Konyaspor kongresi ile birlikte hafta sonu şehrin gündemi kısa süreli Konyaspor oldu. Bana göre bugün itibari ile Konyaspor şehrin 1 numaralı gündemi olmaktan düştü.

Bundan sonra sadece spor kamuoyu bu işle ilgilenir. Ve yine şehir ve bizler bu zıkkım koronanın önce en yakınlarımızı, en iyi bildiklerimizi, tanıdıklarımızı aramızdan koparıp alışını konuşuruz. Yani “CAN” meselesini.

Ardından “CANAN”ı konuşuruz. Yani geçim derdini işsizliği, doları altını.

Can ve Canan’dan sonra Konyaspor gibi fantazi işlerin de çekirdek çitlerken muhabbetini yaparız.

Konyaspor ile ilgili bugün bir yazı yazmayı düşünüyordum.

Dostların uyarması ile gördüm ki sosyal medyada üç dört günlük taze fake hesaplar açılmış. Bunlar bize ince ince sallamaya başlamışlar. Ardından cumartesi günü hiç umulmadık bir  gelişme oldu ve iş çok farklı yerlere gitti.

Oysa bugün Konyaspor meselesinde bildiklerimin sadece yüzde birini yazacaktım.

Bugün düne kadar yaptığımız gibi “gazetecilik mi oynayacağız?”. Bundan sonrasına da bugün ya da yarın Konyaspor yönetiminin dışında saygı duyduğum bir isimle yapacağımız görüşmenin ardından karar vereceğiz.

Sosyal medyada bilip bilmeden sallayanların tek haklı olduğu bir konu var.

Evet ben şahıs olarak “Uğur Özteke olarak” yaşlı bir gazeteci olarak, gazetecilik yapmıyorum. Yapamıyorum.

Nedenleri çok.

Şunu da söyleyelim, Konyaspor adına gazetecilik yapmamamızın, yapamamamızın karşılığında ne 1 kuruş almışlığımız var, ne çalıştığımız kurumun reklam alıp bizim de üç maymunu oynama gibi bir durum söz konusu.

Aslında bugün Konyaspor cephesinde, şehrin ve ilgili siyasi kurumlarında, kötü bir şekilde konuşulan kamuoyu önünde dillendirilmeyen sözleri, iddiaları ulusal bir kanalda isim isim verilerek Konyaspor yönetiminin itham edilmesi üzerine bazı şeyler daha da vahim bir hal aldı.

Biz işe (!) ulusal bir kanalda “Konyaspor yönetimini eleştirdikleri için Nalçacılılar Derneği basıldı Başkan İbrahim ve Basın Sözcüsü İlker tehdit edildi karşılık verince silah gösterildi, yine Konyaspor yönetimini eleştiren gazetece Veli Özkan darp edildi, aynı şekilde İsmet Çelik linç ediliyor. Konya’da adli durumlar yaşanıyor” bölümünün ardından bu bölümün sosyal medya ve insanların grupların whatsapp ortamı ile paylaşımıyla durumdan haberdar oluyorduk. (Çünkü daha önceden bunlarla ilgili duyduklarımıza inanmak istemiyorduk.)  

Programda ismi geçen 4 arkadaşımızın üçü ile bire bir görüştük.

Yalan yanlış diyen olmadı. Dahası bunun ötesinde de bazı şeyler öğrendik.

Aralarında sadece bir dönem yan yana birlikte olduğum İsmet Çelik’e fiili bir durum olmamıştı. Olamazdı da, çünkü buna kimse cesaret edemezdi.

İsmet’in abisi hukukta çok üst bir görevdedir. Bunu yapanlar da çocuk değiller tabii. Akıllı ve tecrübeli isimler. İsmet’e dokunulursa nasıl ellerinin yanacağını bilirler…

Açık söyleyeyim kongre öncesi böyle bir durum Türkiye genelinde ve ülkenin spor kamuoyunda şehri çok yıprattı. Demedi demeyin. Bu asıllı ya da asılsız iddia Konya için kalın bir çizik oldu. Ve ne acı ki şehri yönetenlerden tutunda siyasi iradeye kadar kimse ağzını açmadı. Belki onlar da açamıyorlardır. (Bildiğim bu gelişmelerden Ankara’nın haberinin olduğudur.)

............

Sonra hafta sonu bizim üzerimizden bir girişim oldu.

Bu yüzden bu konuda yazmak istediklerimi bugün ya da yarın yapacağımız görüşmenin sonuna bıraktık.

Yine bizi tanımayan ya da fake hesaplar ile korkutup veya yıpratmayı hedef alanlar, akılları sıra itibarsızlaştıracağını sananlar sakın ola korktu, korkak filan demesinler.

Onlara sadece şunu söylerim.

Biz mesleğimizi, birileri gibi laf olsun, şov yapayım veya ucuz kahraman olayım diye yapmadık. Bu yaştan sonra da hiç yapmayız.   

Yıllarca Ankara’da İstanbul’da yaptığımız ulusal haberler nedeni ile örgütlerin “ölüm listeleri”nde yer aldık.

Ve bugün o iğrenç listelerde yer aldığım için kendimle gurur duyuyorum. 

*******

MALAS CADDESİ YASAL VE MÜKEMMEL BİR YOL

Geçtiğimiz hafta bu şehrin göbeğindeki en kötü şehir içi ulaşım örneklerinden birisini bir okurumuz  fotoğraflı olarak bizlerle sizlerle paylaşmıştı. Konya dışından bizi takip eden bir büyüğümüz aynı konu ile ilgili şunları yazıyordu;

“Dünkü yazınızda Malas Alt Geçitten bahsediyorsunuz. Biz daha önce de yazmadık mı? Böyle bir yol olmaz koca belediyesin oradaki iki binayı yıkacaksın. O bölgede Mustafa Özkafa ve Tahir Akyürek’in yaptığı geçit ve köprüler teknik hatalıdır. Ve bu hatalar telafi edilemez. Malas’ta binalar yıkılırsa yol rahatlar sizin yazdığınız Toptancılardan, Hal yönü gidiş çift yön geliş, tek yöndür ve buraya Adese kısmını nakliyatçılar işgal etmiştir. Buralarda bu işi bilen biri acil tadilat yapmalıdır. Burada plansız hesapsız yapılan işler kullanımda hataların çıkmasına neden oluyor. Son pişmanlık fayda vermiyor.”

.............

Belki bazı okuyucularımız bilmiyor. Burası gerçekten felaket. Burada her gün kaza olabilir. Kaza yapanlar mahkemeye başvurduklarında kazanabilirler. Kazandılar da. Ama onlar ilk başta kazandılar. Yani...

Yani bizi yönetenlere kurum ve kuruluşlara yasal zeminde de hiçbir şey olmamış oluyor. Suçlu biziz. Bilmem anlatabildim mi?

******

NALÇACI’DA DÜĞÜN KONVOYU

Yasalar bir yönden böyle iken diğer yönden eğer millet olarak biz yasalara uymazsak, diğer insanlara saygı göstermez isek şehrin trafiğinin içine ederiz.

Buyurun Cumartesi günü saat 16.51. Nalçacı’nın göbeği. Sille Kavşağı…

Sağ olsunlar evlenecek çift ve akrabaları bu yolu araçlara yeşil ışık yanarken iki şerit öyle bir kapatıyorlar ki siz frene basıp durmak zorunda kalıyorsunuz.

BÖYLE GÜZEL İNSANLARIMIZ DA VAR

Yine cumartesi günü çalışırken Selçuk Üniversitesinden bir profesör hocamız aradı ve aşağıdaki şu fotoğrafın birkaç karesini attı.

Hocamız şöyle diyordu “Uğur Abi Konya'da çok güzel şeylerde oluyor. Bu güzel insanlar (hiç tanımıyorum) ağaçların altındaki çöpleri topladılar. Yaklaşık bir saat sürdü. Çok güzel ve örnek bir davranış” diyordu. Evet burası Selçuk Üniversitesi kampüsü bölgesinde üniversitenin TOKİ konutlarının olduğu yer. Bu güzel insanlara biz de Allah razı olsun diyoruz. Hocamıza da bu ince düşüncesinden dolayı teşekkür ederiz.

******

KONYASPOR’UN BORCU HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL

Gazetecilik değil gazetecilik yaparmışız gibi yaptığımız için ve çocukluğumda gençliğimizde her şeyim olan Konyaspor’dan bugün ne kadar uzak kalırsam, o kadar huzuru bulduğum için mümkün oldukça sahadan uzak durmaya çalışıyorum.

Ama malum kongre oldu. Başkan Hilmi Kulluk konuşmasının bir bölümünde de “3 yıl sonra burada toplandığımızda kimse kulübün 300 milyon TL borcu var. Kulluk takımı batırdı demesin. Buna herkes alışacak. Bütün takımlar bu durumda” dedi.      

Sonra sosyal medyada yine bir kesim buna tepki verdi. Sonra cumartesi günü şehri turlarken yine bize “bu doğru mu?” diye soranlar vardı. Elbette doğru. Bakın son yıllarda hep aynı şeyi yazdım. Hilmi Başkan çok akıllıdır. Hilmi Başkan hesap kitap adamıdır. Başkan bunu Genel Kurulda dedi mi? Dedi. Kayıtlara geçirdi mi? Geçirdi. Delege bunu kabul etti mi? Etti. O zaman size de bize de b... yemek düşer.

Biz yine de bu rakama takılan kesime bir ümit ışığı yakalım.

Bakın bu sezon bu takımın birilerinin lütfetmesine gerek kalmadan alnının teri ile ligde kalmasında maddi manevi kantara vurulamayacak derece büyük emekleri olanlar vardı. Başta Sayın Bakan Murat Kurum. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay. İsmini yazarsak kendisine zarar veririz diye düşündüğümüz spor bürokratları ve yönetim.

Takım sahadan alnı ak, başı dik ayrılırken para konusunda da Hilmi Başkan Konyaspor tarihinde yapılmamış ve yaşanmamış bir işi başardı. Bunda da yine aynı iki kahraman yani Kurum ve Altay vardı. (Hasan Kılca başkanı da unutmuyoruz). Bunun ne olduğunu ve bu işin sadece bugün bilenen konuşulanlar olmadığını zamanla kamuoyu görecek bilecek.

Ne dedik Hilmi Başkan akıllı dedik değil mi?

Bu yönetime iyice bir bakın Allah aşkına.

Sizce Uğur İbrahim Altay’ın veya Büyükşehir’in bu yönetimde kaç adamı var?

Ben şimdilik bir elin parmaklarının sayısından fazla desem bana inanır mısınız?

Eeee yönetim zaten 15 kişi. (Bu arada dün öğle saatlerinde bile yeni yönetim kurulu üyelerinin fotoğraf ve isimleri kulübün kurumsal sitesinde yer almıyordu. Konyaspor’un en iddialı olduğu yer kurumsal kimliğidir, geç kalınmıştı. Yakışmadı!)

Ben o 300 milyon TL borç konusunda bağıra bağıra yaptığı açıklamadan dolayı Hilmi Başkan’ı bir kez daha kutluyorum. Bunu haykırmak heriflik isterdi.

Konyaspor kamuoyu rahat olsun. Huzurlu olsun. Artık Konyaspor’un sportif başarısı kadar, finans temini, borçların ödenmesi gibi tüm sıkıntılı durumların altın anahtarı Uğur İbrahim Altay Bey’dir. Birileri ne olur artık “şu kadar borç var.” Ya da “borç şuymuş” demesin lütfen.

Bir kesim Uğur Başkanı Konyaspor ile ilgilenmiyor gibi görünse de, gördük ki eli tam da içinde. Bundan sonra Konyaspor’da paranın, borcun söz konusu olmayacağına inanıyorum. Yeter ki para pul işlerinin ardından sportif başarı gelsin.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir insanın en büyük sermayesi çok büyük serveti ya da görkemli makamı değildir. Taviz vermediği karakteridir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?  

Kavşaklarda sola dönerken en sağda durup orta şeritteki ve en soldaki aracın önüne direksiyonu kırarak sola dönmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.