Algı Tarihçesi
Algının tarihine baktığımız zaman ilk insan Hz.Adem ve Hz.Havva'nın yaratıldığı zamana kadar inebiliriz. İlk algıyı yapanın şeytan olduğunu söyleyebiliriz. Adem ve Havva'yı algısal olarak manipüle edip onların hata yapmalarına vesile olmuştu. Bu süreç Antik çağlardan günümüze kadar ki dönemde hep süregelmiştir. Gücü elinde bulunduranlar toplumları algılarla yönetmişler ve istediklerini hep almışlardır.
Firavunlar, Nemrutlar, diktatörler ve nice zalim yöneticilerin ortak noktaları çok iyi algı yönetimi yapmalarıdır. Bu kişiler uzun süre bu şekilde yönetimde kalabilmişlerdir. Algı yönetimindeki asıl amaç kişileri kendi istekleriyle hedefe yönlendirmektir. Aksini yaptırmaya çalıştığınızda kişi o işi reddeder. Fakat algı ile ona bunun doğruluğunu kabul ettirirseniz o kişi yapmayacağı şeyi kendi isteği ile yapacaktır. Yine Kuran’ı Kerim’de geçen Araf ve Şuara surelerinde Firavun’un sihirbazları ve Hz.Musa (as) kıssası geçer. Firavun o dönem için sihirbazları kullanarak toplumu yanıltmak, algısal olarak onları kontrol altına alarak sömürü düzenini devam ettirmekteydi. Rabbimiz Firavun’u kendi savunduğu ve güvendiği silahı ile onu kaybettirmiştir. Hz. Musa sihirbazların hilelerini boşa çıkararak Firavun’un hilesini ve algısını boşa çıkartmıştır. Peygamberimiz döneminde de etkili hitabet ve şiirle insanlar etkileniyordu. Rabbimiz Kur’anı Kerim’i indirerek onların hilelerini boşa çıkarmıştı. Tarihi süreçte Hristiyanlığın yayılmasında da bir propaganda olarak algı yönetimi bilinçli ve sistemli olarak kullanılıyordu. Katolik kilisesi Hristiyan olmayan ülkelere misyonerlerini göndererek Hristiyanlığı yaymak için İnancı Yayma Merkezi çatısı altında istediği algıyı yapabiliyordu. Türklerde ise en etkili algı yönetimini ise Metehan yapmıştır. Çin’e casuslar gönderip bilgi toplamış ve hanedan üyelerine yakın markaj uygulamıştı. Sun-Tzu “Savaş Sanatı” kitabında aldatma ve yanıltma üzerine savaş taktiklerinden bahsetmektedir. Düşmana güçsüz görünmek ve elinde bulunduğu gücü gizlemek, düşmana uzak gibi görünüp yakın olmak gibi hile ve şaşırtmalardan bahsedilmiştir. Bu savaş taktikleri de bir algı yanıltmasına girmektedir. Cengiz Han ve Cesar gibi kişiler çok iyi psikolojik algı uygulayıp bunda başarılı olmuşlardır. Moğol orduları savaş meydanına gelmeden önce çok büyük bir ordu ile gelecekleri yayarak halkta psikolojik algı oluşturarak bir korku havası oluşturmaktaydı. Osmanlı-Timur savaşında ise Timur, Tara Tatarlar üzerinde algı yapmış ve savaş esnasında Kara Tatarların saf değiştirmesi ile savaşı kazanmıştı.
Tarihte bunun gibi birçok algı vardır. Günümüzde de hem dünya savaşlarında hem de soğuk savaş dönemlerinde, hem komünist hem sosyalist hem de kapitalist rejimlerde algı yönetimi olmuştur. Dünya var olduğu sürece algılar devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.