Ne olacak bu Suriyeliler?
Okurlarıma; Rahmet, bereket ve mağfiret ayı olan Ramazan-ı Şerifinizi gönülden tebrik eder, sizlere ve sevdiklerinize hayırlar getirmesini dilerim. Selâm ve dua ile
Ne olacak bu Suriyeliler?
Savaştan sonra Suriye’den Türkiye’ye göç edenlerle ilgili pek çok haber, analiz ve istatistik yayımlandı.
Bu yazılanlar, genelde savaş mağduru yoksul mültecileri, sokaklarda yaşayan açlık içindeki göç eden insanlar olarak gösterildi.
Suriye’den gelen entelektüel çevrenin ve büyük sermaye sahiplerinin burada ne yaptığıyla ilgili haber neredeyse yok denecek kadar az yayımlandı.
Sadece bunlar mı az gündeme geldi dersiniz?
Devletimizin Suriye'den gelenlerle ilgili politikası, buraya gelenlerin yaptığı duygusal sömürü ve insanları enayi yerine koyan tavırları hiç gündeme gelmedi.
Savaştan kaçıp bilmedikleri bir ülkeye yerleşmek zorunda olan Suriyelilerin arasında yer alan entelektüellerin ve sanatçıların orada şarkılar söyleyen, kitaplar yazan, okuyan, resim yapan, araştıran ya da orada büyük iş yeri sahibi olanlar buralara gelmedi mi?
Geldi de bunlardan bizim neden haberimiz olmadı acaba?
Kimse Suriyelilerin bu yüzünü bilmiyor. Çünkü medya sadece savaş ve açlık hakkında konuşuyor.
Ben burada bunlardan farklı bir konuyu yazmak istiyorum. Devletimizin Suriyelilere verdiği imkanları, yazmak istiyorum.
- Suriyeli öğrenciler, sınavsız üniversitelere alınıyor.
Bizim çocuklarımızın çok zor girdiği bölümlere onlar elini kolunu sallaya sallaya giriyor.
"Girsinler canım onlarında okuma hakkı var."
- Suriyeli öğrenciler girdikleri bölümde duygu sömürüsüyle geçer notlar alıyorlar.
"Alsınlar canım, memleket garibi onlar, o ayrıcalıkta yapılsın.”
- Suriyeli öğrencilere bu vatanda doğmuş bu vatan için çalışan ve bu vatanı korumak için askerlik yapanlardan daha yüksek burs veriliyor.
"Verilsin canım onlar da yabancı değil bizim Müslüman kardeşimiz".
- İş yeri açan Suriyeliler vergi vermiyor, hayırsever vatandaşımızda kira almıyor, çoğu da devletten maaş alıyor.
"Çok güzel, Ensar-Muhacir kaynaşması bu işte".
Oh ne ala; girsinler, okusunlar, alsınlar, vermesinler. Öyle mi?
Bir de Suriyeliler vatanlarını, namuslarını savunmaktan aciz durumda oldukları için biz onlara hem bu imkanları veriyoruz, sonra da benim askerim onların vatanını, onların namusunu, savunmak için onların yurdunda ölüyor.
"Oh işte gerçek Müslüman böyle olmalı".
PEKİ SURİYELİ MİSAFİRİMİZ! KENDİLERİ İÇİN BU KADAR YAPILANIN FARKINDA MI?
Son olarak yazacaklarıma yorum yapmayacağım. Yorumu saygıdeğer siz okurlarıma bırakacağım.
Göç İdaresi, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin yaş ve cinsiyetine göre hazırlanan istatistikleri açıkladı.
Ülkemize normal yollarla gelen Suriyeli 3 milyon 746 bin 674 kişi
Ülkemize gelen Suriyeli sığınmacıların 1.631.626 kişi Erkek. 1.418.253 kişi Kadın.
Erkek daha çok!
Bu gelen sığınmacıların savaşabilecek yaşlardaki ve savaşamayacak yaştaki Erkek ve kadın dağılımı ise şöyle;
19-24 yaş arası erkek sığınmacı 328 bin iken, kadın sığınmacı 232 bin.
Erkek sığınmacı fazla!
25 -29 yaş arası erkek sığınmacı 205 bin, kadın sığınmacı ise 135 bin.
Bu yaş diliminde erkek sığınmacı fazla!
60-65 yaş arası erkek sığınmacı 20 bin iken kadın sığınmacı 28 bin kişi. Kadınların az olduğu bir yaş dilimi.
Görüştüğüm, pek çok Suriyeli Sayın Cumhurbaşkanımızdan aldıkları cesaretle, “Savaş bitse bile artık geri dönemeyiz. Suriye’nin kendine gelmesi 20-30 yıl alır. Biz burada kalmak zorundayız” diyor.
Gitmeyin, çoğalmaya devam edin. Değerli misafirlerini!
Önce, şu an işçi olarak çalıştığınız fabrikaların patronu olun.
Sonra, sizi mahallemizin muhtarı yapacağız, 10 yıl sonra Hatay belediye başkanını, sonra diğer illerin belediye başkanlarını sizden seçeceğiz.
50 sene sonrada Eset gibi bir başkanımız olursa. Belki o zaman başka bir yere gidersiniz.
Bu da size vatandaş sözü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.