Şek hissiyatına maruz kalmadığımı belirterek tüm milletimize bu minvalde hitap etmeyi arzuluyorum. Malumunuz üzere ülkemiz nice meşakkatli safhaları geride bırakarak bu günlere ulaşmıştır. Alelade bir hikâyemizin olmadığını, bizlere bizim yazdığımız tarih söylüyor. Tarihin hangi dönemine bakarsak bakalım mensubu olduğumuz “Gül Medeniyetinin” muktedir olan tesirini görmekteyiz.

Bataklık çağını yaşayanların içerisinde ilmin ışığıyla Altın Çağını yaşatan, yıkılmaz diye addettikleri surların arkasında muhafaza etmeye çalıştıkları köhne çağlarını kapatarak yeni bir çağ açan, kıtalara adaleti ve nizamı tahsis eden, yedi düvele karşı vatan namustur bilinciyle düşmanın postalına çiğnetmeyerek canı pahasına vatanı müdafaa eden, cehennem sıcağı gibi bir gecede ruhunu bir dolara satan asalaklara karşı göğsünü vatana siper eden… BİZİZ!

Son birkaç yıldır ülkemizin dünya çapında elde ettiği muvaffakiyetler dünyaya parmak ısırtmıştır. Gizli dünya güçlerinin hedeflerini tarumar eden bu Yeni Türkiye’nin pasifize edilmesi için düğmeye bastılar.   

Bu taarruz silsilesinin son halkası bu günlerde yaşadığımız ekonomik kıskaçtır. Nitekim daha önceleri “aman Türkiye uyanmasın!” söylemleri üzerine birçok kriz yaşamış bir ülkeyiz. Gemi o zamanlar sizlerin de takdir edeceği gibi su alıyordu, bırakın hedeflenen mevkie ulaşmayı, sığınacağı bir limana dahi sahip değildi.

Vur ensesine al lokmayı, çıktı mı hizadan göster aba altından sopayı…

Eski Türkiye’de krize ve ekonomik saldırılara mukavemet gösterecek bir yapı yoktu. İflas eden, kepenk kaptan, lokavt ve grev yapan esnaf ve fabrikalar vardı. Arz talep zinciri en hayati ihtiyaçları dahi temin edemiyordu. O zamanki vatandaşlarımız buhran dolu yıllar yaşıyordu.

Siz hiç bir gecede hortumlanan bir ülke duydunuz mu?

Birileri vaktinde Eski Türkiye’de buna cüret ederek milletimizin malını Zillet ittifakına altın tepside sundu.

Darbelerin, ambargoların, tehditlerin, taşeron örgütlerin, ekonomik yaptırımların her birine maruz kaldık. Ama artık Türkiye lokması alınacak bir ülke değil bilakis aslanın ağzından kendi lokmasını alabilecek potansiyelde bir ülke.

Bunu 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da, dâhili ve harici harekâtlarda, savunma sanayinde, yerli araçlarımızda, Türk Devletleri Teşkilatında, Afrika’da… Gösterdik.

Son ekonomik saldırıda haddinden fazla arttırılan dövize rağmen ülkemiz Eski Türkiye’nin buhranlı günlerine dönmemiştir.

Rahmetli Mücahit Erbakan Hocamızın bu sözü onun ne kadar ileri görüşlü olduğunu göstermiştir. “Türkiye’yi tankla topla yıkamayacakları zaman ekonomik saldırılar yapacaklar.”

Tabi ki dışarıdan yapılan hamleye içeriden destek verilmektedir. ABD merkezli bazı yatırımcılar dolar kurunu dalgalandırmak için hamleler yapıyor, ardından güya halkın yanında bulunan lakin bu topraklara ait olmayan çeşitli güruhlar toplumu galeyana getirerek kendi fikirlerini yaymaya çalışıyor. Daha sonra fonlanmış medya izahı olmayan yalan haberleri kamuoyuna lanse ediyor. Aleni bir şekilde taarruz ettikleri aşikâr.        

Anadolu insanının metaneti, sebatı, irfanı bu oyunları bozmaya yetecektir. Allah sabredenlerle birliktedir.

Unutmayınız ki;

Haddini hududunu bilmeyenlere sığınacak hudut bırakmayacağız, ülkemizi fare kılıklı tacirlere bırakmayacağız, ülkemizi kukla olanlara teslim etmeyeceğiz.