Merve Karadağ

Merve Karadağ

“HADİ EVLADIM KAYSANA ARTIK!”

“HADİ EVLADIM KAYSANA ARTIK!”

Merhaba sevgili okuyucularım, nasılsınız? İyisiniz umuyorum. Bu sene yaz geç geldi ama dinamik geldi! Özlenen çocuk kahkahaları parkları doldurdu. Havaların ısınmasıyla biz de her gün kızım Ayla ile birlikte parklara gidiyoruz. Oyun alanları her çocuk gibi Ayla’nın favorisi! 22 aylık olan kızım en çok kaydıraktan kaymayı seviyor. Kayarken eminim uçuyormuş hissine bayılıyor.

Bir gün parkın oyun alanındayken bir annenin sözleri dikkatimi çekti. “Hadi evladım kaysana artık! Madem kaymayacaksın ne diye getirdin beni buraya?

Yaklaşık üç yaşlarında bir çocuk kaydırağın başlangıç kısmında durmuş etrafında olan bitenlere bakıyordu. Akranlarını gözlemliyor, kendinden yaşça büyüklerinin konuşmalarını dinliyorve sallanan çocukların kahkahaları ile gülüyordu. Bu süre zarfında yanından iki çocuk daha geçerek kaydı. Anne, çocuğunun anlam veremediği bu davranışına kızmış olmalı ki; “Boş boş bakmak için mi buraya geldik? Yarın parka gelmiyoruz!” dedi.

Annenin bu müdahalesi karşısında çocuk annesi yokmuşçasına etrafı izlemeye devam etti.  “Ne diye beni buraya getirdin?” Sorusu beni bir hayli düşündürdü. Sonuçta, amaca odaklı eylemin hayal kırıklığı vardı. Amacının dışında yapılanlarsa “parka gelmiyoruz” sözüyle cezalandırıldı.

Anneyi anlamaya çalıştım ve bilmediği kanaatine vardım. Anne bilmiyor ve farkında değildi. Anne, aslında çocuğunun sosyal çevreye uyum için gözlem yaptığını, merak ettiği büyüklerinin konuşmalarını dinlediğini ve kahkaha atan çocuğun duygusu ile empati yaptığının farkında değildi. Bilseydi, farkında olsaydı, sosyal gelişimin bir parçası olduğunu bilir ve çocuğuna müdahale etmezdi. Tanık olduğum bu olayda şunu da anlıyorum ki biz hala çocukların kendimizden farklı birer yapıda olduğunu düşünüyoruz. Nasıl ki biz yetişkinler, yeni tanıştığımız bir çevrede öncelikle gözlem yapıyorsak, çay bahçesinde sohbet eden grubun konuşmalarında dikkat çeken bir konuya kulak misafiri oluyorsak, kalabalık bir caddede yürüyenlere camın kenarından bakıyor düşen adamın yüz ifadesinden acısını anlıyorsak, çocuklar da aynı gözlemi, merak edip anlamayı, empatiyi yapıyor.  Park alanlarında çocukların neredeyse bize ihtiyaçları yok, gözlem dışında! Bu sebeple bizim ebeveyn olarak güvenliği korumamız, yanlarında bulunmamız talep ettiği anda destek olmamız yeterli. Verimli zaman geçirmesi adına tercih edilen oyun alanlarında çocuğun tüm gün diğer çocukları izlemesi gözlem yapması, kuşların nasıl uçtuğunu merak etmesi, gördüğü bir çiçeğin rengini beğenmesi verimsiz bir gün geçirdiği anlamına gelmez. En güzel etkinlikler; çocuğun gelişimine katkı sağlayan, dünyasına hitap eden, duygularında doygunluğu sağlayan etkinliklerdir.

Eğitim sisteminde devrim yapan Maria Montessori’nindediği gibi, Bir çocuk kendi kendine öğrendiği sürece ve kullandığı materyal kendi hata kontrol mekanizmasını içerdiği sürece rehberin gözlemlemek dışında hiçbir işi yoktur.”

Farkındalıklı ve sevgi dolu kalın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Merve Karadağ Arşivi