Ahmet Sorgun’u İnfaz Ederken
Yeni bir haftaya hastanede ve hapishanede olmadan binlerce şükürlerle giriyoruz. Artık hem kendi aile fertlerime hem de yakınlarıma yalvarıyorum. Mutlu olabilmek için günümüze şükredebilmek için hep taaa o tepelerdeki insanlara bakarak bir yerlere gidemeyiz. İnsan önce kendinden çok daha zor durumdaki insanları görececek. Hayatın zorluğunu anlayacak ve gününün kıymetini bilecek.
Bugün Türkiye’de özellikle de genç kuşakta en büyük sorun bence bu.
*******
HAY SİZİN KATAR’INIZA
Açık net hep söylerim ben kendi çapımda iyi bir Türk milliyetçisi olmak için varım. Ama muhalefetin ve birilerinin sırf siyaset yapmak adına yaptığı bu Katar düşmanlığı ile bir yerde cehaletimizi ortaya koymuyor muyuz?
Katar diye yerden yere vurduğumuz bu ülke bazı İngiliz sempatizanlarının ülkesi İngiltere’nin Borsasının yüzde 20’sini almış.
Londra Havalimanı’nda yüzde 20 hissedarlık başta olmak üzere toplamda 70 milyar dolar ortaklığı varmış.
........
Avrupa devi Almanya mı?
Almanya'da dünyaü markası otomobil Wolksvagen'ın yüzde 20’si, Siemens'in yüzde 20’si yine Katarlıların. Yani bizim olmaz dediğimiz Katar’ın sadece Almanya’da 50 milyar dolarlık ortaklığı varmış.
...........
Türk düşmanı Müslüman düşmanı Fransa mı?
Futbol devi PSG'nin tamamı Katarlıların. Yani PSG Katar’ın. Bunu biliyor muydunuz?
Yine Fransa’da Katar’ın Total'de yüzde 15 hissedarlığı başta olmak üzere toplamda 40 milyar dolar ortaklığı varmış.
..........
Ya Amerika’daki Katar varlığı?
ABD'de 40 milyar dolar...
Japonya'da 40 milyar dolar...
Ve bütün dünyada gayrimenkuller hariç 450 milyar dolar Katar yatırımı söz konusu.
.............
Eeeee adamlarda para var. Bastılar parayı bizim borsanın da yüzde 10'unu aldılar. Keşke bizim millet ve devlet olarak bu paraya ihtiyacımız olmasaydı da ortak etmeseydik.
Durun sırada Katar’ın 10 milyar dolarlık yatırımları da hazır imiş.
Yahu paranın dini imanı var mı?
Para kimde ise güç onda değil mi?
Bu acı ve de şerefsiz gerçek dünyanın her yerinde dünyanın var oluşundan bu yana geçerli değil mi?
Geçerli.
Bu geçerlilik günümüzde de kat be kat artarak devam etmiyor mu? Ediyor.
Bu zıkkım para Allah muhafaza milletlerin dinini, dilini, ırkını, benliğini, özünü alıyor ve de istediği gibi oynuyor satıyor. Bu acımasız insafsız sisteme karşı durabilmenin tek bir şartı var; o da her zaman kendimiz güçlü olacağız.
Güç ise önce kendi içimizde ailemizde başlayacak akıllı olacağız, ferasetli davranacağız ve sebebine sarılıp kendi işimizde en iyisi olacağız.
Bunun olacağına inanıyor muyum?
Evet valalhi de inanıyorum billahi de inanıyorum.
Ama bu cahil Katar düşmanlığı ile heba olan enerjimize de üzülüyorum.
******
YENİ YIL İLE YENİ ZAMLAR
Şimdiden yavaş yavaş yazmaya başlayımda birden canımızı acıtmasın. Hadi bakalım hazırlanın. Pamuk eller ceplere. Yeni yıl ile birlikte vergi ve cezalara zam oranları da belli oldu. Artık yeni yılda nur topu gibi gelen zam kararı ile bütün vergi ve cezalar 1 Ocak 2021’den itibaren % 9,11 zamlı bir şekilde hepimizin canını yakacak.
Cümlemize hayırlı uğurlu olsun.
******
AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANLARININ İSTEKLERİ
Geçtiğimiz hafta içerisinde yazmıştım. Gerçi bu konuda daha öncede defalarca dile getirmiştim. Başta kendimin birebir yaşadığı olaylardan tutun da bize gelen olumlu dönüşler ile özellikle bu pandemi dönemine kadar pek kıymetini, değerini bilemediğimiz Aile Hekimliklerinde Sağlık ocaklarında çalışan personelin çilesini ve çabasına teşekkür etmiştim.
Konya dışından bizi takip eden Seher Saygın Hanım ise oldukça uzun bir bilgilendirme notu yazarak ülkemizde Aile Sağlığı çalışanlarının sayısında büyük eksiklik olduğunu bize bildiriyordu. Seher Hanım’ın bilgilendirme notu çok uzun, konuyu şöyle özetleyeyim uygun görürseniz;
“Aile hekimliğinin kronik sorunlarından biri olan aile sağlığı çalışan açığı gün geçtikçe artıyor. 2010 yılından bu güne aile hekimliğinden ayrılan aile sağlığı çalışanlarının yerine yenileri dahil edilemedi. Aile hekimliğinde bir hemşire ya da ebenin aile sağlığı çalışanı olması için; devlet hastanelerinden aile hekimliğine geçişte getirilen katı kuralların azaltılması veya dışarıdan alınacak hemşireler için ise maliyenin verdiği bütçeyi halk sağlığı genel müdürlüğünün yerinde kullanması gerekmektedir. Ancak bu sistem 10 yıldır uygulanmadığı için aile hekimliğinden ayrılan her hemşire ebenin yerine yeni bir aile sağlığı çalışanı geçmesini zorlaştırdı.” diyordu.
******
AHMET SORGUN NEDEN GÜNDEM OLDU?
Eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek Bey’in A takımından eski AK Parti İl Başkanı, yine eski AK Parti Genel Başkan yardımcısı ve günümüzün AK Parti MKYK üyesi vekil Ahmet Sorgun Bey hafta sonunda Türkiye’nin bir anda gündemi oluverdi.
Hatta bazı yabancı basın organlarında bile Ahmet Başkan’ın ifadeleri vardı.
Ahmet Bey’i gündem yapan satırlar şunlardı;
“Ekonomide problem yok diyemeyiz. Türkiye’de bir kriz yok. Tarihin en yüksek konut alımını yaptık. Sıfır araç alımı için 3 ay, 6 ay sonrasında vatandaşa gün veriliyor. Mesele işsizlik değil, iş beğenmeme. Sanayici ‘Eğer Suriyeliler olmazsa sanayi bitti’ diyor. Ağır iş kollarında çalışanların çoğu nereli? Suriyeliler. Bizim zihniyet olarak bir değişim yaşamamız gerekiyor. Bize ‘yandım, bittim, işsizim, açım’ diye gelenler oluyor. Bir işadamını arıyorum. ‘Birisini göndereceğim’ diyorum, hemen gönder diyorlar. Bize iş için gelenler sonra ‘belediye olmaz mı, hastane olmaz mı diyor’ Bu iş beğenmeme. Bizim zihniyet olarak bir değişim yaşamamız gerekiyor. ‘Ben asla tulum giyemem’ diyorlar. Ne yapacaksınız? ‘08.00-17.00 çalışacağım, cumartesi-pazar tatil olacak, önümde internet açık olacak’ anlayışı var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok”....
..................
Ahmet Bey herhalde canlı yayında olmanın gafleti içerisinde niyetinde olmasa da söylediği cümleler yazıya döküldüğü anda siyasette kötü bir not olarak düştü.
Bu bölüm için ilk cümlemiz neydi?
“Eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek Bey’in A takımından”.... Evet Tahir Bey Büyükşehir’in kasasını bile Ahmet Başkan’a emanet etmişti.
Peki o Tahir Başkan’ı niye böyle canlı yayınlarda göremezsiniz?
Bırakın televizyonlarda ekrana çıkmayı canlı proğramlara katılmayı yazılı basın ziyaretlerinde bile göremezsiniz. İşte bu konu Tahir Başkan’ın tecrübesi kadar kimsenin keşfedemediği siyasi zekasıdır. Ahmet Başkan “Ekonomide problem yok diyemeyiz” derken Reis’in “ekonomide uçuyoruz” açıklamaları ile ters düştü. Sonra milyonların işsizliği konusunda Diyarbakır Valisinin yine o çok şanssız açıklaması gibi iş beğenmiyorlar açıklaması. Ahmet Bey’in dediğindeki doğruluk şu “Bize iş için gelenler sonra ‘belediye olmaz mı, hastane olmaz mı diyor.’ Bu iş beğenmemedir.”
.............
Bakın bu bölüm yüzde bin beşyüz doğru.
Ama Başkanım bu size gelenler hep önce AK Parti’ye üye olup sonra teşkilatlara iş diye gelenler. Siz işsizliği sadece AK Parti teşkilatlarına yapılan müracaatlarla orantılı mı görüyorsunuz.
Sonra yine sizin adınıza üzüldüğüm bir konu “Bize ‘yandım, bittim, işsizim, açım’ diye gelenler oluyor. Bir işadamını arıyorum. ‘Birisini göndereceğim’ diyorum, hemen gönder diyorlar.”...
Sonra o iş adamına giden o işte çalışmıyor. Ya da iki üç ay sonra işi bırakmak zorunda kalıyor.
Niye hiçbir siyasetçi bunun nedenini araştırmıyor?
Neden hemen suçlu ekmeğe ihtiyacı olduğu halde işi bırakan gariplerde oluyor? Bu insanlar üniversite bitiriyorlar ama iş beğenmiyorlar. Yapmayın bu insanlar işsiz olabilirler ama geri zekalı değiller ki.
Çünkü bu durumlara bire bir şahit oldum. AK Partili vekil, AK Partili bir Belediye Başkanı hele hele bir AK Partili Genel Müdür, Bakan arayacak (İnanın iş için arayan bakan var) o koca iş adamı da o işçiyi almayacak öyle mi?
İş adamının hatır için aldığı işçiye verdirereceği maaş o iş adamının İstanbul’da bir akşam ki yemek parası.
Ama o işsiz oraya gittiği zaman önce o iş adamını görmesi mümkün değil. İş için o fabrikaya uçan işsiz genç dört çocukla işsiz babaya işletmenin İnsan Kaynakları ile mutahap olacak ya da bir yetkili ile. Temas ve empati orada sıfır. Haydi diyelim ki açlık ve yokluk ile o anda ilk eşik aşıldı ikinci büyük eşik hatır ile bal yendiği zaman insan nasıl usanır ise mutsuzluk ve her iki taraf için de çekilmezlik tavan yapıyor. Sonra bunun adı iş beğenmeme oluyor. Yok kimse kusura bakmayacak kazın ayağı hiç de öyle değil.
Siz işsize bile işi sırf partiliye iş için diye yapıyorsunuz yaaa. Konu daha yolun başında besmele çekilmeden yok olup gidiyor işte.
Ahmet Başkan’a yazık oldu diyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Giden ayaklar ise geri geri gelir. Fakat gönül ise bir daha geri gelmez.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Mevlana Caddesinde yolun ortasından geçen tramvay yoluna rağmen trafikte iki sıra ilerlemeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.