Hatice Özkul

Hatice Özkul

Sarısız ve Turuncusuz Mavi yoktur

Sarısız ve Turuncusuz Mavi yoktur

Resim yapmayı düşlüyorum sonra rüyamı resimliyorum”  – Vincent Van Gogh

Mavinin ve siyahın niteliksiz olmadığını, rüzgarın bir resimde hissedilebileceğini gösteren ressam Vincent Van Gogh..

Vincent Van Gogh 1853'te Hollanda'da doğdu. Ailesindeki birçok kişi sanat dünyasında çalıştı.

Gençken çizim yapmaktan hoşlanmasına rağmen, sanatçı olarak çalışmaya karar vermeden önce başka işler yaptı.

Gogh hakkında bildiklerimizin çoğu kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplardan geliyor. Theo Paris'te bir sanat galerisinde çalışıyordu ve Vincent'ın sanat kariyerini destekledi. Vincent'a para gönderdi ve onu resim yapması konusunda cesaretlendirdi. Theo Vincent'ın resimlerini satmaya çalıştı, ancak o dönemde kimse onları satın almak istemedi. Gogh, günümüzde en tanınmış post-empresyonist ressamlardan biri olmasına rağmen, yaşamı boyunca çok takdir edilmedi.

Birçok sanatçı gibi Van Gogh da ne yazık ki öldükten sonra değeri bilinen sanatçılar arasında yer alıyor.  Yaşadığı dönemde resimlerinin sanatsal değeri anlaşılmayan Van Gogh yalnızca ‘The Red Vineyards Near Arles’ isimli resmini satabilmiştir. Türkçesi ‘Kırmızı Üzüm Bağı’ olan resim Kasım 1888’de yapılmıştır. Empresyonist ressam ve sanat koleksiyoncusu olan Anna Boch’a satılmıştır.

‘Ne yazık ki, birisi tecrübe kazandıkça, gençliğini kaybediyor’

Sözünde ifade ettiği gibi tecrübeleri ondan gençliğini aldı.

Vincent, yüzlerce resim çizdi, bazen tek bir günde birden fazla başyapıtını boyadı. Sanata tamamen takıntılı hale geldi. Paul Gauguin, kardeşi Theo'nun teşvikiyle Van Gogh'un yanına geldi. Birlikte kaldıkları sürede birbirlerinin resimlerinden etkilendiler. Ancak iki sanatçının tartışması Gaugin'in Arles'ten ayrılmasına Van Gong'un da kulağını kesmesine sebep oldu.

Geçirdiği sinir krizi sonrasında başkasına değil kendine zarar vermeyi seçti. Psikolojik sorunları olan ressam, zihin sağlığından endişe duymasına rağmen fiziksel sağlığını ihmal etti, düzgün beslenmedi ve aşırı alkol aldı. Gauguin ile arkadaşlığı, bir ustura ile yolunu kesmesi ve öfke nöbeti sonucu sol kulağının bir kısmını keserek yaralaması sonucu sona erdi.

1889'da Van Gogh kendine zar zor bakabiliyordu. Akıl hastanesine yatırıldı. Orada en ünlü resimlerinden olan ve hayran olduğum ‘Yıldızlı Gece’ tablosunu boyadı. 

Gecenin rengi ve rüzgarın esintisi bir tabloya ancak bu kadar güzel resmedilebilirdi.

Bu tabloyu Fransa’da tedavi gördüğünde yapan Van Gogh’un doktorları, bunu akli dengesinin göstergesi olarak nitelendirmiş. Günümüzde ise tıpta kaydedilen ilerlemeler sayesinde, sanatçının resmettiği manzaranın kullandığı ilaçların etkisi ile gördüğü düşünülmektedir. Van Gogh, The Starry Nigt tablosunu yaratırken, kendine ait tüm teknikleri kullanır ve ortaya son derece özgür bir eser çıkarır.

Vincent van Gogh’un, ölümünden bir yıl önce 1889 yılının Haziran ayında yaptığı bu eser, Batı Dünyası’nın en önemli eseri olarak konumlandı ve edebiyat dünyasının birçok alanına da konu oldu. Yıldızlı Gece, o yıllardan sonra yapılan empresyonist eserler için büyük bir ilham kaynağıdır.

Van Gogh’un hayat hikayesi ve ölümünün teorileri ile ilgili 2018'de en iyi animasyon Oscar adayı olan film, ünlü ressamın hayat hikâyesini tablolarını bir araya getirerek anlatmaktadır.

Film, 65.000 kareden oluşmaktadır ve bu karelerin her biri, Polonya ve Yunanistan'da yer alan stüdyoyu ziyaret eden 125 kişilik profesyonel yağlı boya ressamı tarafından çizilmiştir. Film, Van Gogh'la aynı tekniği kullanılarak tuval üzerine yağlı boya ile yapılan resimlerden oluşmaktadır.30. Avrupa Film Ödülleri'nde "En İyi Animasyon Film" ödülüne layık görülen "Vincent'ten Sevgilerle",75. Altın Küre Ödülleri'nde de En İyi Animasyon Film Ödülü'ne aday olmuştur. Harika bir anlatım tekniği olan film Vincent hayatı ile ilgili birçok soru işaretini de gideriyor.

Sanatı kadar hayatı hakkında yazılmış roman ve çekilmiş film ve belgeseller, sanatçının yaşamında göremediği ilgiyi telafi eder nitelikte.

Bunlar arasında “Patates Yiyenler” tablosu sanatçının gözlemleri arasında en gerçekçi eser olarak öne çıkmaktadır.  

Ölümü ise hala bir sır perdesi…

İntihar olduğu söylense de cinayet ihtimali üzerinde de durulmaktadır. Ben de cinayet ihtimali üzerinde duranlarla hemfikirim..

Vincent, derinden sıkıntılı ve sık sık bunalmış olsa da, ölümünün kendi kendine yaralanan yaralardan kaynaklandığına dair bazı şüpheler var. Van Gogh’un bir tarlada resim yaparken kendisini midesinden vurduğu, daha sonra ölmek için kaldığı hana geri döndüğü iddia ediliyor. Bununla birlikte, Van Gogh’un biyografisinin ortak yazarları, onunla alay eden bir gencin onu yanlışlıkla vurduğunu da teori olarak sunuyor.

“Sıkıntıdan öleceğime tutkudan ölmeyi tercih ederim”

Belki de bu sözü ölümüne dair her şeyi özetler niteliktedir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hatice Özkul Arşivi