Kim ne derse desin, nasıl parti tutma da, takım tutma da, cemaat kavgalarında karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda isek, bu zıkkım virüste bizim milleti şak diye ikiye bölmüş durumda.

İsterseniz buraya değinmeden yine şehirle ilgili birkaç konuya kısaca değinelim.

Trafikteki bu bencillik ne olacak?

İşte İstanbul yolundan şehre doğru gidiyoruz. Bosna yolundayız. Üç şeritli şehre giriş ve sağ tarafta tek şerit de kampüs tarafına geçiş.

Herkes halinden memnun şeridinde. Ama kendini uyanık sanan bir sürücü sağa dönmek için şansını zorluyor ve tek şeritlik yola giriyor.

Yani beklesen. Üç araç arkada sırayla nizamına uygun. Hakkın ve sıran gelince gitsen ne olur?

Olmuyor işte. Bu nasıl bir bencilliktir. Bunun nasıl insanların kendi kendini riske atma durumudur. Polis ceza yazsa ne olur. Vatandaş kavga etse ne olur. Çok benciliz çok...

Bu görüntüler tavus babaya yakıştı mı şimdi?

Dün duyarlı bir okurumuz bize Meram’daki, Meram ve Meram'ın yeşil bağları ile özdeşleşen tarihi Tavusbaba Türbesi'nin ve camisinin duvarlarındaki çirkin yazışmaları gönderiyor ve ardından da bize soruyordu:

“Uğur abi sık sık şehrimizde tarihi çeşmelerden, tarihi mekanların duvarlarına kadar yazılan bu çirkin yazılardan, şekillerden örnekler veriyorsun. Ben de hafta sonu gördüğüm bu durumdan şehrimiz ve insanımız adına utandım. Biz nasıl ve ne zaman adam olacağız?”

Umreciler niye Konya’da

Pazar gününden itibaren Türkiye gelen 10.000’e yakın Umrecinin Konya ve Ankara’daki öğrenci yurtlarına yerleştirilmesinin ardından şehrimizde belli bir kesimden inanılmaz tepkiler ve sesler yükselmeye başladı...

Ankara tamam ama Umreciler niye Konya’ya geldi. Bu testler Ankara’da, İstanbul’da yapılıyordu. Niye İstanbul’a gitmediler? ... gibi

Bunlar yetmiyormuş gibi ama doğru, ama yanlış, ama maksatlı, ama maksatsız, ama bilerek bilinçli, ama cahilce bazı Umrecilerin Kredi Yurtlar Kurumu’nun odalarından görüntüleri sosyal medya vasıtası ile paylaşmaları ve bu paylaşımların da yayılmasıyla işin üzerine tuz biber, ateşin üstüne benzin dökmek gibi oldu.

Dahasını söyleyeyim mi. Din görevlisi dostlarımız yazıyorlardı. Umreciler içeride isyan ediyormuş. ''Biz burada hastalıktan ölmeyeceğiz, pislikten öleceğiz “diyorlarmış.

Beyler her şeyden önce eğri oturup doğru konuşmamız gerekir. Umre‘den dönen sevap kazanan güzel insanlarımızın önce hallerine şükür etmeleri gerekir. Devleti yönetenler bas bas bağırıyorlar. Yurtdışından gelenler akrabalarıyla, yakınlarıyla bile görüşmesinler diyorlar.

Evinize gitseydiniz torununuza sarılmayacak mıydınız? Kızınızı, oğlunuzu öpmeyecek miydiniz? Allah korusun bir hastalık varsa siz onların hastalanmasına daha kötüsü ölmesine vesile olmayacak mıydınız? Bu nasıl bir duygudur. Bu nasıl bir dünyadır.

İyiki biz de bu durumu kulaktan duyma sosyal medya paylaşımları ile algılama işine girmedik. İnanın Ankara’da AK Parti'nin en yetkili isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Sayın Usta'ya sorduk. Cumhurbaşkanımızın başdanışmanılarına sorduk. 'Niye Konya?' dedik.

Bir çok şehri ülkeyi yöneten AK Parti'nin ve külliyenin en üst düzeyindeki isimler ayrı ayrı mekanlarda ve zamanlarda ağız birliği yapmışcasına olayı ortak bir ses olarak şöyle özetlediler:

“Konya altyapısı, konaklama imkanları ile her şeyiyle Ankara gibi. Yani başkent gibi binlerce insanı sağlık açısından da en üst düzeyde ağırlamaya, konuk etmeye ve kontrolden geçirmeye hazır bir şehir. Biz bu durumdan şehrimiz adına memnunuz“ diyorlardı.

İş bununla da kalmıyordu. Çünkü ben işin derinlemesine bazı şeyleri de öğrenmek istiyordum. Hani bu testler sadece Ankara ve İstanbul’da yapılıyordu. Binlerce Ümrecinin kani alınıp Ankara’ya test için mi gönderilecekti?

Evet. Bu sorumuzun cevabını da Konya’dan almadık. Ankara’dan aldık. O test imkanları, yani hastalık ile mücadelede en son gelişmiş labaratuvar çalışmaları artık Konya’ya da geliyormuş. İnşallah bunlara gerek kalmayacak ama niye Konya dediğimizin, denilenin sorusunun cevabını almış oluyorduk.

Günün okkalı sözü

Eğer geleceğiniz için net bir vizyonunuz varsa, en zor zamanlarında sizi bir mıknatıs gibi çekecektir.

Ne zaman adam oluruz

2-3 kişilik dostlar grubu bir ziyarete gittiği zaman içlerinden biri 'U' dönüşü yapıp diğer arkadaşlarını satmadığın zaman daha iyi adam oluruz.