Köpek mi, insan mı?
Selçuklu Belediye Başkanına, Açık Mektup.
Sayın başkanım; Selçuklu ilçesi Şeker mahallesinde bir mekanda 30 köpek ve bu köpeklerle flört etmek için gelen köpeklerle sabaha kadar koro halinde havlamasından mahalle sakinlerinin çok rahatsız olduğunu evlerini satmak istediklerini ve sizi bir akşam mahallelerine davet ettiklerini köşemde yazmıştım.
Ancak bu güne kadar ne köpekler kaldırıldı, ne de şahsıma tutarlı bir bilgi verildi.
Mahalle sakinleri, köpekler kaldırılarak helalleşme, ben de tutarlı bir açıklama bekliyorum.
Sayın başkanım; “sokak köpeklerini ya da sahiplenilmiş ancak insanları rahatsız eden köpekleri insan hayatına mı tercih edeceğiz?” Sorusunu sormak istiyorum.
Köpek mi, insan mı?
Sayın başkanım; ülkemizde “Özgürlük, hiç kimsenin başkasının yaşamına, sağlığına, özgürlüğüne ve malına zarar vermemelidir.” düşüncesiyle “İnsan haklarının uygulanması, korunması hem yasalarla hem de kurumlarla sağlanır.” prensibi kabul edilmiştir.
Anayasamızın 17. maddesi “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir...” ifadesiyle huzurla yaşama hakkını bütün hakların önünde tutar.
Şeker mahallesindeki köpekleri, son dönemde sık karşılaştığımız üzücü ve bir o kadar da tehlikeli aynı zamanda insan huzurunu ve hayatını tehdit eden gerçeklerimizden birisi olduğunu düşünüyorum.
Bunun içinde, sokakları geçilemez, evlerimizi sabaha kadar havlamalarıyla yaşanmaz hale getiren köpek sürüsüne yönelik önlemi neden almıyorsunuz?
Bunu da anlamış değilim.
Belki de almak istiyorsunuz, alamıyorsunuz.
Sayın başkanım; “hayvan hakları”, “hayvan sevgisi” gibi kavramlarla insan hayatının karşısına çıkmak vicdani bir tutum ve de sağlıklı bir yaklaşım mıdır?
Bunu da size sormak istiyorum.
Sayın başkanım; Buradaki sorun sadece sokak köpekleri değil; sahiplenilmiş, evde beslenen, köpeğe benzemeyen, çenesiyle kamyonu peşine çekebilecek güçte, laboratuvarda üretilmiş köpek benzeri yaratıklar da kentlerdeki insan hayatını doğrudan tehdit eden bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Parkta, bahçede, caddede, yürüyüş parkurlarında, tasmalı ve tasmasız, ağız korumalığı takılmış veya takılmamış, göz göze gelmekten korktuğumuz bu köpek benzeri yaratıklara rastlamamız mümkün.
Başkanım, bu gördüklerimize, tepki verip, hayvanı böyle gezdirmenin yasak olduğunu söylesek sahibinin hayvanı üstüne salmayacağından kim emin olabilir?
Veya sahibiyle tartışıldığını fark eden hayvanın saldırmayacağından emin olabilir miyiz?
Ya da ben bunları yazdığım için, yarın olumsuz nelerin olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.
Bunlar belki size ABARTI gibi gelebilir. Ama bu hayvanların, çocuklara, kadınlara nasıl saldırdığını, yakaladığını nasıl parçaladığını, uygulanan onca kuvvete rağmen ısırdığını bırakmadığını, vahşiliklerini her gün sosyal medyada, televizyonlarda izlemiyor muyuz?
Gelelim sorumlulara…
Başıboş veya sahiplenilmiş sokak köpeklerin; evde, sitede beslenen ve sokakta gezdirilen cins cins laboratuvar üretimi hayvanların olası tehlikelerine karşı gerekli önlemleri hangi kamu kurumları alacak?
Mülki idare mi, belediyeler mi, ilgili bakanlıklar mı?
Kabul edelim ki Selçuklu ilçemizde kontrol altına alınmayan başıboş sokak hayvanları için sokaklar güvenilir bir mekân ya da yuva değildir.
Bilakis, insanlara saldırma, kuduz gibi hastalıkları bulaştırma, insanları ısırma, hayvanların neden olduğu trafik kazaları (maddi hasar, ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan vakalar) gibi riskler mevcuttur.
Sayın başkanım; gerek insan yaşamı ve hakları, gerekse de hayvanların yaşamı ve hakları bağlamında hayvanlara yönelik şiddetin ve kötü muamelenin görmezden gelinmemesi ve duyarlı olunması gerektiği gibi, insanların uğradığı saldırılar rahatsızlıkların ve zararların da görmezden gelme imkânı yoktur.
Kamu idarelerinin, vatandaşların kamusal alanda güven içinde dolaşabilmesi, evlerinde köpek Havlaması olmadan uyuyabilmesi, spor ve yürüyüş yapabilmesi için gerekli ortamı sağlayacak hizmetleri yerine getirmeleri asli görevlerinden değil midir.
Sokakta sağlıklı ve güven içinde dolaşabilmek amacıyla önlem alınması bireylerin değil idarelerin görevidir.
Çünkü kamu düzeninden ve huzurlu yaşamasından geceleri rahat uyumasından, kamu idareleri sorumlu değil midir?
Konu, bir taraftan başıboş sokak hayvanlarının ısırma, yaralama, hatta korkutma suretiyle trafik kazasına ve ölüme sebebiyet veriyorsa bunun vebali sizdedir sayın başkanım.
Sonuç olarak insan hayatının korunması, yaşama hakkı bütün hak ve özgürlüklerin önündedir.
Kişilerin ve sokakların güvenliğini, kamu düzenini sağlamak da devletin görevidir, kamu idarelerinin görevidir.
O halde kaldırın bu köpekleri Sayın BAŞKANIM.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.