Hayallerimizin Bedeli
Bitirdikten sonra “keşke ben yazsaydım” dediğiniz bir kitap oldu mu?
İzlediğiniz filmin karakterine kapıldınız mı hiç?
Veya eğer cesaret etseydim şimdi şurada olurdum dediğiniz hayalleriniz var mıydı?
Bazı hayallerin gerçekleşebilmesi için adım atmak ve o adımı atarken olması ihtimalinin yanı sıra olmama ihtimalini de düşünmek gerekiyor. Konfor alanının dışına çıkabilmek bazı güzel başlangıçların ilk adımı oluyor. Bu adımları atabilen insanların çeşitli yerlerde yaptığı konuşmaları hepimiz dinlemişizdir ama diğer yandan asıl mesela o adımı atıp başarısız olan ama yine de vazgeçmeyenlerde gizli.
Hayal ettiği her şeyi yaşayarak büyümedik hepimiz. İstediğimiz şeyler için emek vermeyi öğrendik ilk başta, basit de olsa karşılığında alın teri dökülen her şey daha kıymetli oldu. Bu yüzden bazı hayallerimiz gözümüzde mi büyüdü acaba? Onlar için emek verecek kadar güçlü mü hissetmedik kendimizi?
Aslında yeterince çaba harcarsam başarılı olurum demek yerine ben yapamam duygusuna çok mu kaptırdık kendimizi… Hala çok geç değil derim her zaman, bazı yolların sonunda o aydınlık muhakkak görünecektir. İnsan kendisini mutlu olduğu yerde bulmalı. Her sabah mutlu uyanmak yerine mecburi olduğunu düşünerek yorgun argın uyanmak arasında dağlar var. Mutlu olduğumuzda su gibi geçen zaman ile 10 yıl gibi geçen 10 dakika aynı aslında. Önemli olan yeterince kısıtlı olan vakitleri mutlu geçirebilmek. Yaşlansam da bu işi yaparken mutlu olurum diyebilmek…
Bazı gezi hayallerini emeklilik yıllarında değil daha genç vakitlerde yaşayabilmek belki…
Sabah alarmlarını ertelemeden uyanabileceğimiz günlerin daha erken gelmesi niyetiyle, iyi haftalar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.