“Nedir bu Atatürk ilkeleri?” diye bir soruyla başlamak istiyorum. Bu soruya vereceğim ilk cevap; Mustafa Kemal Atatürk bu ülkede 1923'ten 1938'e kadar cumhurbaşkanlığı yaptı. O yıllarda hangi politikaları takip ettiyse ilkeler bunlardı.

Peki o yıllarda Mustafa Kemal Atatürk nasıl bir politika izlemişti? Meclis kürsüsünden söylediklerini şimdi ben burada yazayım isterseniz.

"ARKADAŞLAR KENDİ GÜCÜMÜZLE KALKINACAĞIZ."

Biz ilkokulda her yıl “Yerli Malı” haftası yaptık. Ne demek “Yerli Malı” haftası. Üzüm, fındık yiyorduk o haftada.  Bunun manasını anlayabilirsek budur Mustafa Kemal'in politikası.

"Kendi gücümüzle kalkınacağız". Evet, bizim üzümümüzle, bizim fındığımızla, bizim çayımızla, bizim pamuğumuzla, bizim pancarımızla. Bizim ürünümüzle kalkınacağız.

İşte budur Atatürk ilkeleri.

Sonra; "BİZ SAVUNMA SANAYİMİZİ, AĞIR SANAYİMİZİ KURUP ÜRETECEĞİZ."

Bu da bir başka Atatürk ilkesi. Kabotaj Bayramı yapılıyor.  Ne demek Kabotaj Bayramı?

Limanlar arasında yabancılar sadece nakliyat yapılabiliyordu. Bunlar ortadan kaldırıldı. Biz kendi limanlarımız arasında, kendi gemilerimizle nakliyat yapacağız.

Bu da bir başka Atatürk İlkesi. 1927'de Kayseri uçak fabrikası kuruldu. O fabrikanın kuruluşunda yapılan konuşmalardır Atatürk İlkeleri.

Sene 1927’de “Uçak sanayii gibi bir sanayiyi biz kuracağız” diyor. Bunun altında yatan mana nedir?

Biz sanayileşeceğiz diye haykırmaktır ve yapmaktır. Atatürk İlkeleri. 17 Şubat 1923 İzmir’de toplanan İzmir İktisat kongresi yapabilmek ve devam ettirebilmektir, Atatürk ilkeleri.

O dönemde yapıldığı gibi şahsiyetli milli bir dış politika takip edebilmek ve en mühim unsur olarak bağımsızlığı esas almaktır. Atatürk ilkeleri.

Demek ki Atatürk ilkeleri şekilcilik değilmiş, dışa bağımlılık hiç değilmiş. Bazılarının anladığı gibi iktidar yüzü görmemiş, üretmemiş sadece parti logosundaki altı ok da değilmiş.

****

Bugünlerde nelerle meşgulüz.

Geçen hafta Mustafa Hocam'dan Konya Valiliği’ne gönderebilir misin diye telefonuma gelen bir mesaj.

“KONYA VALİLİĞİNE; Konya’mızda 12 Kasım 2021 tarihinde yapılması düşünülen Murat Övüç Kadınlar Matinesi adlı program planlanmıştır. % 99’u Müslüman olan bir beldede ahlaka ve aile yapımıza tamamen ters bir programın yapılacak olması bir vatandaş olarak bizleri derinden üzmektedir. Tarafınızdan bu programın iptalini talep ve arz ediyorum."

Konya’ya kadın mı erkek mi bilmediğim biri gelecekmiş ve kadınlar matinesi düzenleyecekmiş, salonu da para verip bu şehrin kadınları bizim kadınlarımız dolduracakmış.

Konya'da benim de üyesi olduğum sivil roplum kuruluşları platformu ayağa kalkmış.

Biz Konya olarak böyle bir program istemiyoruz diye,

Program da iptal edilmiş. Çok güzel.  Tepkiyi takdir ettim. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.  İşte gerçek sivil toplum kuruluşları böyle olmalı.

Ancak; STK’lara buradan bazı soruları da sormak istiyorum.

Ey sivil toplum kuruluş yetkilileri;

Bu tür ucubelerin çoğalmasına sebep İstanbul Sözleşmesi imzalandığı zaman nerdeydiniz?

Konya'da boşanmaların % 40’ a çıkmasına sebep kanunlar çıkarken nerdeydiniz?

ZİNA suç olmaktan çıkartılırken, sadece Zafer bölgesinde bilmem şu kadar uygunsuz evler açılırken  nerdeydiniz? Uyuşturucu ve alkol Cumhuriyet tarihinde tavan yaparken nerdeydiniz?

Şu an televizyon ekranlarında yayınlanan onlarca saçma sapan dizilerle ve filmlerle gençler, kadınlarımız ve erkeklerimiz zehirlenirken nerdesiniz?

Konya'da kul hakkı yiyenlerin oranı Türkiye ortalamasının üstüne çıkmış, bu konuda ne yaptınız?

Arkadaşlar bunlar tarih boyunca hep böyle yapmamışlar mı?

Biz bunlarla uğraşırken Atı Alan Üsküdar’ı geçmemiş mi?

Bu soruları çoğaltabilirim çoğalttıkça da tepkilerin çoğalacağını biliyorum. Bugünlük bu kadar.