Yılın sonuna doğru yaklaşırken yine sizlerden gelen sorunlar ve istekler ile yazımıza başlıyoruz.

HAYVANLARIN HAKKI BİZDEN ÇOK MU?

İki gün önce hukukçu bir dostumuz aradı dahası yazarak durumunu iletti. Önce avukat okurumuzun yazdıklarını sizlerle paylaşalım;

“Adliye binasının çevresindeki ve bahçesindeki köpeklerden yürümek dahası araçtan inmemiz bile mümkün olmuyor. Bu konuyu bir hukukçu olarak belediyeye de yasal olarak iletebilirim. Ama günümüzde görüyorum ki basın daha etkili oluyor. Onun için konuyu sizinle paylaşmak istedim. Eğer bu konuda bizlere yardımcı olursanız çok teşekkür ederiz. Köpekler gerçekten büyük ve iri. Bizim adliyenin bahçesi de geniş. Bir anda etrafınızı köpekler sarıyor.  Bu iş özellikle tenha saatlerde oluyor. Başsavcı vekilimize de durumu ilettik.  Yine görüyoruz ki hayvanların hakkı bizlerden daha çok. Bu konuyu belediye yetkilileri çözmeli.”

............

Hukukçu okuyucumuzun dediği gibi “Hayvan hakkı mı insan hakkı mı?” onu bilemiyorum.

Ama benim bildiğim, inandığım ve de iddia ettiğim tek bir şey vardır.

Bu işi sadece belediyeye, devlete havale etmeden hepimiz bu şehirde yaşayanlar olarak el birliği ile çözmeliyiz.

Özellikle bu mevsimlerde hele hele sokağa çıkmanın yasak olduğu günlerde bu hayvanlar aç kaldıkları için yürüyen, hareket eden her şeye daha duyarlı ve saldırgan davranıyorlar.

Belediye de bu konuda çok titiz.

Büyükşehir’in köpek barınağını hiç değilse bir kez görmenizi tavsiye ederim.

Ama bildiğim tek bir şey var konunun yasal durumunda bu yasanın günümüze göre yeniden düzenlenmesi.

Hukukçularımıza aman dikkat kolay gelsin diyoruz.

******

KAĞIT TOPLAYICILARININ DURUMU

Konyalı Hasan rumuzlu okurumuz şikayeti şöyle dile getiriyordu;

“Hırsızlık yapan kağıt toplayıcıları şehirden temizlenmeli. Arkasına çuval geçirip kağıt toplama adı altında hırsızlık yapılıyor. Gözümle gördüm. Saniyeler içerisinde komşunun malzemelerini çuvala atıp kayboldu gitti. Plakasını bile alamadım. Çuval yere o kadar yakındı ki plakayı kapatıyordu. Şimdi trafik ekiplerimiz ve zabıtamız bu tür araçların dolaşmasına nasıl izin veriyorlar? En ufak ihmalde ceza yazan ekiplerimiz neden bunlara ses çıkarmaz ve göz yumarlar çok merak ediyorum.”

........

Konyalı Hasan rumuzlu okurumuzun dediklerine birkaç ilave yapmak istiyorum.

Polislerimiz de özellikle sanayi bölgelerinde hırsızlıkların önüne geçilmesi için bu insanlarımız konusunda çok duyarlılar. Bu insanların hepsine hırsız dememiz olmaz tabii ki ama polisimizin bu konudaki hasassiyetini biliyorum bir.

İkincisi ise şöyle; okuyucumuzun dediği gibi bu araçların yüzde doksan dokuzu normal trafik kurallarına uymuyor. Bunlara niye göz yumulduğunu ilk günden bu yana köşemizde yazıyorum. Ama bir kez bile cevabını almış değilim.

******

BAŞMÜDÜRÜMÜZ MUSTAFA AYDIN BEY’İ ASLA ÜZMEM

Önceki gün bir okurumuzun CİMER’e yazdıklarını olduğu gibi sizlerle paylaşmıştık.

Öğrendim ki çok sevdiğim inandığım ve Emniyet Teşkilatındaki tarihi geçmişi ile büyük saygı duyduğum Mustafa Aydın Bey’i üzmüşüz.

CİMER’e yazılan bazı cümleleri kendi adıma asla kullanmam, kullanmazdım da. Ama oraya yazıldığı için ben de aldım ve aynısı kullandım.

İkincisi Sayın Baş Müdürümüzün özellikle bu pandemi döneminde personeline ceza yazılması ya da yazılmaması konusunda nasıl talimat verdiğini burada yazamam ama şunu çok iyi biliyorum ki Mustafa Bey milleti ve milletin bugün için durumunu en iyi bilen devlet tecrübesine sahip bir polis müdürüdür.

Bu konuda ben müsterihim siz de müsterih olun derim.  

Yalnız o gün okurumuzun dediği konuda şöyle acı bir gerçek var.

Konya’nın bisiklet yolu konusunda Türkiye’de 1 numara olması için Bakan Sayın Murat Kurum, Başkan Uğur İbrahim Altay ve alttaki birimler çok çalışıyorlar.

Amma velakin bisiklet kullanan açısından tutun araç sürücülerine kadar Konya’da şu kadar kilometre bisiklet yolu olsada icraatta bisiklet yollarının birbirine bağlanması ve akışlığı maalesef hiç de Avrupa’daki gibi rahat düzenli değil.

Ha Uğur Başkan bu konuda çok iddialı.

Hemen olmasa da bir sürde sonra Konya merkezde bisiklet yolları Avrupa’daki gibi bisikletlinin  gideceği yol ayrı, araç sürücüsünün yolu ayrı hatta hatta yaya yolu ayrı olur mu?

Olur.

Ama acı gerçek Konyamızda şu anda bisiklet yolları özellikle şehir merkezinde trafiğin yoğun olduğu yerde bisiklet yolu, araç yolu hatta yaya yolu birbirine girmiş durumda.

Bunun nedeni de kulakları çınlasın Halil Ürün Bey’den bugüne biraz göstermelik biraz da siyasi amaçlı şov olduğu için alt yapıların sıkıntı başlamasıdır.

Uğur Başkan bisiklet yolu yapılmadan önce bu alt yapısı birberine girmiş yolları  düzenmelemeye çalışıyor.

Bu da olduğu zaman iş herkes için daha mantıklı ve normal olmuş olacak.

******

BU PARK KONUSU DA AYRI BİR SIKINTI

Dün bir okurumuz önce şu fotoğrafı gönderiyor:

Altınada şunları yazıyordu;

“Uğur Bey Karatay Büyüksinan Mahallesi. Üç gündür sokak böyle işgal ediliyor. Yayalar sıkıntı yaşıyor. Çocuk arabaları geçemiyor. Önceki gün semtimizin pazarıydı inanın insanlar bu sokağı kullanırken çok zorluk çekti. Burası kamyon/tır parkı değil. Bir tarafı okul diğer tarafı site olan ve giriş çıkışı da araçlara kapalı olan sokağın bir köşesi” diyordu.

Geçtiğimiz hafta içinde ise bir okurumuz aynı böyle park konusunda şunları bize iletmişti. Bu da Selçuklu Bölgesinden idi.

“HATALI PARKEDİLEN **ARACINIZI BULUNDUĞU YERDEN KALDIRINIZ AKSİ HALDE CEZAİ İŞLEM UYGULANARAK OTOPARKA CEKİLECEKTİR. KONYA TRF DNT SB MD B002”

...............

Aracı için bu mesaj gelen okurumuz yazıyordu:

“Bu nasıl iştir? Normal mahallede sokağa park ediyorsun. İki dakikada bu mesaj geliyor.
Kendi mülkü olmadığı halde; evinin önüne park edilmesine müsade etmeme hakkını nereden buluyor bu insanlar?
Park yasağı olmayan bir sokak ve yol.
Evin girişini kapatmayacak şekilde park ettiysen, evsahibi keyfi davranıyor.

Ben iş merkezlerinin orada otoparka dikey park ediyorum. Adam gelip yatay, tam arkaya park ediyor. Çıkmamın imkanı yok. Bu mesajlar bu tür durumlar için değil mi?
Araç sahibi trafiği engelliyor veya birinin herhangi bir hakkına mani oluyorsa?

Yazık. Trafiği de polisi de böylesine keyfi uygulamaya alet ediyorlar.”

...............

Bakın iki farklı okurumuzdan iki ayrı yorum.

Yani biz trafik için hep ne diyoruz?

Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkası için yapmayacaksın.

Yani bencilliği bırakacağız. Hep “ben... ben....” demiyeceğiz. Dahası dememeliyiz.

Bencillik artık günümüzde bir hastalık olarak değil bir hakmış dahası uyanıklıkmış gibi algılanıyor.

Bencillik bir hastalıktır.

Bencillik bir noktadan sonrra kul hakkıdır.

İçinde bulunduğumuz yalan dünyanın etme-bulma dünyası olduğunu unutmaz isek böyşle sıkıntılı işlerden de kurtulmuş oluruz diye düşünüyorum.

..........

Ve bu paragrafımıza dönecek olursak iş dönüp dolaşıp yine polisin konuya el atmasına kadar geliyor.

Polis işi gücü bırakıp vatandaşın bu tür yersiz işleri ile ilgilenmek zorunda kalıyor.

O zamanda ne diyoruz Allah bu devlete zeval vermesin.   

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bazı kimseler sizden hiçbir zaman hoşlanmayacak. Çünkü sizin maneviyatınız onların şeytanlarını rahatsız eder.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ankara Yolu’ndan Adana Yolu’na geçişti Borsa’nın bulunduğu üst geçitteki trafik tıkanıklığına bir çözüm yolu bulabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.