İnfosfer sadece bilgilendirmiyor…
“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü hem akıl çağıydı hem aptallık hem inanç devriydi hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi hem umut baharı hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam öteki yana…”
Charles Dickens, İki Şehrin Hikayesi’nde yer verdiği bu dizelere baktığımızda içinde bulunduğumuz dijital çağı ve infosferi de resmediyor desek hata olmayacaktır. Bu çağın hastalıklarından birisi de dijital obezlik olarak karşımıza çıkıyor.
“İnformation” ile “obesity” sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşan infobezite
(infobesity) insanların aşırı bir şekilde ve bilinçsizce bilgi/enformasyon tüketmesi bilgi obezliği olarak tanımlanmaktadır.
İnsan toplulukları büyüdükçe yaşam hızı artmakta ve karmaşıklaşmaktadır. İnsanlar arasındaki iletişim bağlarını kurmak ve bu hususta teknikler geliştirmek, bilgiye ulaşmanın ötesinde güvenilir ve doğru bilgiye ulaşmak özellikle sanal dünyada dijital okuryazarlık becerileri geliştirmek önem arz etmektedir.
Lori Lewis ve Chadd Callahan tarafından her yıl hazırlanan verilere göre 2021 yılında bir dakika içerisinde yaklaşık olarak;
- 200 bin kişi tweet attı.
- WhatsApp ve Messenger’da 69 milyon mesaj gönderildi.
- TikTok’ta 5 bin uygulama indirmesi (download) yapıldı.
- Instagram’da 695 bin hikaye paylaşıldı
- YouTube’a 500 saatlik video yüklendi
- 197.6 milyon e-posta gönderildi, 21.1 milyon kısa mesaj atıldı
- Facebook’ta 1.4 milyon kaydırma (scrolling) yapıldı
- Google Play ile App Store’da 414 bin uygulama indirildi
- LinkedIn: 9 bin bağlantı kuruldu
(https://webmasto.com/internette-1-dakika-icinde-neler-oluyor-2021)
Yukarıda verilen sayısal veriler incelendiğinde İnfosfer içinde kaybolma tehlikesini yaşayan, bilgi obezi bir insanlık ve dünya karşımızda duruyor.
Nebevi sözlere bir göz attığımızda infobesity tehlikesinin ilacını görebiliriz.
"Allah'ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır." (Tirmizî, Daavât, 128);
"Faydasız ilimden Allah'a sığınırım." (Tirmizî, Daavât, 68)
İlme’l-yakīn (kesin zihnî bilgi),
ayne’l-yakīn (kesin, açık seçik gözlem),
hakka’l-yakīn (kesin tecrübe, bilginin yaşanarak tahakkuku) sıralaması kadim kültürümüzden ve kaynaklarımızdan bize aktarılan bilgilerdir.
Yakin bilgiye ulaşmayan insanları bekleyen tehlikelerden birisi de; dijital dünyada/infosfer ortamında İnsanın damarlarına ve sinirlerine yapılan bilinçli müdahaleler karşısında, üretilen sınırsız bilgi kirliliği ile kontrolünü kaybeden beynimizin bu işi mantığa uydurup makul göstermesi bir zaman meselesi halini alabilmekte ve istenen değişimi kabullenmekten başka çare de bırakmıyor olmasıdır denilebilir.
Yaşanan tüm olaylar Dijital Çağ’ın / İnfosfer ortamının istekleri doğrultusunda insanları, aileleri, toplumları, devlet politikalarını değişime zorluyor. Olayların farkında olanlar, gerçekleri olduğu gibi görenler, planlanan toplum mühendisliği çalışmalarından da haberdar olmalarına, tercihlerini ona göre yapmalarına fayda sağlayacaktır.
Dijital çağda teknoloji bizi kullanmayı bilenin elinde bir yere götürür. Kişi gelecek toplumların karmaşıklığı ve imkân genişliği içinde kendi yolunu, yapacağı seçim ve tercihlerle çizecektir.
İnsan, kendini tanıdığı ölçüde, kendine sunulan gerçek/sanal dünyayı tanıyabilir,
Bilgi obezliğinden infosfer hastalıklarından ve onun tuzaklarından kurtulmakta insanın kendi elindedir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.