Yücel KEMANDİ

Yücel KEMANDİ

Orman Yangınlarının Dünü ve Bugünü

Orman Yangınlarının Dünü ve Bugünü

Bugünkü yazımıza elektrik faturasını 10 gün geciktiren bir okuruma gelen uyarı yazısıyla başlamak istiyorum.

Sn. Müşterimiz, 13.....nolu aboneliğinize ait vadesi geçmiş 1 adet faturanız bulunmakta olup gecikme zammı hariç toplam borcunuz 123.050 TL'dir. Ödeme yapmadığınız takdirde mevzuat hükümleri doğrultusunda (sırası ile enerjinizin kesilmesi, sözleşmenizin iptali ve icraya sevk gibi) işlemler yapılacaktır.

Hadi ya!

Bu ne acımasızlık.

Bu sıkıntılı dönemde, son ödeme gününü sadece 10 gün geçmiş her ayın 15 inde maaş alan birine maaşını almadığı için faturasını ödeyemediği için böyle bir yazıyı gönderene, buna fırsat verene, yazıklar olsun diyorum.

Buradan sayın yetkilileri kınıyorum. Biraz insafa davet ediyorum.

Yazıma hiç uymadığı halde bunu niye yazdım arkadaşlar, bu da cep yangını onun için yazdım.

***

Geçen yaz aylarında ciğerlerimizi yakan, orman yangınlarının tarihi geçmişini, bugünkü durumunu ve yarınını yazmak istiyorum.

Önce tarihimizdeki durumu yani Osmanlı’da orman.

Osmanlı’da ormanlar sadece bir ağaç topluluğu veya yakacak ihtiyacını karşılayan bir varlık olarak görülmekle birlikte ormanlar ağaçlarla birlikte diğer bitkiler, hayvanlar, toprak, su, iklim gibi canlı ve cansız tabiat unsurlarının birlikte oluşturduğu tabii bir bütünlüğü ifade etmektedir.

Osmanlı döneminde ormanlarımız, toprak hukukuna göre; devlet, vakıf ve mülk olmak üzere üç kısma ayrılmıştı. Yakacak olarak, bina yapımında ve gemi inşaasında kullanılıyordu.

Ormanlarda her isteyen kafasına göre avlanamaz, korulardan ağaç kesemezdi, Ormana zarar vermek, ormanı yakmak en büyük cezayı gerektiren suçlardandı. Orman yaz aylarında sayıları iki katına çıkarılan orman görevlileri tarafından korunurdu, ancak ormanı birinci derecede koruyan orman köylüleriydi ve ormanı korumak için bütçe ayıran vakıflardı.

Osmanlı’da orman yakan birisi tekrar evine köyüne dönemez müebbet kürek cezası ile cezalandırılırdı.

Osmanlı devletinde en çok kanun ve nizamnameler ormanla ilgilidir sırf ihtiyaç duyulan elamanlar yetiştirmek üzere 1858 yılında Orman Mektebi açılmıştır.

Osmanlı'da çevre bilinci diye bir kavramın olmadığı dönemlerde bile insanlar çevreye karşı çok itinalı hareket etmişlerdi.

Osmanlı İmparatorluğu'na gelen Avrupalı elçi, seyyah ve diğer görevliler Türkler'in çevreye ve hayvanlara karşı bu kadar ilgi göstermelerini bir türlü anlayamamışlar, bizi çılgın ve kaçık olarak nitelendirmişlerdir. Ordumuzu ıslah etmek için gelen Humbaracı Ahmed Paşa ismini alan Kont de Bonneval, hatıratında ağaçların sıcaktan kurumasına meydan vermemek üzere her gün sulanmaları için para vakfeden çılgın Türkler'in olduğunu anlatır.

Ülkemizde son yıllarda artan orman yangınları adeta milli felaketlere dönüşmüş, ihmal, dikkatsizlik, terör saldırısı kasıtlı olarak on binlerce hektar ormanımız yok olmuştur.

Cumhuriyet tarihinde Orman kanunu 1937 de kabul edildi. O tarihten 2015 yılına kadar 74.294 orman yangını çıktı 1.630 046 hektar alan yandı.

Türkiye’nin orman yangınları bilançosu Son yedi yılda daha da arttı 20 binden fazla yangın çıktı. 70 bin 315 hektarlık alan alevlere teslim oldu.

Sadece bu yıl bir ay içinde 71 büyük orman yangınında dört kişi hayatını kaybetti.

Yangının vurduğu bölgelerde yaşayanlar evlerini boşaltmak zorunda kaldı, hayvanlar can verdi, tarım alanları yok oldu.

Türkiye’de 22,7 milyon hektar ormanlık alan bulunuyor ve orman varlığının yüzde 60’ı riskli ve yangınlar açısından çok hassas bir bölgede yer alıyor. Her yıl ortalama 2 bin 388 orman yangını çıkıyor. Çıkan yangınlarda yine ortalama 6 bin 665 hektar orman yok oluyor.  “Son yıllarda orman yangınlarında ciddi bir artış var. Son beş yılda ise yangınların daha da arttığını görüyoruz. Yangınların bu kadar artmasının değişik nedeni var. Ormanlardaki insan yerleşim yerleri ve turistik tesislerin kullanılma sayısı arttı. İnsan ne kadar fazla ormanın içine girerse, orman yangını riski o kadar artar” Biz bu kafayla gittiğimiz süre gelecekteki durumumuzu tahmin etmek bile istemiyorum.

İhmal, sabotaj ya da terör, gerekçesi her ne olursa olsun günümüzde orman yangını çıkarmanın cezası ağır deniliyor.

Ancak Osmanlı’yla mukayese edildiğinde ormanların korunması için verilen cezalar çok yetersiz görüküyor.

Günümüzde orman yangını tedbirsizlik yüzünden bilerek çıkarsa cezası 2 yıl ile 7 yıl arasında. Sabotajda ise 10 yıl hapis ve para cezası öngörülüyor.

Osmanlı’da müebbet, bizde yedi yıl.

Osmanlıda orman köylüsü ormanı korur, bizde ormanı yakar. Osmanlı’da ormanlar için kurulmuş onlarca vakıf var, şimdi de vakıf var. Ancak ormanlar için kurulmuş kaç vakıf var?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Yücel KEMANDİ Arşivi