Konya’daki, Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki insanlığın yeni imtihanını ibretle izlemeye devam ediyoruz.

Yine şehrimizden Türkiye’den dünyadan küçük küçük de olsa daha sağlıklı ve farklı düşünebilme adına örnekler sunmaya çalışacağız.

Aslında bugünkü yazımın başlığı bu olmayacaktı.

Birden neden böyle oldu biraz sonra aşağıda açarız inşallah; ama bu zor günleri de aşacağımıza yürekten inanırken insanlık ve insani yönden bazı sıkıntılı durumları aşabilecek miyiz, işte bu konuda büyük endişelerim var.

Önce sizlerden gelenlerle başlayalım.

*****

BU TRAFİK KONTROLÜNÜ AZ İLERİYE ALABİLİR MİYİZ?

Bu fotoğraf karesini dün sabah saat 09.30 sularında sanayici bir abimiz gönderdi;

Burası organize Sanayi bölgesine Kayseri yolundan girilen nokta imiş. Polis haklı olarak şehir içi giriş çıkışları denetliyor ve doğru da yapıyor. Ancak organize de fabrikası iş yeri olan abimiz diyor ki, “Bu kontrole biz de her gün sabah istemeyerek de olsa girmek zorunda kalıyoruz. Bu işlem Organize girişinin öbür noktasına alınırsa işadamı, sanayici ve burada çalışan işçiler her gün kuyruğa girip beklemek zorunda kalmazlar. Şehre giriş ve çıkışlar daha net kontrol edilir polis arkadaşlar da daha rahat çalışır”.

Biz de bu durumu yetkililerimize iletmiş oluyoruz.

*****

TARIM POLİTİKALARI KURULU’NDA KONYALI VAR MI?

Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında dünyanın yeni bir düzene ve sisteme geçiş hazırlığındaki Türkiye’nin tarım politikasında da yeni kurullar oluşturulacak. Tarım ve Konya denilince ister istemez yine bir yanımız rahat duramıyor işin içine Konyalılığı sokuveriyoruz. Eğer büyüklerimizin işine karışmıyorsak buradan Sayın Vekillerimizden; Konya adına Konya tarımı adına Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Bakana şehri ve şehrin bu alandaki isimlerini hatırlatmalarını rica edeceğiz.

*****

PARA ENERYA'YA DEĞİL BANKALARA GİDİYOR MUŞ

Gönüllü karantina uygulamasından önce bizler ve kurumlar yeni çalışma sistemlerini devreye sokarken Enerya’nın da abonelerine mesaj gönderdiğini ve bu mesaja dönülerek sayaç okuma ve ücreti belirleme yöntemini başlatmıştı.

Ardından bize doğalgaz abonelerinden iki ayrı sıkıntılı konu gelmişti. Birincisi özellikle evinden çıkamayan yaşlı abonelerin telefon numarasına okudukları sayaçları bildirememesi telefonlarına bakılmaması İkincisi de internet yolu ile yapılmakta olan her ödemede en az 1 liralık ücret alınmasıydı. Ha biz bir abonenin 19 TL ödediğini de biliyoruz düşünsenize. Bunun üzerine Enerya bizi, dolayısıyla kamuoyunu bilgilendirme yönünde şöyle bir notu ulaştırdı;

“4 Nisan 2020 tarihindeki yazınızın “Enerya’ya büyük tepki var” başlığıyla yayımlanan bölümüne istinaden, konuya ilişkin olarak sizi bilgilendirmek isteriz.

…abonelerimiz bize sistemimizde yer alan iletişim formu ve web chat uygulamamız ile ulaştıkları durumda da abonelerimize ortalama 3 saat içerisinde, talepleriniz çözümleyerek dönüş sağlamaktayız. 

Müşteri memnuniyeti ilkesi kapsamında mevcut gündem dolayısı ile yaşanması olası yoğunluk öngörüsü ile geçtiğimiz ay itibariyle personel sayımızı artırdık.

Merkezi aracılığıyla kısa bir sürede gerçekleştirebilmesinin yolunu açtık. Aynı zamanda abonelerimiz ödemelerini PTT şubelerinin ATM’lerinden, anlaşmalı bankalar üzerinden abone merkezlerimizin yapabilmektedir.

Yazınızda yer alan diğer bir nokta da 1 TL olarak belirtilen komisyon oranı. Enerya olarak hiçbir ödeme alımında komisyon almadığımızı sizlerle paylaşmak isteriz. Abonelerimiz ödemelerini PTT şubelerinin ATM’lerinden veya anlaşmalı olduğumuz bankalarından yapabilirler. Enerya’nın almış olduğu bir komisyon oranı kesinlikle yoktur.”

...,,,

Bilgi notu uzun da biz bize gelenlere karşılığı olarak şunu öğrendik. Enerya Çağrı Merkezine personel takviyesi yapmış daha rahat ulaşılabilecekmiş. İkincisi 1 TL da olsa 19 TL da olsa fazladan ödediğimiz paralar bu kuruma değil bankalara gidiyormuş.

İşte bu çok iyi oldu, bu açıklama içimi rahatlattı, gelin şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızı milletin gözünde ve gönlünde yaralayan en hassas noktalardan birine.

*****

O ŞİKAYETÇİ BU ŞİKAYETÇİ ÇÖZÜN O ZAMAN

Hani biz özellikle bugünlerde evimizden çıkmayalım, internet yoluyla paralarımızı borcumuzu ödeyelim istiyoruz ya. Bankalar da bu işten nasipleniyormuş ya.

Hadi vatandaşın sesine kulak vermiyorsunuz peki ya Sayın Cumhurbaşkanımızın her ekonomik toplantıda karşısına alıp konuştuğu koskoca Rifat Hisarcıklıoğlu’nun artık açık seçik beyan ettiği şu cümlelere ne dersiniz;

“Bankalar ipe un seriyor, şirketlerimiz bankalar tarafından limit bitti denip başvurusu dahi alınmadan geri çevriliyor. Tüm bankalara sesleniyorum bu dönem kar düşünecek şirket seçecek dönem değil. Bankaları sıkıntıya düşen tüm firmalarımızı desteklemeye çağırıyorum.”

....

İşte Rifat başkan kendi üyeleri ve üyelerinin şirketleri için bağıra bağıra bankaların ipe un serdiğini söylüyor.

Biz de gariban sessiz temiz vatandaş için söylüyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanım bankalar ipe un sermenin ötesinde; vatandaşlarımızın ekmeğinin, çorbasının, makarnasının parasını düşündüğü bu günlerde bankalar ipe un sermiyor ipi milletin boynuna geçiriyor.

*****

BİR DE ŞU PAMUK MESELESİNE DEĞİNELİM Mİ?

Başkan Uğur İbrahim Altay’ın akıllı basın ve halkla ilişkiler daire başkanı kardeşim Ahmet Bilgiç sosyal medyadan bize ince bir gönderme yapmış

“pamuğu nereden çıkardın toplantıda tek kelime pamuk geçmedi tüm çalışmaları pamuğa endekslemeni de karantina stresine mi versek? Gassalların eline düşme Uğur Abi…”

......

Evet pamuk kelimesi geçmedi ama konuyu anlamayan ve o toplantıyı dinlemeyen okurlarımız için bu vesile ile biraz daha açalım isterseniz.

Bizim Kerem İşkan ısrarla sordu, hastalıktan dolayı cenaze defin işlemlerinde çok ciddi sorunlar oluyor diye. Başkan Uğur İbrahim Altay da Diyanet’in verdiği fetva sonucu artık bu hastalıktan dolayı hayatını kaybeden vatandaşlarımızın da İslami usulleri ile defnedileceğini söyledi.

Allah’a çok şükür her kesimden ve her noktadan dostlarımız, okullarımız sayesinde bu konuda da günü gününe bilgi geliyor. İçeri Çumra’dan tutun falanca ilçeye kadar hastalıktan dolayı hayatını kaybeden vatandaşların defin işlemleri sırasında çıkan sorunları da en acı yönleri ile biliyoruz.

Pamuk olayına gelince;

Yine Rabbime binlerce şükür olsun samimi dostlarımız var. Kontrollü ve gönüllü karantina sürecimizde de her kesimle her insanla görüşüyoruz. Bugün ölüm ekmek konusundan sonra hekiminden yaşlısına, sevenler sevdiklerini şöyle uyarıyorlar “akıllı ol, kendini koru pamuk da tıkamıyorlar.”

Uğur Başkan, Diyanet’in fetvasından sonra bu hastalıktan hayatını kaybeden vatandaşlarımızın da İslami şekilde defnedileceğini söyleyince o biz de bize ulaşan, bizi uyaran, pamuk konusuna takılan okullarımıza ve dostlarımıza mesajı çok net iletmiş oluyorduk. Nokta…

*****

VE BAŞLIĞIMIZIN SEBEBİ

Dün sabah görüştüğümüz dertleştiğimiz dostlarımızdan ve büyüklerimizden biri de Konya’nın özellikle de Zafer ve Alaaddin Tepesi’nin yerli köklü en tanıdık ve bilindik ismi Hasan Kavuş abimiz idi. Hasan abi Allah razı olsun bizim de 30-40 yıldır büyüğümüzdür. Kendisinden çok şeyler öğrendim. Sık sık da bizleri uyarır ya da şehir adına bize “şunu yaz Uğur’um bu yanlış, bunu böyle yaz Uğur’um bu doğru” diye yönlendirir.

Hasan abi dün sabah da pazartesi günkü yazımızla ilgili bir değerlendirme yaparken laf döndü dolaştı rahmetli İbrahim Sur abiye geldi.

Hasan abi aynen şöyle diyordu “Uğur’um ben askerdeyken bana en çok mektup yazan kimdi biliyor musun?  İbrahim Sur... O iyi bir solcu ben de iyi bir sağcı idim.

Birbirimizin siyasi görüşüne dünya görüşünü de çok iyi bilirdik. Ama bunlar bizim hiçbir zaman dostluğumuza halel getirmedi. O yılları o askerlik günlerini bir düşün o günlerde beni en çok anan hatırlayan ve bana mektup yazan İbrahim Sur’du Uğur’um. Bir o günleri düşünüyorum, bir senin çabalayışını, şehir adına mücadeleni takip ediyorum, bir de sana yapılan yorumlara bakıyorum. Allah sana güç kuvvet sabır versin kardeşim…”

....

Ve tabii ki Hasan abinin o güzel dualarını alıyorduk yine.

Ne diyelim Cenabı Allah’ım samimi ve güzel dostlarımızın sayısını çoğaltsın.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsan yaşlanınca kolay heyecanlanmaz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Yüzümüzde duran maskeyi konuşurken ağzımızdan indirmediğimiz zaman daha iyi adam oluruz.