Eğitim - Öğretim
Yazıma, çok hoşuma giden ve kendime örnek aldığım bir eğitim tarifi ile başlamak istiyorum. “Eğitim kuşa benzer, sıkarsan zarar verirsin, gevşek tutarsan kaçırırsın.”
Yeni eğitim anlayışı çocuğun özgür olmasına dayanır. Çocukluk ve gençlik çağında onlara yumuşak davranmayı önerir. Her konuda olduğu gibi dozunu iyi ayarlamak lazım. Her iki konuda da aşırılığa kaçmamak gerekir.
Eğitim öğretim kavramlarının anlamları birbirlerinden farklıdır ama yine de iç içedir. Zaman zaman bu kavramları yanlış kullanırız. Bunları tanımlayalım.
Öğretim; belirli bilgi ve becerilerin kazandırılmasıdır. Kazandırılan bilgi yardımıyla beceri ve meslek kazandırılır. Kazanılan bu meslek pratiğe dönüştürülerek hayatta kullanılır.
Eğitim; belirli birtakım kuralları, değerleri, davranışları, ahlak anlayışları vb. kavramları kazandırma ve yaşanır hale getirmedir.
Örnek: Çocuğumuza yerlere çöp atmamasını öğretmemiz öğretimdir. Otobüste, trende yaşlılara ve çocuklara yer vermeyi öğretmek öğretimdir, ama bu öğrendiklerini yapmak ve kendisine alışkanlık haline getirmek eğitimdir.
Terbiye ile eğitim aynı gibi olsa da, eş anlamlı olsa da terbiye daha muhtevalı bir kavramdır. Terbiye denilince daha çok ailenin ve okulun çocuğu yetiştirmesi ve ahlaklı yetiştirmesi olarak anlarız. Eğitimli insan dediğimizde yüksek tahsil yapmış kocaman diplomaları olan kimseler anlaşılır. Ama şunu da hemen belirtmeliyiz ki, eğitimli insanların hepsi terbiyeli değildir. Ama her terbiyeli kimse diplomaları olmasa da eğitimlidir. Terbiyenin manevi yönü çok yüksektir. Çocuğun fiziki ve zihinsel gelişmenin yanında manevi eğitim çok önemlidir. Manevi eğitimi de ilk alacağı yer aile ocağıdır. Çocuğumuza küçük yaşta helal -haram, haksızlık, yalan, iyilik yapma, merhamet, sevgi-saygı, arkadaşlık, komşuluk vb. kavramlarını yaşayarak öğretmeliyiz.
Eğitim ve medya: Medya günümüzde en büyük eğitim aracıdır. Sandığımızdan çok çok daha etkili. Bu konuda hepimizin tecrübeleri çoktur. Bir TV kanalı ve sosyal medya bir anda milyonları etkiliyor ve yönlendiriyor. Medyayı izleyen çok dikkatlice izliyor ve tamamen konsantre olarak izliyor. Sosyal medya ise zaten daha da etkileyici... Sevmediğimiz bazı dersler gibi insanı sıkmaz. İmtihan yok, ceza yok, okuldan kovulma yok, atış serbest. Ama yaptıkları ve tesiri çok ağırdır. Yanlış kullanıldığı zaman herkes birbirine düşman, başkasını linç etme, yalan haberi anında yayarak toplumda kaos oluşturur ve Çin işkencesine dönüştürerek adeta insanımızı mankurtlaştırır. Mankurtlaşan çocuk veya yetişkin de zaten başta ailesine daha sonra topluma, devlet ve milletine yabancı olur, hatta daha da ilerisi düşman olur.
Medyada sunulan örnekler çok önemli. Yanlış örnekler çocukları yanlış yönlendiriyor ve onlar gibi olmak istiyor. Çocuk hayatı tozpembe görüyor mafyaya ve ahlaksızlıklara aşırı ilgi duyuyor, onlarla yatıp onlarla kalkıyor ve zaman zaman bunu denemeye kalkıyor ve sonuç hepimizin malumu oluyor. Çocukların ve ailelerin hayatı ve geleceği kararıyor.
Çocuğunuza vermek istediğiniz iyi davranışları çocuğunuzun yanında çocuğunuzdan önce siz yapınız. Çocuğunuza aşırı kızmak ve aşırı cezalandırmakla, ona iyi terbiye veremezsiniz. Çocuklarınızın yanında söz ve davranışınızla doğru hareket ederseniz onları daha güzel eğitirsiniz.
Çocuğumuza baskıcı olmamalıyız. Çok baskıcılık itaatsizliği getirir, isyankarlığı doğurur. O da sevgisizlik, aileden kopukluk, başarısızlık ve mutsuzluğu getirir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.