Martı görürsek de benim gibi pek çok esnaf işi bırakacak, satabilirse dükkanını da satacak.

Bizim durumumuz bu kadar vahim. Ama bizim halimiz kimsenin umurunda değil abi.”

..........

Bu abimizi yakından tanıdığım için bu içler acısı durumu sizlerle paylaşmak zorunda idik.

Abimiz yine söyledi. “İsteyene bu dediklerimin görüntüsünü dahi verebilirim.”

O zaman millet olarak bizim biraz daha dikkatli olmazı gerekir diyorum.

Çünkü bu iş vebal işi.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

'İnsan bir ecelinibir de kaderini bilmezmiş. Bilinen tek şey varmış: 'Sevgi' onun da kıymeti bilinmezmiş.'

 

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Direksiyondaki amcamız otomobilin sol ön kapısı açıp kül tablasını yola boşaltmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Uğur Özteke Arşivi