Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

Havai fişek sevdasının bedeli

Havai fişek sevdasının bedeli

Her şey arz ve talebe bağlı, demek ki havai fişek, meşale, maytap gibi patlayıcı kullanımı çılgınlığı devam ettiği müddetçe o maddeleri üreten fabrikalarda çalışmaya devam edecek ve her zaman patlama riski ile yaşamayı öğreneceğiz.

Görülen o ki, Sakarya Hendek’teki havai fişek fabrikası pandemi döneminde dahi çalışmış ve ürettiklerini stoklamışlar.  Maalesef patlama sonucunda, yüzün üzerinde yaralı ve hayatını kaybeden 7 işçi var. Yöre halkının evlerine verdiği maddi hasar ve korku cabası. Peki ne yüzünden?

Sayın Valinin açıkladığına göre sabotaj ve saldırı ihtimali olmadığına göre, tamamen ihmal ve daha fazla para kazanma hırsı yüzünden. İnsanlarımızın zevklerini tatmin için fırlatacakları eğlencelik maddeleri üretebilmek, piyasanın ihtiyacını karşılayabilmek yüzünden.

Aslında bir anlık gösteri ile hava atma zevkini yaşayacaklar yüzünden. Havaya savrulacak paralar yüzünden. Değer miydi? Ya da başka şekilde sorayım? Başkasının zevki için masum insanları ölüme götürecek kadar hırsla o kadar malzeme stoklanması neden?

Isı, ışık, gaz, duman ve/veya ses üretmek için bağımsız olarak kendinden ekzotermik kimyasal reaksiyonları sürdürme yeteneğine sahip maddelere “Piroteknik Ürünler” denir. Havai fişek, maytap, meşale gibi patlayıcı ve parlayıcı maddeler bu sınıfta kabul edilir.

Piroteknik maddelerin üretiminden tüketime kadar geçen süreçte insan sağlığının, tüketicilerin ve çevrenin en üst düzeyde korunması ve kamu güvenliğin sağlanması gerekiyor. Nitekim bu konuda bir dizi yasal düzenlemeler mevcut. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı konuyla ilgilenen resmî kurumlarımız. Yani devlet bu işleri yakından takip ediyor.

Kimyasal maddelerin depolandığı ortamlar yangın ve patlama riski taşır. Bu nedenle kimyasal madde üreten ve/veya kimyasal madde kullanan işletmeler, kimyasalların güvenli bir şekilde üretiminden depolanmasına kadar geçen süreçte gereken önlemleri eksiksiz olarak almış olması ve bunlarında ilgili resmi makamlar tarafından düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği yasasına göre bu tür ürünleri üreten iş yerleri çok tehlikeli sınıfta yer alır. Burada risk değerlendirmesi, acil durum planları, yangına müdahale planları yapılmış ve çalışanların bu konuda bilgilendirilmiş olması zorunludur. Gözaltına alınan ve sonradan tutuklanan 4 kişinin arasında fabrikanın İş Güvenliği Uzmanı da var. Onun verdiği ifade de “Patlama öncesindeki hareketlilikte böyle bir riskin arttığını gördüğünü ve bu durumu rapor ettiği” var. Ama anlaşılan iş veren uyarıları dikkate almamış. Uzman da zaten istifa etmiş.

Bu arada bütün tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerlerinde ve çalışma alanlarında İş sağlığı ve İş güvenliği uygulamalarının ve risk değerlendirmesi planlarının önemi bir kez daha ortaya çıktı. Tüm işyerleri umarım bu olaydan da ders almış olsun.

Ülkemizde resmi ve milli bayramlar ile çeşitli açılışlarda, özel günlerde, düğünlerde ve kutlamalarda, başta havai fişek olmak üzere piroteknik maddelerin kullanımında önemli miktarda artış olduğu görülmektedir. Bir tarafta bu durumdan zevk alan kesim, bir tarafta da bu maddelerin izinsiz, zamansız veya uygunsuz yerlerde kullanımından ötürü korku, heyecan ve panik yaşayan vatandaşlarımız. Hava da uçan kuşlar, yuvalarından fırlayan canlılar. Ne için? Birileri eğlensin birileri para kazansın diye.

Yukarıda da bahsettiğim gibi havaya savrulan bu zevkin bedeline baktığımızda ise; piyasadaki havai fişek fiyatları 25 atımlık 120 TL ile 100 atımlık 450 TL arasında değişiyor. En az 10 seans düzenlendiği ve bir seansın ortalama 200 TL olduğu göz önüne alındığında 2000 (ikibin)TL -neredeyse bir asgari ücret karşılığı para-sözde görsel şölen adı altında, o akşam tek bir gösteride, tek bir eğlencede, hava için, gösteriş için, zevk için havaya atılıyor.

Allah var resmi makamlar üzerine düşeni her seferinde yapıyorlar, başta Valilikler bu konuda sınırlama ve yasaklama getiriyorlar. Ama vatandaşlarımız yasaklara yeterince uymuyor, denetim yeterince yapılmıyor, yapılsa da Kabahatler Kanunu gereği uygulanan ceza bu işe soyunanlar için çok komik olduğu için herhalde ödenip geçiyor ve eğlenceye devam ediliyor. Havaya para saçmaya devam ediliyor.

Bunca yasak ve önlemlere rağmen bu tür patlayıcı malzemeleri kullananlara son sözüm şudur: Çevreye verdiğiniz rahatsızlıktan dolayı belki bu dünyadaki maddi para cezasını ödersiniz ama o civarda yatan hastalar, yaşlılar, çocuklar ve havada uçan kuşlar, korkuttuğunuz canlılar bilin ki sizlere hakkını helal etmiyorlar.

Sakarya’daki patlamayla gündeme gelen havai fişek konusunun ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bu patlamada hayatı kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Allah başka acılar göstermesin, inşallah. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık CEYHAN Arşivi