Konya olarak dün Sayın Cumhurbaşkanımızı ağırladık. 
Bu konuda tek satır dahi yazmak istemiyorum. 
İnşallah satırları satırlara ilave ederken yine gaza gelip bu sözümüzü unutmayız. Çünkü ülkenin liderinin şehrimizi ziyareti ile ilgili bir şeyler yazacak olursam güzel şeyler yazmayabilirim. 
Onun için de bu konuyu bile bile es geçiyorum.
SAYAÇLI TRAFİK LAMBALARI
Bir okurumuzun konuyu yeniden gündeme getirmesi ile şehir içi trafikte sayaçlı trafik lambalarının hem sürücüler için hem de trafik akışı için ne kadar kullanışlı olduğunu hepimiz birebir yaşamıştık.
Ve nedendir bilinmez bu uygulama bir anda kaldırılmıştı.
Yeniden uygulansın diye sizlerden çok olumlu dönüşler aldık.
Hatta dün iki samimi okurumuzda şöyle bir bakış açısı getiriyordu.
KONYALI HASAN rumuzlu okurumuz şöyle diyordu;
“Sayaç vardı lambalarda ve çok güzel oluyordu, ne kadar süre bekleyeceğiz biliyorduk. Ancak aklı uçuk biri şikayet etmiş ve kaldırmak zorunda kaldılar. İstediği kararı alan UKOME, tekrar böyle bir karar alabilir. Ayrıca sadece lambalar değil, direkleri de ledli lambalar ile sarı, kırmızı, yeşil yanacak şekilde yapabilirler. Çok güzel ve dikkat çekiciydi. Sürücülere büyük kolaylık sağlar...”
..............
MESUT isimli okurumuz ise; “Akıllı ışıklar olduğu zamanda, trafik lambalarının yanma süresi trafik yoğunluğuna göre değişebiliyor. Bu nedenle sayaç takmıyor olabilirler...”
...............
Her iki okurumuza da teşekkür ediyoruz.
Ve perşembe akşamı ise bir başka okurumuz aynı konu ile ilgili olarak bir video çekmiş bize gönderiyordu.
O videodan bir kare

Burası Araplar AK Cami’nin bulunduğu yer ve önündeki trafik lambası. Yani burada bu uygulama sürüyormuş. Okurumuza bizi bilgilendirdiği için teşekkür ediyoruz. İnşallah hafta içerisinde bu konuyu Büyükşehir yetkililerine sorarız. Böylece uygulamanın gerekçesini ya da sistemi hem biz öğrenmiş oluruz hem de son durumu sizlere aktarırız inşallah.
******
GERÇEKTEN FETÖ İLE MÜCADELE EDİYOR MUYUZ?
Ülkede bazı şeyler her geçen gün gün yüzüne çıktıkça millet gibi biz de abandone oluyoruz.
Dahası buradan yazamayacağımız bazı şeyleri duydukça korkmaya dahi başlıyoruz.
Acaba gerçek anlamda ülkeyi yöneten büyüklerimizin söylediği gibi FETÖ ile mücadele ediliyor mu?
Ediliyorsa bu mücadele ne zaman, nerede, nasıl biter?
(İnşallah biter)
İnanın sorularımıza burada son vermek istiyorum ve durduk yerde niye böyle bir ruh haline büründüğümüzü de şehrin göbeğinden bir örnekle sizlerle paylaşıyorum.
............
Her yerde samimiyetle ve yüksek sesle söylüyoruz ki bizim her gün yazı yazmamıza vesile olan yazılarımızla sürekli olarak gündem olup ses getirmemize kaynak oluşturan siz değerli okurlarımız ve samimi dostlarımızdır.
Biz bize kalsak, bizden hiçbir şeycik olmaz.
Bunu da biliyoruz.
Ve sizlere sonsuz saygı ve selamlarımızı iletiyoruz.
Dün sabah çok sevdiğim ailecek görüştüğümüz bir gönül dostu önce Türkiye Cumhuriyeti’nin Devletin resmi sitesinden arsa uydu resminin fotoğrafını gönderiyor.

Ve altına da şunları yazıyordu;  
“Abicim burası devletin resmî arsa uydu bakma sayfası. Burada resmen bir FETÖ okulu var. Bu okulu bilmeyen yok. Abdullah Aymaz İlkokulu. Aradan kaç yıl geçti, herkes biliyor, devlet biliyor ama bu okulun ismi kayıtlarda hala duruyor. 
Eğer bunu özel bir kurum yapsa, bir şahıs yapsa paaaat diye terör örgütüne mensup olmaktan tutuklanır. 
Af edilmez.
Edilmemeli de.
Ama... Selamlar”
...............
Biz anlayacağımızı anladık. Ya sizler?
Gerçekten bu ülkenin insanlarına da, güvenlik güçlerine, yasamanın görevlilerini de, ülkeyi yönetenlere de, devleti yönetenlere de yazık olmuyor mu?
Bu mücadelede nice canlar toprağa verildi.
Nice insanlarımız gazi oldu.
Bu işten önce bu örgütün kumpası ile insanlar mahkemelere çıktılar, yargılandılar, cezaevlerini hücreleri gördüler değil mi?
Allah aşkına özellikle de bürokraside görevli olanlar niye bu kadar duyarsız?
Yoksa hala yönetenlerin bilmediği, atladığı bir şeyler mi var?  
Dün gelen bilgi gerçekten bizleri üzdü ve de acı acı düşündürdü.
******
REİS MORAL VERDİ ÜMİT VERDİ
Yazının başında ne yazdığımı biliyorum. Unutmadım. Asla Sayın Cumhurbaşkanımızı konuk etme durumunu yazmayacağım. Eğer Allah izin verirse ve şu anki öfkem geçmez ise pazartesiye ne yazacağımı çok iyi biliyorum.
İşin sadece Cumhurbaşkanı kısmına iki laf edelim.
Sayın Cumhurbaşkanımız şehrin genel bir röntgenini özetledi. Bunun için de zaten Başta Sayın Kurum, Sayın Koca ve Sayın Uğur İbrahim Altay bütün alt yapıyı kendisine sunmuşlardı. Yine ortaya pek çıkmasa da, görünmese de Sayın Mustafa Akış Bey’in de bu konuda çalışma yaptığını biliyoruz.
Ama özellikle bir şeyin altını çizmek istiyorum. 
Cumhurbaşkanımız yine büyük lider biliyor musunuz?
Cumhurbaşkanımız konuşmasının son bölümünde kibarca burayı yapanların kulağını çekti. Dedi ki “kameralar şurayı bir zumlasın da muhteşem hastanemizin çevresini bir görelim.”
Sayın Cumhurbaşkanımız bunun ardından ne dedi biliyor musunuz?
Böylesine mükemmel, milyarlık hastanenin çevre düzenlemesinin çöplük olduğunu söyledi milyonların önünde.
Buyurun Sayın Cumhurbaşkanımız buraya gelmeden 1 saat önce benim arabadan çektiğim kare 

Sayın Cumhurbaşkanımız dikilen fidanların kuruduğunu, görmüş olduğu bu fidanların da 24 saat önce dikildiğini bilseydi ne olurdu?

Dün bu konuyu yazdık. Cumhurbaşkanımız da kameraların önünde söyledi, yetkilileri de kibarca fırçaladı
Sayın Cumhur Reis’i çok seviyorum çoook.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Kartala sordular; Yere düşmek gibi bir korkun var mı?
Kartal gülmüş ve demiş ki; “Ben insan değilim ki biraz yükseldiğim zaman kendimi beğenip havaya gireyim, ben zirvedeyken gözlerim hep aşağıdadır. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gerçeklerin mutlak bir gün ortaya çıkacağını idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.