KONYALI SANAYİCİ VALİ BEY'DEN NE İSTEDİ?
Haydi bugün biraz rahat birşeyler yazalım.
Gerçekten millet olarak bu salgın ve maalesef ki ekonomik sıkıntı hat safhada. İnanıyoruz ki bu hastalık ile eninde sonunda baş edeceğiz. Dahası insanlık bunu da bir gün alt edecek. Bu tür sıkıntılar bizlerin ve tüm dünyanın farklı ama yeni yeni imtihanlarıdır.
Mesela bugün bana sorsanız “hastalık mı önce yenilir yoksa ekonomik sorun mu?”
Belki yanılıyorum. Belki şahsi düşüncem birilerini üzecek ama biz bu kafa ile gidersek hastalığı yeneriz de içinde bulunduğumuz ekonomik çemberi zor aşarız.
Haaaa ekonomik olarak darboğazdayız diyorsak bunu hemen siyasete de çekmemek gerekir.
Kabul edin etmeyin. Sevin sevmeyin.
En başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere kabine ekonomi konusunda içeride ve dışarıda inanılmaz mücadeleler veriyor.
Hadi biz ekonomist değiliz. Ekonomiden de anlamayız. Ama benim gibi çulsuzlara bakıyorum arkadaş 50 dolar alıp cüzdanına koymanın hayalini yaşıyor. İş adamına bakıyorum 50 tanesinden 49’u “Bu kadar işçi çalıştıracağıma, devlet ile Maliye ile bu kadar uğraşıp risk alacağıma paramı devlet bankasına koysam yattığım yerden bundan daha çok kazanır, daha huzurlu yaşar ve mutlu olurum” diyorsa, diyebiliyorsa vallahi millet olarak bugün değil yarın değil ama 20 yıl sonra işsiz gençlikten tutun, milyarder Müslüman patronlara kadar benliğimizi tamamen kaybederiz diyorum.
İnşallah yüce Rabbim bu konuda yine bizleri hem affeder hem de zihinlerimizi ve yüreklerimizi açar.
Tekrar özetliyorum ama ben havaların soğuması ile virüsten korkuyorum. Korkuyorum ama havalar soğudukça ekonomiden daha çok korkuyorum.
******
KONYALI SANAYİCİ VALİ BEY’DEN NE İSTEMİŞ?
Sayın Valimiz Vahdettin Özkan Bey şehrin diğer valilerine göre epey farklı bir devlet adamı. Bu da son derece normal. Her yiğidin kendisine has özellikleri var. Vali Bey son derece sakin ve mülayim görünüyor. Konuların, sorunların tespit ve teşhisinde detaylı bilgilere ulaşmaya çalışıyor... gibi.
Sayın Valimiz geçtiğimiz hafta içerisinde şehrin tüm sanayi ve organizelerin yönetim kurulu başkanları ile yöneticileri ile video konferans sistemi ile görüştü.
Hatta biz bunu ertesi gün haberde yaptık.
Sonra biz sanayicilerimizle, başkalarıyla Vali Bey’den isteklerini dinlemek ve öğrenmek istedik.
Bazılarını öğrendik.
Şöyle ki sanayilerin organizelerin konumlarına ve ihtisas alanlarına göre farklı farklı istekler olabiliyor.
Amma velakin sanayicilerin ortak isteği ve ortak şikayetlerinde birinci sırayı şu meşhur kağıt hurda toplayıcıları almış.
Sanayicilerimizin şehrin ve sanayilerin 1 numaralı sorun olarak gördükleri konuya yüzde yüz katılıyorum. Hatta sanayicilerimiz o hızlı zeki halleri ile bu işe çözüm yolunu bile önermişler.
Ve hâlâ aklıma deli sorular geliyor.
Ama belki bu işin perde arkasında devletimizin bazı birimlerinin bildiği vardır diye seslenmiyorum.
..........
Bu bölüm için bir nefes alıp bir iş adamımızın üç hafta önce bana aktardığı bir konuyu bu bağlamda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Erol ..... Bey Konyalı bir iş adamıdır.
Pandemi dolayısıyla aylardır evinden çıkmıyormuş.
Sürekli pencereden balkondan dışarıya baktığı için beni aradı. Ve özetle dedi ki;
“Uğur abi bizim caddede iki çöp konteynırı var. Buralara nerede ise her yarım saatte bir çöp ve kağıt toplayıcılar geliyorlar. Bu arkadaşlar bu salgının yayılması noktasında bana göre hem kendileri için hem de insanlık için büyük tehlikedeler. Hiç kimse bunu göremiyor mu?” demişti.
..................
Bakın çok basit gibi görünen bir kağıt hurda çöp toplama işi günümüzde salgından ekonomiye direkt etkilemiş gibi görünüyor değil mi?
Bu yüzden sanayicilerimiz çok doğru bir tespitte bulunup Sayın Valimiz Özkan Bey’den çok yerinde bir istekte bulunmuşlar.
*******
GELİN BİRLİKTE OKUYALIM
Abim dostumuz Murat Dedemoğlu benimle şu yazıyı paylaşmıştı. Bugün rahat yazalım dedik ya. Gelin size rahat güzel mesaj dolu bir yazı;
“EV HAPSİNDEKİ YENİ NESİL...
Bizler ilkokulda yurt bilgisi lisede cebir, geometri, mantık, sosyoloji, felsefe, astronomi, okuyan nesiliz.
Onun için biz, "Kim 500 Milyon İster" programında 15 bin lı̇rayı hı̇ç joker kullanmadan % 90 kazanabı̇len nesı̇lı̇z.
Bı̇z 3 yazılı 1 sözlü ı̇mtı̇han olan nesı̇lı̇z...
Biz kopya çeken ama kopya yaparken öğrenen bı̇r nesiliz...
Biz Endonezya’nın ihracatını Surinam'ın ithalatını bilen nesiliz. Biz anasını babasını bakım evine terk etmeyen nesiliz...
Biz babasının cenazesine tatildeyim diye gelmeyen nesil değiliz...
Biz şahsiyet sahibi olması için terbı̇yesinden vazgeçı̇len kendı̇ne özgüveni olan ama etrafa saygısı ve sevgisi olmayan sadece kendisine yaşayan egoist nesil değil, sevgiyi saygıyı fedakarlığı dostluğu vefa duygusunu, yerine göre başkalarının yaşamı için kendi yaşam tarzından fedakarlık eden nesiliz... Arkadaşımızın ailesini kendi aı̇lemı̇z kabul eden namus anlayışını buna göre dizayn eden nesiliz.
Biz psı̇kologlarla pedagoglarla şekillendı̇rı̇len değı̇l, psı̇kolojı̇k sorunlarını aı̇le mahalle ı̇lı̇şkı̇lerı̇ ı̇çı̇nde bedava çözen nesı̇liz...
Olaylara çözmek ı̇çı̇n atılan onları "bana ne deyip" pas geçmeyen nesı̇liz...
Anasına babasına, aı̇lesı̇ne egosundan fedakarlık edı̇p maddı̇ manevı̇ kol kanat geren nesı̇lı̇z...
Bı̇z bugün kırk yıllık arkadaşlarını köşe bucak arayan onlarla bı̇rlı̇ktelı̇kten zevk alan nesı̇lı̇z...
Öğretmenı̇nı̇n elı̇nı̇ öpmek ı̇çı̇n yarışan nesı̇lı̇z.
Semt çocukluğunu mahalle terbı̇yesı̇nı̇ büyüklere saygıyı görmüş bı̇r nesı̇lı̇z....
Kabadayı dedı̇ğı̇mı̇z mahallenı̇n bı̇leklı̇ delı̇kanlısını bı̇zı̇ soyan değı̇l bı̇zı̇ koruyan kollayan olarak bı̇len bı̇r nesı̇lı̇z... Mı̇sketı̇, çemberı̇, uçurtmayı. Bı̇rdı̇rbı̇rı̇, topacı, uzun eşeğı̇, kukalı saklambacı, üç tası, kaptanı, müsellesı̇, kovalamacayı, ı̇p atlamayı, seksekı̇, üçgen (şeytan uçurtması) uçurtmayı, çı̇vı̇lı̇ futbolu, 9 taşı, bakkal amcalara kese kağıdı yapımını, yakan topu oyun olarak bı̇len bı̇r nesı̇lı̇z...
Futbolu, voleybolu, basketı̇, yüzmeyı̇ tüm ı̇mkansızlıklara rağmen spor olarak yapan bı̇r nesı̇lı̇z...
Akşam üstlerı̇ şekerlı̇ ekmek, karabı̇berlı̇ ekmek yı̇yen, çı̇kolatayı, pastayı, turtayı, şekerlemeyı̇ tanımayan bı̇r nesı̇lı̇z..
Dışarıda yemek yemenı̇n ayıp olduğu, ağız oynatmanın bı̇le ayıplandığı, her lokmanın eşı̇t paylaşıldığı, çay bardağındakı̇ şekerı̇n, kaşıkla karıştırılırken çıkan sesı̇n ayıp olduğu, bu eylem kahvelerde yapıldığında kahvecı̇nı̇n hop deve kervanı mı gı̇dı̇yor dı̇ye ı̇kaz ettı̇ğı̇ bı̇r nesı̇lı̇z....
Aı̇le büyüklerı̇mı̇zı̇n; öğretmenı̇mı̇ze "etı̇ sı̇zı̇n kemı̇ğı̇ benı̇m" dı̇ye teslı̇m ettı̇ğı̇, öğretmenlerı̇mı̇zı̇n bu emanetı̇ gözlerı̇nden sakınarak koruduğu, kulağımızı çeken öğretmenı̇mı̇zı̇ evde şı̇kayet edemedı̇ğı̇mı̇z, öyle bı̇r durumda da büyüklerı̇mı̇zden azar ı̇şı̇tecı̇ğı̇mı̇zı̇ bı̇ldı̇ğı̇mı̇z bı̇r nesı̇lı̇z...
Hele öğretmenı̇n çocuğa bı̇r sı̇temı̇nde, anne baba dayı hâlâ enı̇şte bacanak anneanne hep bı̇rlı̇kte okul basıp, "sen bı̇zı̇m çocuğumuzun psı̇kolojı̇sı̇nı̇ nasıl bozarsın?" dı̇ye öğretmen döven bu nesı̇lle uzaktan yakından bı̇r ı̇lı̇şkı̇mı̇z yok... Öğretmen benı̇m neslı̇mı̇n en kutsal varlıkları ı̇dı̇. Ataerkı̇l babanın sözünün geçtı̇ğı̇ ama babanın da analarımıza değer verdı̇ğı̇ fı̇kı̇r paylaştığı aı̇lelerı̇ olan bı̇r nesı̇lı̇z...
Lı̇se mezunu arkadaşlarımızın bugünkü ünı̇versı̇te mezunlarının yanında doktora yapmış bı̇r ı̇nsan kalı̇tesı̇nde olduğu bı̇r neslı̇n çocuklarıyız....
Sı̇z bı̇zı̇m neslı̇ küçümsemeyı̇n.
Bence bı̇zı̇m nesle benzemeye çalışın.”
............
İyi tatiller
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sonbahar sanattır diğerleri mevsimdir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Trafikte ada etrafında dönen araçlara yol vermenin bir kural olduğunu idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.