Bankaları adres göstermek doğru mu?
Yıllardır- 40 yıldan fazla- hafta sonu ne, hafta başı ne demeden bugünlere gelmiştik; çünkü haftanın her günü, gece gündüz, arife bayram demeden çalışıyorduk. Şimdi kendi kendime soruyorum, “hafta sonu ne yaptın?”, “Kimlerle görüştün?”, “Hangi konularda dertleşip, yeni bilgi olarak ne öğrendin?”
Doğruyu söylemek gerekirse ne balayı yaptım ne de üç gün süren bir tatil.
Cuma günü akşam üzeri beşte nikahım kıyıldı pazar günü İstanbul’da Bakırköy-Konyaspor maçını izlemek için oradaydım.
Uzun süreli yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimde bile her gün en az üç 4 saat gazetem için çalıştım, gittiğim yerlerdeki insanlarla konuşup analizler yapmaya çalıştım. Fotoğraflar çektim ve sayfalarca not aldım.
Bu hafta sonu ne mi yaptım?
Mümkün oldukça insanlarla yüz yüze kalmamaya çalıştım, şehir içinde farklı yerlere arabayla gittim, bomboş yollarda ambulansa bile yol vermeyen aracın fotoğrafını çekmeye çalıştım.
Bedensel olarak hiçbir şey yapmasam da beynimi yormaya çalışsam da yorulmuyordu.
Uzun lafın kısası hafta sonunu ömrümden boş geçen iki gün olarak gördükten sonra gelin bugün evine kapanmaya çalışan insanımızın hâlâ üretim yapıp işçisinin çalışanının parasını çıkartabilmek için uğraş veren üreticinin, iş adamının, sanayicinin ve tabii ki dost hekimlerin dedikleriyle yeni bir güne başlayalım.
Ama bu değil ki Nalçacı’da Bosna’da Öğretmenevleri’nde, Hatıp’ta, Organize’de konuşulanları da es geçeceğiz.
******
VIP NAMAZ OLMADI
Reis pek çok şeyin farkında ve yaşı ilerledikçe de daha sabırlı davranıyor, hayat bu hepimizde olduğu gibi herkesi yöneticilerimizi de olgunlaştırıyor şu VIP namaz olayından sonra 15 yıl önceki Reis olsaydı ne yapardı diye düşündüm.
Siz köydeki, kasabadaki, mahalledeki mütevazi camileri, tarihi camileri salgın var diye kapatacaksınız sonra gidip Sayın Cumhurbaşkanımızın burnunun dibinde o gün sabah Endonezya’dan esinlenerek bir gösteri (!) namazı kılacaksınız.
Sonra da AK Parti ve MHP’lilerin sadece susarak yutkunarak geçirdiği konuyu diğer siyasi görüşteki insanların ağzına malzeme yapacaksınız.
Oldu mu bu şimdi?
Hiç olmadı hiç, hiç…
AK Partili vekillikten yazarlığa sonuna kadar Sayın Cumhurbaşkanımız da inanmış Mehmet Metiner bile isyan etti bu konuya.
Diyaneti kınıyorum ... diyaneti kınıyorum ... diye bağırıyordu
Allah muhafaza siz, biz ya da Mehmet Metiner gibi 5-10 kişinin dışında kim bunu dese dinsiz olurdu.
Allah’tan bu milletin vicdanının sesi Mehmet Metiner oldu.
******
KANAL İSTANBUL İHALESİ BAKANI MI YEDİ?
İşte Sayın Cumhurbaşkanımızı yine zor durumda bırakan belki de kendi iç dünyasında isyan ettiren gelişmelerden birisi de Kanal İstanbul için ağızları maskeli görevlilerin yaptığı ihale görüntüleri.
Cumhurbaşkanımız dedi kim ne derse desin Kanal İstanbul yapılacak.
Ancak insanların Azrail’i kapının ötesinde bekle diye can korkusuyla psikolojilerinin ve ruh sağlıklarının sarsılmaya başladığı bugünlerde en zengininden en garibanına herkesin ekmek parası derdine düştüğü gün de Kanal İstanbul ihale şovu çok mu gerekliydi?
Bu konuda bir kesim yorum yapmaktan kaçınırken Ulaştırma Bakanı’nın kellesini bu ihalenin aldığı görüşü yine milletin vicdanında ağırlık kazanıyordu
*******
BUGÜN BİLE AMBULANSA YOL VERMİYORSAK
Yollar eski güzel günlere kıyaslanmayacak şekilde boş hatta bomboş…
Cumartesi günü saat tahminen 11’e geliyordu, Kerkük Caddesi’nden Nalçacı’ya oradan da Beşyol’a doğru gitmek istiyorum.
Arkadan yolunda boşluğundan acı acı sinyal çalarak gelen ambulans için hemen aracımı yolun sağına çektim durdum.
Ambulansa rağmen Nalçacı caddesinde, Kule’den Büyükşehir Belediyesi yönüne doğru trafik akıyor tek tük de olsa.
Sanki içime doğdu hemen cep telefonumu çıkardım, düşündüm bakalım ambulans rahatça frene basmadan durmadan Numune Hastanesine doğru gidebilecek miydi?
Tahminimde yanılmadım, işte ambulansa yol vermeyen o araç ve kelimelerle ifade edemediğim sürücüsü…
Şu salgının olduğu günlerde hâlâ insan olarak derdimizi çıkartamadık diyorum katılır mısınız?
*******
BANKALAR DOĞRU ADRES Mİ?
İşte herkesin, aklı eren herkesin dünyasının şaştığı bugünlerde halimiz nice olacak?
İşçisi, emeklisi, öğrencisi perişan durumda.
Ama siz sanıyor musunuz koca koca sanayicilerimiz, iş adamlarımız, fabrikatörlerimiz bizden iyi durumdalar?
Vallahi onların durumu sanki bizden de kötü gibi.
Çünkü onlar sadece kendilerini düşünmüyorlar, çalıştırdıkları onlarca, yüzlerce işçinin kaderini belirlemek durumundalar.
Çalıştırmayarak yani izin vererek ya da ücretli izin vererek bu çark nasıl ne kadar döner?
Çark dönmez diyerek ya ücretsiz izin işi devreye girerse!
Beyler ülkeyi yöneten büyüklerim Anadolu insanının, Anadolu sanayicisinin, üreticisinin bir şeyler yapmak için çırpınan temiz yürekli iş dünyasının hali perişan.
İşte bize iş dünyasının saygın bir isminden gelenler;
“Merhaba Uğur abi. Benden EKONOMİ HABERİ istiyordun. Al sana acımasız bir reçete, net bir bilanço!
Gelişmeler çok vahim çok… Gelin şimdi bazı ekonomik verileri sorgulayalım, bana inanmadığınız noktalarda internete girip bir de kendiniz kontrol edersiniz!
Sizce bankalardaki paralarını almak için halkımız yavaş yavaş kıpraşmaya mı başladı ne?
İstanbul Kapalı Çarşı neden kapatıldı?
Ve sizce altın piyasada neden yok? Sırf bankalardan çekilip yastık altına konulmasın diye!..
Sıkı durun; halkın bankalarda 213 milyarlık dövizi varmış! Bir trilyon iki yüz beş milyonluk TL ve seksen dokuz milyarlık altını varmış.
İMKB borsasının toplam değeri 273 milyar dolar…
83 milyon insanımızın bankalara 614 milyar ₺ borcu varmış.
Devletin dış borcu şahsi 256 milyar dolar!
İç borcu 178 milyar TL!
Bono borcu ne kadar bilmiyorum! Özel sektörün dış borcu ise 207 milyar dolar!..
…………
Şimdi herkes için çıkar yol, doğru adres banka öyle mi? Daha insanların bankacılara tüketici kredisinden ihtiyaç kredilerine kadar ne kadar borcu olduğuna girmedik.
Temiz, tertemiz Müslüman diye örnek aldığım çok değerli bir büyüğüm yıllarca bana şunu anlatırdı; müftü olan rahmetli babasını kastederek, “Bizim rahmetli yıllarca bankanın saç çağının altından bile geçme” derdi
Mesela hafta sonu görüştüğüm yine üretim yapmak için hem de sağlık sektöründe yepyeni üretimler yapmak için büyük riskler alan bir abim şöyle diyordu, “Uğur abi biz devletten alacağımızı alamıyoruz ki hastanelerden tıp fakültelerinden aylarca alacağımızı alamıyoruz ki devlet bize bankalara gidin diyeceğine önce vatandaşa olan parasını ödesin. Bankalara gitmek banka ile çalışmak ne kadar doğru ne kadar kurtarıcı olur devlet, vatandaşı olan borcunu ödese piyasaya para çıksa hiç kimse bankaya gitmez ben niye bankaya mecbur oluyorum ki?” diyordu.
………..
Belki içinizi sıkıyorum ama evlere kapandıkça üretici, sanayici çok zor şartlar altında hâlâ işçisini kapı dışarı etmemek için direnirken artık hepimiz için ikinci bir virüs sinyali başlıyor gibi, Allah büyüklerimizi ve bizleri bir an önce doğru yola yönlendirsin. Bu illet hastalıktan kurtulalım, kurtulalım ki yeniden geri de kıymetini bile bilemediğimiz güzel günlere kavuşalım inşallah.
Sonuç;
Necip Fazıl Kısakürek şöyle diyordu, “BUZ DAĞLARINI NEFESİMİZLE ERİTTİK , ORTALIĞI ÇAMUR KAPLADI..! “ BATTIKKKKKKK ..! Allah rahmet eylesin ..!
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
“Hiç kimse senin değerini anlayamaz senden başka!..”
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İçinde bulunduğumuz ortam gibi her karşılaştığımız olumsuz ve kötü durumdan kendi payımıza düşen dersi çıkartmayı başarabildiğimiz zaman daha iyi adam oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.