Uğur Özteke

Uğur Özteke

“Uğur Başkanım ne olur taviz verme”

“Uğur Başkanım ne olur taviz verme”

Bugün şehirle ilgili benim için Konya ve Konya’da yaşayan için hayati diyebileceğim bir konuyu açmak istiyorum.

Ha bu konu sizler için çok küçük bir detay olabilir.

Siyasiler için çekirdek meselesidir.

Yönetenler için sıradan bir iştir.

.................

Şehri 20 saat dolu dolu yaşayan bizler için ise hayati bir meseledir.

Önce konunun yasal yönünü olduğu gibi sizlerle paylaşalım;

“UKOME tarafından “Karatay İlçesi Adana Çevreyolu Caddesi üzerinde yapılması planlanan fırınlar için otopark yeterliliği ile ulaşım ve trafik güvenliği yönünden incelenmesi” konusu görüşüldü.
Konya Büyükşehir Belediye Meclisi'nin l4. 11.2014 tarih ve 830 sayılı kararı ile "Konya İli imar Planı Notlarına Ekli Otopark Düzenlemesi ile ilgili Plan Kararları" eklenerek, UKOME görüşü istenilecek konular için yeni düzenlemeler getirilmiştir.
Buna göre yapı ruhsatı aşamasında;
"Ekmek Fırınlarında; Binaya ait otopark yönetmeliğince belirlenen otopark ihtiyacının tamamının  kendi parselinde ve önbahçe mesafesi en az 8 m. bırakılarak yol ve yan cephelerinde karşılanacağı" kararı altına alınmıştır. Yine Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin fırınlar başlıklı 46'ncı maddesinde; ilgili trafik biriminin görüşünün alınacağı ve otoparkının parselinde karşılanacağı hükmü bulunmaktadır. Kenti çevreleyen, yüksek standartlara sahip, seyahat hızı yüksek, transit trafiği tehlikeye sokacak şekilde giriş, çıkış ve geçişlerin önlendiği, trafiğin düzenli ve güvenli akışın sağlandığı temel amacı şehir merkezindeki trafiği rahatlatmak ve şehirlerarası, trafiğin yönlendirilmesini sağlamak olan İç çevreyolu kenarına yapılacak olan servis yolları, transit yollarla, birinci derecedeki yolların kapasitesini düşürmemek amacıyla bu yolların yanında bölge içi trafiğini toplayıp ve onlara belli mesafelerden giriş çıkış sağlayan yol olması nedeni ile büyük öneme haizdir.
Bu doğrultuda yapılan incelemede;

Karatay ilçesi, 33238 ada, 4 parsel ile 33488 ada, 4 parsellere hazırlanan fırın projelerinin doğrudan Adana Çevre Yolu Caddesi'nden cephe alacak şekilde düzenlendiği, imar planında önlerinde servis yolu planlandığı ancak mevcutta yer almadığı tespitleri yapıldığından, fırınların fonksiyonu gereği çekeceği trafik yükü dikkate alındığında, çevreyolu üzerindeki parklanmaların artacağı, bu durumun akan taşıt trafik güvenliğini tehlikeye düşüreceği, yavaşlama ve durmalar nedeni ile oluşan gecikmelere bağlı olarak yeterli hizmet seviyesinin ve sürekliliğin sağlanamayacağı gerekçeleri ile söz konusu parseller üzerine hazırlanan  fırın projelerinin  bu şekliyle ulaşım ve trafik güvenliği yönünden uygun olmayacağına, çevreyolundan cephe almayacak şekilde projelerin yeniden hazırlanması halinde konunun Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimi tarafından tekrar değerlendirilebileceğine oy birliği ile karar verilmiştir.”

..........

Bu kadar yazıyı okudunuz bir şey anlamadık mı diyorsunuz?

İki satırla konuyu özetleyelim mi?

“Adana Çevre Yolu Caddesi'ne iki tane fırın yapılması için belediyeye başvuru yapılıyor.

UKOME'de fırınların trafik yükü, parklanması çok olur, trafiği perişan eder diye izin vermiyor. Ama eğer fırınlar yolları arka sokaktan verirlerle yapabilecekler.”

...........

Şimdi anlaştık mı?

Biz Konyalılar için ekmek olmaz ise olmazımız.

Ekmeği sever, ekmeksiz doymayız. Dahası benim babam bile bulgur pilavını, makarnayı ekmekle yer.

Haaa eğer çok aç isem ben de böyleyimdir.

Yani biz buyuz.

............

Ekmek bizim olmazsa olmazımız ise bu iş artarak devam eder değil mi?

Amma velakin Konya’mızda hangi merkez ilçe hangi ana caddede olursa olsun nerede küçük ya da büyük fırın varsa orada ‘felaket” vardır demektir.

Yakın zamana kadar buralarda ruhsat verilirken o bölgenin iki yılsonraki trafiği hiç düşünülmemiştir.

Bu nedenle kısa bir süre sonra oranın trafiği felç olur.

Dahası orada sürekli en iyimser hali ile maddi hasarlı trafik kazaları vardır.

Benim ne demek istediğimizi konu ile ilgili resmi görevliler ve yöneticilerimiz anlamışlardır.

Biz, hiçbir yöneticimizin art niyetli olmadığını biliyoruz.

Buna sonuna kadar da inanıyorum.

(Dahası inanmak istiyorum)

Gelgelelim yaşanmışlıklar ve yaşanılanlar ile bu işler iyi niyetle de gitmiyor. Bunu da görüyoruz.Ve birlikte iyisi kötüsü, acısı tatlısı ile bunları yaşıyoruz.

O makamlara oturmadan önce bizlerle aynı fikirlerde olan büyüklerimiz, ne yazıktır ki “o sihirli koltuğa” oturdukları zaman yüzde yüz değil yüzde binbeşyüz değişiveriyorlar.

İnanın o güzel insanları ben bile tanıyamıyorum.

Mesela ilk yaptıkları icraat ne mi oluyor?

O güne kadar kullandıkları telefonlarını değiştirmeleri oluyor.

Bu yüzdenden biz hâlâ kendi kendimize bildiğimizi ya da bildiğimizi sandıklarımızı yazmaya devam ediyoruz.

...........

Mesela bugün için eğitim dünyasında olan ama AK Parti’nin kuruluşundan bu yana var olan günümüzün İl Başkanı Hasan Angı Bey ile Konya’nın son yıllarına damgasını vuran şimdi de Ankara’da Türkiye politikasında etkin olan Tahir Akyürek abimizin yol arkadaşlarından bir abimiz ile dertleşirken 20 yıl öncesine gittik.

Allah şahit size bir şey daha itiraf edeyim yukarıda isimlerini bahsettiğimiz büyüklerimizle yüksek öğrenim yıllarında bile evini odasını paylaşan hocamız şimdi bizimle dahası benimle aynı şeyleri söylüyordu.

Bu değerli abimiz bu konuşmaları bu fikirleri ile şimdi benim için para ile pulla elde edilemeyecek bir mutluluğu veriyordu.

..........

Yukarıdaki bu paragrafı niye yazdım biliyor musunuz?

45 yıldır bu şehri yönetenler, idare edenler, asası elinde olanlar, güç kuvvet para pul makamın sahipleri gelip gelip gittiler.

Yaradana şükürler olsun ki biz bugün hâlâ aynı yerdeyiz.

Belki de Cenab-ı Allah’ın katında bizim yükümüz ve imtihanımız çok daha ağırdır. Onun içindir ki biz hâlâ kendimizce ayakta durmaya çalışıyoruz.

Neyse konuyu dağıtmayalım.

Sayın Başkan yukarıdaki duruşu ile pek çok vebalden kurtulup en doğrusunu yapıyor.

Kendisine ve ekibine bu duruşundan dolayı da çok teşekkür ediyoruz.

******

BÜYÜKŞEHİR’DEN BİR BİLGİ DAHA PAYLAŞALIM MI?

İYİ Partili bir meclis üyesinin teklifi ile Konya Büyükşehir Belediye Meclisi bir karar almış idi.

Bu durum şimdi şu hale gelmiş. Meclis karar tutanağının bir maddesini aynen yazıyorum:

“Selçuk Üniversitesi veya KTO Karatay Üniversitesi’nin bulundukları caddelerden birine Prof. Dr. İbrahim Dülger isminin verilmesi, ailesinin beyanları dikkate alınarak Komisyonumuzca reddi uygun görülmüştür.”...

..........

Yani bu karardan anlıyoruz ki rahmetli hocanın isminin bir caddeye verilmesini aile istememiş.

Yarın bir gün o karar ne oldu diye merak edenler olabilir diye biz de şimdiden sizlerle paylaşalım dedik.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Kalk, silkelenkendine gel! Umutsuzluğa sarılma, umutsuzluk şeytandandır. Ümit etmek ALLAH'tandır.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kaybedeceğimizi bile bile samimi olmayı becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Uğur Özteke Arşivi