Mustafa AYCAN

Mustafa AYCAN

Sütçü İmam'ın Emaneti

Sütçü İmam'ın Emaneti

Kurtuluş savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra herkesin takdirini toplayan Maraş' a yazı gönderilir ve mücadeleye katılanların isminin bulunduğu bir liste istenmiştir. Şehrin kendi içinde yaptığı toplantılar sonucu milli mücadeleye katılmamış tek bir ferdin bile bulunmadığı kararına varılır. Ankara’ya cevap aynen bu şekilde gönderilir. TBMM bu cevap üzerine 5 Nisan 1925 tarihinde milli mücadeleye katılanlara tek tek İstiklal madalyası vermektense tüm şehre atfedilmesine karar verir. Kırmızı şeritli bir istiklal madalyası Maraş’a ödül olarak verilir.

7 Şubat 1973 tarihindeki TBMM kararı ile de bu şehre "Kahramanlık" unvanı verilir.

22 gün süren ve ardından çevre illere yardıma koşan her bir ferdi İstiklal madalyasını hak etmiş Maraşlıların verdiği bu mücadelenin sembol ismi Sütçü İmam.

PEKİ KİMDİR BU KAHRAMAN SÜTÇÜ İMAM?

Sütçü İmam (asıl adı İmam, süt satarak geçimini sağladığı için "Sütçü" lakabı verilmiştir) (d. 1871, Kahramanmaraş - ö. 25 Kasım 1922)

22 Şubat 1919'da İngiliz işgal kuvvetlerinin Albay Max Andriyo komutasında şehre girişiyle başladı. Maraş, 8 ay süren İngiliz işgalinden sonra, 29 Ekim 1919'da Fransızlar tarafından işgal edildi. Fransız askerlerinin kente gelişi, yerli Ermeniler tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Fransızlar, yerli Ermenileri de yanlarına alarak, gösteriler ve taşkınlıklar yapmaya başladı. Fransız kuvvetlerinin kente girişinden 2 gün sonra, 31 Ekim 1919’da tarihi Uzunoluk Hamamı’ndan çıkan Türk kadınlarına, Fransız devriyeleri ve Ermeniler: “Burası artık Türklerin değil, Fransız memleketinde bizim dediğimiz olacak. Açın yüzlerinizi” diyerek saldırdı.

Kadınlardan biri olayın etkisiyle bayılınca diğer kadınlar da feryada başladı. Hamamın yakınındaki Kel Hacı’nın kahvesinde bulunan Maraşlılar olay yerine gelerek Ermenileri uyardı. Fakat askerler sarkıntılığa devam etti. Bunun üzerine Çakmakçı Said ve Gaffar Kabuloğlu Osman, kadınları işgalcilerin elinden almak isterken dipçik ve kurşunla ağır yaralandı. Bu sırada yan tarafta küçük bir dükkânda süt satan Sütçü İmam, tabancasını alarak olay yerine geldi.

Kadınlara sataşan ve Çakmakçı Said’i yaralayan Ermeni askeri vurdu. Korkan diğer askerler ise kaçtı. Maraş’ta düşmana sıkılan bu ilk kurşun ile Türk milletinin işgalcilere ve Ermenilere, yaptıklarının yanlarına kalmayacağı gösterildi. Bu olayda aldığı yara ile daha sonra Çakmakçı Said şehit oldu. Yaralanan Ermeni ise öldü. Ölen Ermeni için 1 Kasım 1919 tarihinde kalabalık bir cenaze töreni düzenlendi. Ertesi gün Sütçü İmam, Fransız ve Ermeniler tarafından ev ev arandı. Ama en ufak bir iz dahi bulunamadı. Bu gün gönüllerde yaşayan o kahramanın o günde yeri ne Berit dağları, ne Kandil yaylası; ne de Bertiz bağları idi.

Fransızlar da misilleme olarak Sütçü İmam’ın dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir’in ellerini ve ayaklarını arkasından bağlayıp burun ve kulaklarını kestikten sonra boğazlayarak şehit ettiler. Maraş halkı Sütçü İmam’ı örnek olarak bundan sonraki tüm icraatlarda Ermeni ve Fransız işgalcilerine karşı koymayı kendilerine bir vatan vazifesi saydılar. Bu uğurda 22 günlük bir çarpışma verdiler. Bu çatışma esnasında da Sütçü İmam’ın o ruhu bayraklaştı. Maraş kurtulduktan sonra Antep’e giden kuvvetler arasına katıldı.

İlk kurşun, işgalcilere karşı mazlum milletlerin nasıl duracağına dair bir ders niteliği taşımaktadır.

31 Ekim 1919 tarihi, Türk’ün namusunun kurtulduğu gündür. Türk’ün haysiyeti, onuru ve şerefi 31 Ekim 1919’da Sütçü İmam’ın attığı bu ilk kurşunla kurtuldu. Sütçü İmam olayı, Antep, Urfa ve diğer bölgelerdeki mücadele için adeta bir kıvılcımı oldu. Maraş’ın işgalinde, 31 Ekim 1919’da düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam, düşmanın buradan kovulmasından sonra harpteki fedakârlıklarına mükafat olarak belediyeye odacı olarak alınıp, Maraş kalesindeki topun idaresi de kendisine bırakıldı.

Abdülmecit Efendi halife olunca Sütçü İmam’a 101 pare top atışı yapma emri verildi. Top atışları sırasında barutun ateş alması neticesi vücudunda yanıklar meydana geldi. Kaldırıldığı Alman Eğitim Hastanesi’nde 25 Kasım 1922’de hayatını kaybetti.

Sütçü İmam’ın cenazesi Kahramanmaraş Çınarlı Camiî Mezarlığı’na defnedildi. 

Zor süreçten geçtiğimiz, birilerinin ülkemiz üzerine türlü tezgahlar kurduğu şu günlerde, dünün Sütçü İmam'ı ve milyonlarca isimsiz kahramanını, bugünün Ömer Halis Demir'lerinin, Fethi Sekin'lerinin yaşadığı, zulmü ve zorlukları hatırlayarak, bir menfaat beklemeksizin, bir siyasi görüşe dayanmayan, sadece vatan sevdası ve inançları ile canlarını ortaya koyan şehitlerimizin, bu toprakların bize bir emanetleri olduğunu unutmayıp, vatanımıza sahip çıkabilmemiz geçmişte olduğu gibi, bugün de birlik olabilmemiz ümidiyle...

Kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa AYCAN Arşivi