Bir haftayı aşkın zamandır ciğerlerimiz, anılarımız, istikbalimiz, köylerimiz, tatil beldelerimiz, bilcümle cennet vatanımızın en güzide yerleri gözümüzün önünde yok olup gidiyor. Yapabildiğimiz tek şey dilimize tesbih ettiğimiz dualarımız ve ıslak olmasına rağmen ne yüreğimizdeki ne de ormanlarımızdaki yangına bir faydası olmayan gözyaşlarımızı akıtmak.

Heba olan, en az 30 yılda geri gelecek bir yeşil alan ve milyonlarca dilsiz canlarımız. Tarifi mümkün olmayan bir acı.

Bu vesileyle yangınla mücadelede can veren ve muhtemel verecek olan kardeşlerimizi, Allah şahadet mertebesine kabul etsin inşallah.

Canım ülkemin her kesiminin şu görüşten ya da bu görüşten fark etmeksizin, yorumlara boğduğu sosyal alemden, haber mecralarından aldığımız bilgi bombardımanını, akıl süzgecimizden geçirerek doğruya ulaşma çabası içinde kıvranırken buluyoruz kendimizi her sabah. Yazık ki birçoğumuz asıl olay olan yangını, ikinci plana atıp kim doğru söylüyor ikileminin içinde buluveriyor kendini.

Şüphesiz, milletimiz her türlü afet karşısında, birliğini bütünlüğünü muhafaza edebilen nadir ülkelerden biri,  yapılan tüm yorumlar ve söylemler bunu engelleyemez.

Ancak, olup biteni anlamaya çalışan ve yorumlarken, naçizane doğru bulamadığım ve önemsediğim, iki gözlemimi aktarmak isterim.

Önemli bulduğum bir konu, yaşanan bu afetin bir terör eylemi olduğu aşikar iken, fırsatı değerlendirip bizleri bu olayı vesile kılarak birbirimize düşürme çabasına düşen, içimizdeki İrlandalıların kıvılcımlarına benzinle koşanlarımız. Başka olaylara ait fotoğraflar, sahte ve ustaca hazırlanmış videolar, tanınmış kişileri dolduruşa getirip verdirilen beyanatlar, algı operasyonu kokan türlü hikayeler.

İktidarı eleştireyim derken, bu niyeti belli odakların ekmeğine yağ süren, tek kaygısı vatan olan temiz kalpli kardeşlerim.

Aynı şekilde "iktidara bağlılığımı söz konusu ettirmem" zihniyetiyle olaylara at gözlüğüyle bakmak da bir o kadar yanlış olsa gerek.

Elbette, ortada iktidarı aciz gösterme amacı taşıyan, bir terör eyleminde kullanılan insanlık dışı bir metot var. Ancak bunu ifade edelim derken, bu olayda ve öncesi sair konularda, İktidarın doğruları kadar arada bir de yanlış da yapabileceğini görmezden gelemeyiz. Neticede Bazen demeçlerinde, Sayın Cumhurbaşkanımızda, şu konuda yanlış yaptığını, bu konuda hatalı davrandığını ifade etmiyor mu?

Aynı şekilde iktidar ve muhalif kanatlarda liyakat konusundaki aksamalar yüksek sesle dillendirilmiyor mu?

Hasılı kitapta görev ve sorumluluklar gayet açıkken, yangın uçağı konusunda olaya tarafsız bir cepheden baktığımızda da, ciddi bir ihmal olduğu gayet net.

Bakınız kitap ne diyor;

"T C.Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Havacılık Şube Müdürlüğü Görevleri:

Madde a) Orman yangınları ile mücadele kapsamında gerekli hava gücünün oluşturulması veya kiralanması ile ilgili iş ve işlemleri yapmak / yaptırmak"

Bu görev tanımlaması öncesi ve sonrası maddelerde, bağlı bu ve diğer şubelerce alınacak tedbirlerde tane, tane yazılmış.

(Tamamını okumak isteyen dostlar için; Kaynak OGM Web Sayfası: https://web.ogm.gov.tr/Baskanliklar/OrmanYanginlariylaMucadele/Sayfalar/GorevTanimlari.aspx)

Elbette günümüz Türkiye'sinin, bu denli güçlü, ekonomik ve teknolojik imkanlara sahip iken, sorumluluğu ve ihmali olanlara, ne Cumhurbaşkanımız, ne de adaletimiz, bu basiretsizliği yanlarına bırakmayacaktır.

Haber alma konusunda ise, at izinin it izine karıştığı böylesi dönemlerde, resmi beyanatları ciddiye almalıyız diye düşünüyorum.

Netice itibariyle Türkiye böylesi bir faciayı tarihinde yaşamadı. Belki de eksikliklerin, hataların  sebebi bu tecrübesizliktir. Bunlar daha sonraki zamanların konusu.

"söz konusu vatan ise gerisi teferruattır" düsturu ile siyasi görüşlerden arınıp şu musibeti bir atlatalım-, sonrasında eğriyi doğruyu, haklıyı haksızı arayıp bulmaya devam edelim. Çünkü bizim tek vatanımız var ve başka ülke vatandaşları gibi yurdu terk edecek, mülteci olacak bir öğretimiz yok.

Aynı şekilde yaşananlardan ders çıkaralım, ibret alalım, tedbir alalım diyeceğim ama aynı şekilde öyle bir öğretimizde yok.

En kısa zaman içinde tüm musibetlerin ülkemizi terk etmesi ümidi ve duası ile

Kalın sağlıcakla...