Ortak bir kültüre sahip, kesin olarak belirlenmiş bir toprağa bağlanmakla birlikte, dünyayı memleketi bilen bir anlayışa sahip, ortak bir geçmişi bulunan, ortak bir gelecek tasavvuru olan ve de kendi kendini idare etme hakkı iddia eden, yirmi asırlık devlet geleneğine sahip, kadim güçlü bir medeniyete sahip,  İslam’la şereflenmiş güçlü bir milletin mensuplarıyız.

Tarihte dünya siyasetine yön veren devlet ve toplumların bulundukları çağda eğitim ve öğretim alanında çok iyi işler yaptıkları, aynı zamanda fikri iktidarlarını da yaşattıkları bilinen bir gerçektir.

Güçlü devlet ve bilinçli toplum olarak kalabilmek ve bu durumu sürdürmek istiyorsak gençlerimizi iyi bir eğitimle, bilimle, bilgiyle, yüksek bir terbiye ve ahlâkla yetiştirmek zorundayız.

Sahip olduğumuz milli ve manevi değerlerimizi çocuklarımıza ve gençlerimize doğru şekilde aktarabildiğimiz ölçüde bu coğrafyada geçmişte olduğu gibi gelecekte de var olmaya devam edeceğiz.

29 Ekim 1925 tarihinden itibaren kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’nın ifade ettiği gerçekleri görmek, okumak ve yeni nesle doğru aktarmak zorundayız.

Dünyayı memleket bilen bir anlayışla, medeniyetimizi kuran akıl ve iradeyi ortaya çıkarıp, ülkemizin öze dönüş yolculuğuna çıkışı özü gür, özgür bireylerle olacaktır…

Milletimizi ilelebet dünyaya boyun eğen değil, yön veren olmasını sağlamak için;

“Alın terimiz en güçlü silahımız olmalıdır…”

Yaşamayı hak etmişsek, sorumluluklarımızın da varlığından haberdar olmamız gerekir.

Cumhuriyetimizin kurucusu başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla beraber, arkasına aldığı milletimizin vatan aşkını bilmeden, anlamadan, bize emanet edilen değerlerin kıymetini ve üzerinde yaşam sürdüğümüz güzelim vatanımızın kıymetini bilmek ve anlamak ta bir o kadar zor olacaktır.

O’nun “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz." dediği gençler ile ilgili düşünceleri dikkate değerdir:

"Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz.”

Tarih sahnesinde her zaman yer almış, büyük zaferler kazanmış, savaşlar kaybettiği dönemleri de olan milletimiz, inancı gereği hiçbir zaman esir alınamamış, esirliğe de rıza göstermemiştir. 

Sahip olduğumuz Müslüman kimliğimizin gereği; Özgür olmak; Özü “gür” olmak bu milletin vasıfları arasında yer almıştır.

Bin yıldır üzerinde yaşadığımız bu topraklar, milletimizin canları pahasına gösterdiği onurlu mücadele ile vatan olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Haritanın kendisi sahanın kendisi değildir, güçlü bir Türkiye içte ve dışta barışın ve huzurun teminatıdır.  Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların farkında olmak zorundayız. Unutmayalım ki, emperyalist ve sömürgeci güçlerin önündeki en büyük engel Türkiye’dir.

 Bu kapsamda faaliyet alanında, mesuliyet duygusu içinde hareket etme bilinciyle yol almak mecburiyetindeyiz.

Tarih boyunca bizi yok etmeye çalışan hayalperestlerin gerçekleştirmek istedikleri her türlü hain girişim, yıldırma politikaları, değerlerimize yönelik yaptıkları saldırılar, milletimizin gösterdiği birlik ve beraberlik duygusunun arkasında inancı ve vatan sevgisi ve değerlerine sahip çıkma anlayışı ile hüsrana uğramış ve her zaman da uğrayacaktır.

Bu vasıfların devamı için de gençlerimizin “Geçmişini bilmesi, geleceğine sağlam adımlar atması”  için üstün vasıflarla yetişmiş olması gerekir.

Tabi ki bu durum için ancak, kafaların ve vicdanların hür olduğu yerlerde bilimsel ilerleme ve gelişmelere şahit olunacaktır.

Cumhuriyeti ve hürriyeti yaşatacak olan da, fikri hür vicdanı hür nesillerdir.

Dayatmalar, dayatmacı zihniyet, milletimizin özgürlük tutkusu, imanı ve vatan sevgisinin şiddetine boyun eğmeye her zaman mahkûmdur.

Gençlerimizin bahsedilen üstün vasıflara sahip olmaları adına gerekli olanları yapmaya devam ettikçe, ülkemizin bağımsızlığının ve hürriyetinin daim olması için gerekenlerde yapılmış olacaktır.

Vatan, millet aşkının sönmediği, cehd duygularının daim olduğu, kanatları gayreti olan, kendi kültürüne yabancılaşmadan insanlığı kucaklayacak bir nesil olan, yaşamak umurunda olan doğruluk ve istikametten ayrılmadan sorumluluk bilincine sahip gençlerimiz emanet edilen bu topraklarda özü gür olmanın ve özgür yaşamanın teminatı olacaktır…