Allah beterinden saklasın ama bu hafta sonu yüreğimizdeki ağırlığını kaldıramadığımız tarifsiz bir sıkıntı ile geçti. Kafamızı kaldıramıyorduk. İçimiz daralıyordu.

Gökyüzü bir açılıyor bir kapanıyor. Güneş yüzünü gösterirken bir anda simsiyah bulutlar ardından yağmur ve kar yağmaya başlıyordu. Ardından çıkan fırtına sanki hırsından ağaçları devirmeye, çatıları uçurmaya çalışır gibi öfkeliydi.

Bu konuda yazımızın son bölümünde birkaç satır yazmaya çalışacağım. Ancak fert olarak da millet olarak da yönetenler ve yönetilenler olarak da hepimizin aklımızı başımıza alması gerekir diye düşünüyorum.

Çok korkuyorum çooook ve Cenab-ı Allah’ın adaletine sığınıyorum. Hepimiz bu fani dünya için akla hayale gelmeyecek rol kapmalar peşindeyiz. Yazık.

DÜŞMANIMIZA BİLE GÜLMEMEMİZ GEREKİR

Coranavirüs olayı şimdilik bizim için dahası millet olarak “Atın ölümü arpadan olsun” zihniyeti ile gâlesiz rahat bir şekilde gidiyor.

Haaa buraya gelmeden Sağlık Bakanı hemşerimiz Fahrettin Koca’yı tebrik etmemiz gerekir. Çin’den Amerika’ya, Suudi Arabistan’dan Avrupa’ya dünya virüs nedeni ile kırılırken şükürler olsun Türkiye’de tek bir vakaya bile rastlanmadı.

Kimse kapıları kapatmakta geç kaldık diye Sayın Bakan Koca’yı filan eleştirmesin tekrar söylüyorum “Şeytan kulağına kurşun” Bakanlık bu konuda bir adım önde gidiyor.

Ancak bu olay Çin’de patlak verdiği zaman ben de pek çoğumuz gibi “Tamam ayakkabıdan tekstile bizim işler patlar. Ekonomimizin durduğu günlerde Yüce Rabbim bizlere yürü ya kulum diyor” diye düşünüyordum.

Gerçekten de pek çok sektörde başta İstanbul olmak üzere ardından da yavaş, yavaş Anadolu’ya işler kaymaya başlamıştı.

Şimdi benim şeklim ve aklım değişmeye başladı.

İnşallah bu zıkkım virüs Türkiye’ye hiç giremese de dünya bundan daha fazla etkilenmeye ve insanların kırılmasına devam edecek. Hem de artarak devam edecek gibi...

O zaman bizim mutlu olmamız yine mümkün olmayacak ki.

Bu iş yarın bir gün ekonomik olarak da uluslararası ya da ulusal bazda bile bizi derinden etkileyecek.

Yarın insanlarımız ölüm haberlerini izleye izleye toplu törenlere, alış veriş merkezlerine, fuarlara katılmayacaklar.

Haklılar ama o zaman ne olacak?

Hayat durma noktasına gelecek. İş dünyası ayağını gazdan çekecek.

Mesela ekonomide en kötü dönemizde bile mutluluğu bildiğimiz turizmde halimiz ne olacak?

150 milyon Çinli her yıl dünyayı geziyormuş.

Ve bu Çinliler yılda 270 milyar dolar para bırakıyorlarmış.

Açık söyleyeyim ilk başta Çin’in ekonomisi durunca bizim ekonomi uçar diye düşündüğüm için şimdi kendimden utanıyorum ve affetmesi için Allah’a yalvarıyorum.

MİLLET UTANDI YA SİZLER

Hafta sonu sohbetlerinden şehir turlarından ne söz edelim ki.

Konya için en büyük ve en acı olay şehidimizi toprağa vermek olayı idi.

Ama dostların ve birazcık yüreğinde vicdan olan insanların bize ulaştırırken bile üzüldükleri utandıkları konu şuydu.

Herkesin gördüğü ve bize bu kareyi bize ulaştıran dostumuz altına da şunları yazıyordu;

“Allah’ım şehidimize rahmet eylesin, yakınlarına sabır, elinde telefon olanlara akıl, fikir ve feraset versin. Sözün bittiği yerde biz musalla taşının dibinde, şehidin başucunda yaşlısıyla genciyle canlı yayın derdinde... Allah bizi ıslah etsin”...

Aminnnn diyoruz başka da bir şey demiyoruz. Dememek için kendimizi zor tutuyoruz.

BİR EŞEKLER TERK EDİLMEMİŞTİ

Beslediği kediyi köpeği sokağa terk eden vicdansızları çok görmüştük de eşeklerini sokağa salıverene pek rastlamamıştık.

İşte bir dostumuz bu fotoğrafı gönderdikten sonra şöyle diyordu;

“Selçuklu'da Esenbahçe evlerindeki güvenliğe 2 eşek terk edildi. Kesip sofralarımıza konuk olmasınlar diye Köylü Mallarına haber verilecek. Bilgilerinize...”

***

ŞU ANDA BÖYLEYİZ

Biraz vicdanı olanımız için en güzel sözü Cemal Sürayya demiş;

“Nasıl bir his biliyor musun? 

Oda çok geniş ama sığamıyorsun,

bak kapı orda ama çıkamıyorsun,

pencere açık ama nefes alamıyorsun..” ...........

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bu hayatta mutlu olmanın yolu beklentileri düşük tutmaktır. Yoksa kanatlarından vurulmuş kuşa dönersin…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendimize inanıp zamanın getirdiklerinin de doğru olduğuna inandığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.