Uğur Özteke

Uğur Özteke

Belediyeler Haksız Para mı Alıyor?

Belediyeler Haksız Para mı Alıyor?

Her güne yeni ümitler, yepyeni umutlar ile başlarken dünyanın dört bir yanından gelen haberler yine bizim ayarlarımızı bozmaya devam ediyorlar.

Dün sabah aşı konusunda nereden gelirse gelsin aşılarla ilgili kırk ayrı fikir ve birbiri ile tezata düşen açıklamalar vardı.

Neymiş efendim, Almanya da kendi ürettiği aşıdan memnun olmadığı için Rusya’dan klasik inaktif aşı isteyecekmiş.

Ne oldu bizim Çin’den aldığımız aşıyı beğenmeyenler şimdi Çin’den aşı istiyorlarmış.

Hayırdır inşallah.

Gelin kim kime nasıl inanmalı söyleyin bakalım.

İsrail Pfizer aşısının virüse karşı etkisinin yüzde 50 olduğunu açıklamış.

Yahu ne yapacaksanız kendi ülkenizde yapın. Kendi ülkeniz insanları üzerinde yapın. Dünya küreselleşti diye her şeyden haberimiz oldu oluyor derken vallahi ayarlarımızı bozuyorsunuz.

Tamam yine Çin’den yeni aşı geldi.

Bu ayın tartışma konusuda “gelenler yetmez ama”...

Evet yetmez. Bunu herkes biliyor. Ülke nüfusunun en az yüzde ellisi, yüzde altmışı aşılanacak ki aşının etkisini daha net görelim.

İş nereye gidiyor biliyor musunuz?

Hani bizde bir söz vardı ya “Elle gelen öğün olmaz. O da vaktinde gelmez.”

İşte nur içinde yatsın atalarımız bu sözleri sanki bugünler için söylemişler.

Elden gelen aşı sayısı ile bu virüsle mücadele olmaz.

Olacak olsada o aşılar yaza kadar gelemez.

Ne yapacağız peki?

Kendi aşımızın, hatta aşılarımızın üzerinde daha ciddi ve hızlı çalışmaya devam edeceğiz.

Biz bize yeteriz inancımız hep buradan kaynaklanıyor.

******

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞINDA YENİ İZİN BELGESİ “MARKET POŞETİ”

Şahsen bu zor günlerde kimseyi tek başına suçlu görmüyordum. Gören varsa da yanlış yapıyor derim.

Pazar günü üniversiteden bir hocamız ile görüşüyorduk.

Sıcağı sıcağına başından geçen bir olayı bize aktarıyordu.

Pazar günü hani sınırlı, esnemeli sokağa çıkma yasağı vardı ya.

Öğle saatlerinde de güneş yükselmiş o donduran soğukların ardından sıcak yüzünü göstermişti yaaa.

İşte tam da o anlarda karşı komşusu kapısını çalmış. Çift eşofmanlı imiş. Hocamızdan “Bizim evde hiç kalmamış market poşetiniz var mı?” deyivermişler.

Yani (!).  

Yanisi şu.

Yürüyüşe çıkıyoruz ama polis durdurur da sorarsa “Markete alışverişe gidiyoruz” diyeceğiz.

Devlet vatandaşının canı için bir dizi tedbirler almaya çalışıyor. Vatandaş da “bu tedbirleri nasıl delerim? O iğne deliğinden nasıl geçerim?” diyerek akla hayale gelmeyecek, dahası bizlere yakışmayacak işlere sarılıyor.

Haftalardır diyoruz.

Hafta sonları hava ne zaman güzel. Millet sokakta. Dahası yürüyüşlerde, parklarda, belediyelerin spor aletlerinin üzerinde aile boyu spor yapıyorlar(!)

Ne olacak yani. Belediye bu güzel spor aletlerini zincirleyecek mi?

Bir taraftan uyanıklık yapıp yasağı deldiğimiz sanıyoruz diğer taraftan kurallara uyan büyüklerimizin haklarına girip onların vebalini alıyoruz.

Anam babamın en büyük şikayeti “Oğlum sen bize dışarıya çıkma diyorsun. Ama herkes sokakta”.

Hadi gel bunu 80 küsur yaşındaki anamla babama anlat şimdi.

******

BİR ÜRÜNDE BU KADAR FİYAT FARKI MI OLUR?

İş adamı bir dostumuz şöyle diyordu;

“Uğur abi iyi kötü biraz hesap yapabilirim ayçiçek yağı markaları arasında yüzde 35 fark olmaz inan. Şu markette ürünün fiyatı 56 lira olan yağ, şu markette 75 lira. Bizde iş dünyasının içerisindeyiz. Bu kadar fark olmaz bunları sormak lazım. Bu bize bir süre önce soğanın patatesin fiyatını ve ardından da depolara yapılan baskınları hatırlatıyor.

Bunları çok daha aklı selim vaziyette sorgulamamız lazım.

Şimdi ucuz satanların fiyatları da belli, bir süre en yükseğe taşınacak ve fiyatlar burada kalacak.

Sonra ne olacak?

Abi hiç bir sektörde bir kaç firma dev olmayacak. İş devlerde oluşunca onlar nasıl olsa eninde sonunda anlaşacak. Düzen böyle çünkü.
Cuma hutbesinde hocalar hep söyler
‘Beni bana bırakma Yarabbi…’
Ben de yalnız kalırsam benden de kork.
Bu nefis var ya bu nefis .... Allah bizleri korusun”

...........

Bize amin demekten başka bir söz kalmıyor zaten.

BELEDİYELER BUNU YAPABİLİR Mİ?

Bugün benim de bilmediğim, dahası hiç anlamadığım bilmediğim bir meseleyi yeni tanıştığım bir abimizden öğrendim. Bu abimizin resmi bilinen kimliği Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin. Mahmut Bey bizim BBN Türk TV’de haftanın her günü muhteşem bir program yapıyor. Mahmut Bey aynı zamanda da Kayserili (!). Yani bu işleri çok iyi biliyor maşallah. Ekranda canlı olarak  olarak sunulan program aynı zamanda interaktif olduğu için Mahmut Bey’in programına Türkiye’nin dört bir yanından canlı telefon bağlantısı alınıyor. Sonuçta program gerçekten çok kaliteli ve beğeni ile izleniyor.

Program vesilesi ile Mahmut Bey ile haftada en az bir defa görüşme imkanı bulmaya başladık.

Sayın Başkan bu hafta bizimle şöyle bir bilgi paylaşımı yaptı; “Belediyeler yıllardır kanunsuz olarak vergi ziyayı tahsil ediyorlar. Vergi ziyayı cezasının bedelide verginin kendisi kadar.  

9 Nisan 2002 yılı öncesinde bir uygulama vardı emlakla alakalı. Emlak sahibi olanlar, belediyelere bir beyanname vermek zorundalardı.

4 senede bir beyanname tekrarlanırdı. Bu beyanname belediyelere veriliyordu emlağı olanlar için. Sanki belediyelerin haberi yok mu bu emlaktan?

Belediye her şeyi biliyor ama emlağın varsa bana beyanname vereceksin diyor.

Bu emlak beyannamesi verilmemişse eğer, vatandaş bunu unutmuşsa belediye kendiliğinden bir vergi oluşturuyordu ve ihtar gönderiyordu.

Diyordu ki bana beyanname vermemişsin, bir emlağın var senin ve bunun bir vergisi var.

Bunun diyelim ki vergisi 500 TL ama 500 TL’de geciktirdiğin için vergi ziyaı oluşturdun.

Diyelim ki 5-6 ay gecikti, bunun da faizi var.

Vergi ziyaı demek vergi kaybı demek ama vergi alınıyor buradan.

Alınmama imkanı yok ama bir de verginin aslı kadar bir de vergi ziyaı var.

Fakat 9 Nisan 2002 yılında resmi gazetede yayımlanan yönetmelikle bu beyanname verme zorunluluğu ve vergi ziyaı cezası kaldırıldı.

Vatandaşların sadece bildirimde bulunma zorunluluğu oldu.

Bildirimde bulunmayanlara da belediye yine kendisi tahsile gidiyor ve sadece gecikme cezası ile birlikte bunu tahsil ediyor ve etmesi lazım.

Fakat maalesef 2002’de kaldırılan vergi ziyaı cezası 18 senedir Türkiye’deki belediyeler tarafından tahsil edilmeye devam ediyor.

Yani kanunsuz, haksız, hukuksuz bir şekilde belediyeler bu vergi ziyaı cezasını almaya devam ediyorlar” ...

.............

Mahmut Bey böyle diyor ve yazıyordu da.

Bizi kimse yanlış anlamasın.

İş belediye meselesi ise AK Partili, MHP’li, CHP’li nerede ise pek çok partiden belediyelerimiz var değil mi?

Mahmut Bey’e inandım inandım da; niye kimse bunun üzerine gitmiyor onu da anlamış değilim.

Belki de bütün siyasi partiler ve belediyeler bu iş işlerine geldiği için anlaşıyorlardır.

Ne dersiniz?

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Akıllı oyna sessiz kal. Bırak hiçbir şeyin farkında olmadığını sansınlar.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
 

Ankara yolunda, İstanbul yolunda, Beyşehir yolunda hava karardıktan sonra bazı yayalarımız karşıdan karşıya geçmek adına kendilerini ve sürücüleri tehlikeye atmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Uğur Özteke Arşivi