Her gün ekonomiyi konuşuyoruz, cari açığı konuşuyoruz, dolar, euro ve altını konuşuyoruz. Televizyonlarda bilirkişiler çıkıp çeşit çeşit yorumlar yapıyorlar. Bunların hepsinin altında yatan aslında üretim…

Üretmediğimiz sürece cari açığı kapatmamızın imkansız olduğunu herkes adı gibi biliyor. İthalata bağlı üretim bir noktada olsa karnımızı doyursa da, tamamen yerli üretim için çaba göstermeliyiz. Dolar, Euro gibi kaynaklarında stabil halde ilerlemesi gerekiyor. Dalgalı bir görüntü çizmesi ticaret erbablarının önünü görmesini engelliyor.

Özellikle elektronik ürünlerde dışa bağımlılığımız ve kullanım oranlarımıza baktığımız zaman aşırı bir para çıkışının olduğunu görebilirsiniz. Bu ürünleri yerli ve milli üretme noktasında üniversitelerimizde çeşitli ArGe çalışmaları yapılsa da belirli noktalarda tıkanıp kalıyoruz.

Plastik hammaddesi bile ithal ediliyor. Elimizdeki plastik, cam şişelerin hammaddelerine balya balya para ödüyoruz. İşin kolayına kaçıyoruz. Kolayı ne derseniz; Tüketmek!

Tabi bu konularda çalışma yapabilmek için işin bilenlerini işbaşına getirmek gerekiyor. Bu noktada da likayat ön plana çıkıyor. İş bilenin, kılıç kuşananındır. Belirli noktalarda acı reçeteleri yazmanın zamanı geldi de geçti bile.

Yabancı yatırımcının ülkemize gelmesi için yapılacak reformlar çok önemli. Hazine ve Maliye Bakanımız Lütfi Elvan ve Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül’ün TÜSİAD ile görüşmesi önemli ve mesaj içeriyordu. Bu adım bence başlangıç olarak gayet olumlu oldu. Bundan sonrası için reformlar ve atılacak adımlar çok önemli…

Berat Albayrak’ın gidişinin ardından bu hareketliliği ve yeni bir sistemin ayak seslerini hep birlikte duyuyor ve izliyoruz. Ülkemiz açısından güzel günlerin geleceğine inancım sonsuz.

Bu ülkede siyasi parti ayırt etmeksizin (Vatan hainleri hariç) herkes elini taşın altına koymalı, yıkıcı değil yapıcı, dağıtıcı değil birleştirici bir çizgide ilerlememiz gerekiyor. Bu ülke hepimizin.

Ben AK Parti İl Başkanı olsam koronasız dönemde yapacağım organizasyonlara, yemeklere CHP, MHP, İYİ Parti, Saadet, Deva, Gelecek gibi partilerin üyelerini de davet ederim. Birleştirici bir çizgi sergilerim. Üst yönetimde de artık kavgalar bitmeli. Tartışmalar bitmeli.

Dediğim gibi bir araya gelip üretimi nasıl artırırız, cari açığı nasıl kapatırız gibi meseleler noktasında tartışmalar olmalı. Umarım bu günleri de görürüz.

Hadi sağlıcakla kalın…