Lystra ve Aziz Paul
Konya’nın Meram ilçesine bağlı Hatunsaray Mahallesi sınırlarında bulunan Lystra Hristiyanlığın önemli dini merkezlerinden biridir.
1823-1892 yıllarında yaşamış tarihçi, din bilgini, Fransız felsefecisi ve düşünce adamı Ernest Renan, “Hristiyanlığın Kökenleri 3: Aziz Paul” isimli kitabında bugün Konya sınırları içinde bulunan günümüzdeki adı Hatunsaray, antik adı ise Lystra’dan bahsetmiştir. Renan, Hz İsa’nın havarileri Aziz Paul ve Aziz Barnaba’nın Anadolu’ya yaptıkları dört seyahatte Hristiyanlık inancını yaymaya çalıştıklarından bahsetmektedir. Ayrıca, Hristiyanlığın en önemli ve kutsal sayılan yerleşim yerlerinden, kilise ve anıtlarından birçoğuna ev sahipliği yaptığı, Hristiyanlık tarihi açısından büyük önemli olaylara sahne olduğu bugünkü Türkiye Topraklarında yer alan antik yerleşim merkezlerinden söz etmektedir. Havariler, Aziz Paul ve Aziz Barnaba inançlarını yayma amaçlı yolculuklarının büyük bir kısmını bu yerlere yapmışlardır. Yahudilerin kışkırtmalarıyla paganlar tarafından Iconium/Konya’dan kovulduktan sonra Lystra/Hatunsaray bu elçilerin ziyaret ettikleri yerlerden biri olmuştur. İncil’de de ismi geçmektedir. Renan kitabında Lystra’dan yirmi kez söz etmiştir. Lystra’nın erken Hristiyanlık döneminde büyük bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Anadolu, kendilerine çok baskının yapıldığı Kudüs ve Roma’dan kaçarak biraz meşakkatli de olsa dinlerini yayıp yaşadıkları ana kucağı bir yer olmuştur. Renan’a göre Aziz Paul’un yaptığı bu yolculuklar sayesinde Kudüs’te yapılan baskılarla yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan Hıristiyanlığın ilk kilise toplulukları halinde ortaya çıktığı ve tüm dünyaya yayıldığı yer, bugünkü Türkiye topraklarıdır.
Aziz Paul Hristiyanlık dünyasında çok bilinen dini bir kişiliktir. Aziz Pierre ile birlikte erken dönem Hıristiyan misyonerlerinin en ünlüsü ve hatta en etkilisi olarak kabul edilen Aziz Paul’un doğum yeri olan ve aynı zamanda yaptığı tüm yolculuklarda uğradığı, ilk Hristiyanlık topluluklarını oluşturduğu yerleşimlerin büyük bölümü Anadolu sınırları içerisinde bulunmaktadır. Hıristiyanlığın Kudüs’ten Anadolu’ya buradan da Avrupa’nın içlerine yayılmasında etkili olmuştur. Hz. İsa’nın öğretilerini gece gündüz demeden korkusuzca yaymış, Roma’nın aşırı tepkisine ve sonunda ölüme gidecek kaderini bilmesine rağmen yolunu terk etmemiştir.
Aziz Paul, önceleri Hristiyan yanlısı olmayan hatta İncil’de ilk başlarda Hristiyanlara korku salan, onları tehdit eden ve cezalandıran biri olarak tasvir edilir. Ancak Hz. İsa’nın kendisine görünmesinin ardından bir mucize gerçekleşerek gözleri kör olur. Hz. İsa’nın adını diğer uluslara duyurmak için seçildiği kendisine bildirildikten sonra gözleri açılmış, vaftiz olarak Hristiyan olmuştur. Bu mucizeden sonra Hristiyanlığın en büyük savunucularından olan ve zorluklarla dolu uzun yolculuklarla Hz. İsa’nın öğretilerini yaymayı başaran Aziz Paul başta Anadolu olmak üzere tüm Akdeniz çevresinde ilk Hristiyan topluluklarını oluşturmayı başarmıştır. Hz. İsa’nın 12 havarisinden olmamasına rağmen Küçük Asya (Anadolu) havarisi olarak adlandırılmasının nedeni de Hıristiyanlık yolunda verdiği bu hizmetlerdir.
Erken Hristiyanlık Tarihi üzerine çalışmaları olan Ernest Renan Aziz Paul’ün Anadolu’ya yolculuklarını kaleme almıştır. Aziz Paul, Birinci yolculuğunu M.S. 46-48 yılları arasında yapmıştır. Antiokheia (Antakya)’dan yolculuğuna başlamıştır.
Renan, Aziz Paul’ün birinci yolculuğunda Lystra’ya gelmiş ve yaşadıklarını İncil’de anlatılanlara uygun olarak dile getirmiştir. Renan, Küçük Asya’da ilk önce Lystra’nın Hristiyanlaştırıldığını belirtmektedir. Burada meydana gelen mucizevi bir olaydan söz eder: “Burada eşsiz bir olay vuku buldu. Azizlerin bu şehirde bulundukları ilk günlerde Aziz Paul doğuştan topal olan bir adamı mucize ile yürütmeyi başardığı söylentisi yayıldı. Lystra’nın çabuk kanan saf ve mucize meraklısı halkı kafalarında hemen hayali bir kurgu kurdular. Bu azizlerin fani insanlar arasında gezinmeye gelen insan biçimine girmiş iki tanrı olduğuna inandılar.” Bu mucizevî olaydan çok etkilenen Lystra halkı, Aziz Paul ve Barnabas’a antik pagan inancında iki gezgin tanrı olan Zeus ve Hermes isimlerini vermişlerdir. Renan bu konu da şöyle demektedir: “Paul’dan daha büyük olan Barnaba’ya Zeus, konuşmada öncülük eden Paul'a da Hermes adını verdiler. Kentin hemen kapısının dışında bir Zeus tapınağı yapıldı.
Aziz Paul İkinci Yolculuğunu M.S 49-52 yıllarında yapmıştır. Üçüncü Yolculuğunu M.S 53-57 yıllarında yapmıştır. Dördüncü yolculuğunda ise Lystra’ya uğramadığı bilinmektedir. Son yolculuğunda Aziz Paul Küdüs’te, Roma askerleri tarafından tutuklanır ve yargılanır. Yargılama sonrası deniz yoluyla Caesarea’dan, önce Sidon’a oradan Antakya’ya ve Tarsus’a geçtikten sonra, Myra (Demre), Knidos (Datça) Kentlerine, Crete (Girit) ve Malta adalarına uğrar. Devam ederek Sicilia (Syracusa), İtalya’nın Rhegium ve Puteoli kentlerini ziyareti ardından karayoluyla Taverns üzerinden Roma’ya getirilir ve orada hapse atılır. Daha sonra da M.S. 64 veya 67 yılında idam edilir.
Kaynakça:
1-Renan, Ernest, Histoire des Origines du Christianisme Livre Troisième, Saint Paul, Paris, 1869.
2-Fuat Boyacıoğlu, Ernest Renan’ın Hristiyanlığın Kökenleri 3: Aziz Paul/Pavlus İsimli Kitabında Lystra/Hatunsaray, 2013.
http://www.ispartakulturturizm.gov.tr/belge/1-74788/st-Pavlus-aziz-Pavlusus.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.