Pek çok okurumuz için bugün sokmağa çıkma yasağı var.

Çok şükür biz de yasak yok.

Biz inşallah bugün de yarın da tam gaz çalışmaya devam edeceğiz.

İzninizle hemen konularımıza giriş yapalım.

MASKELİ SEMAZEN KONUSUNU NOKTALIYORUZ

Bu yıl ki törenler için yapılan çekimde semazenin maskeyi öpmesi ve maskeli olmasına klip ilk  yayınlandığı günden itibaren büyük bir tepki gelmişti.

Biz de bu işin aslı özü nedir diye öğrenmek için bu işin içinde olan mutasavvıf insanlarla konuştuğumuz zaman bu maske işinde bir yanlışlık olmadığını öğrenip sizlerle dilimizin döndüğü kadar paylaşmış idik.

Bu konuyu bugün noktalarken son olarak Mevlevî Postnişini Mehmet Çipan Dede Efendi abimizin bu konu ile ilgili olarak bizimle paylaşımı şöyle idi;

“Hazreti Mevlânâ, Allah'ın, Kur'anın ve Rasülün yolunda köledir...

Hazreti Mevlânâ ve O'nun muhibleri olan bizler Allah'ın bize verdiği akıl ve bu aklın hizmetine verdiği madde ile, insana hizmet eden, insanı koruyan eşyaya Allah'a ve Allah'ın nimetine hürmet ederiz...

Bunu da öperek gösteririz...

2020 Şeb-i Arus törenleri için İl Kültür Müdürlüğü tarafından hazırlanan video klipte semazenin, bu dönemde insan hayatını en çok koruyan maskeyi öperek takması normaldir...

Mevlevîler bunu günlük hayatta zaten yapmaktadır...

İl Kültür Müdürlüğünü bu vesileyle tebrik ederim....”

******

BAZI İLAÇLAR YOK SATIYORMUŞ

Pandemi sürecinde hepimizin önce ruh sağlığı bozuldu.

Maske takmamaktaki ısrarımızı sürdürürken nerede ne vitamini var onları bulup içme konusunda birbirimizle yarış eder olduk.

Kulaktan kulağa yayılan şu damla iyi imiş şu vitamin çok iyi imiş ile günü güne ekliyoruz.

Şimdi yine okurlarımızdan ve eczacı dostlarımızdan öğreniyoruz ki bir kan sulandırıcı ilaç yine piyasalarda yok satıyormuş.

Hatırlıyorsunuz değil mi, pandeminin ilk aylarında yine bazı damla ve vitaminler birden yok olmuştu.

Sonra bunların fiyatları arttı ve hepsi tezgahların üzerine çıktı ve alabildiğimiz kadarı ile almaya başladık.

Bu tür sıkıntılı konulara kimsenin yapacağı bir şey yok.

Fırsatçı milletiz vesselam.

******

SAĞLIKÇILAR HIZLA HAYATLARINI KAYBEDİYOR

Bu dönemde virüsle birebir ve ilk karşılaşan kesim olan sağlıkçılarımız da hayatlarını kaybetmeye devam ediyorlar.

Önceki gün Türkiye genelinde 4 sağlıkçının hayatını kaybettiğini öğrendik.

Bu acı haberlerin ardından ölümlerin de hikayeleri ortaya çıkıyor.

Mesela bu hafta şehrimizde de bir sağlıkçı kardeşimiz hayatımızı kaybetmişti.

Onun yakınlarından bize ulaşan bilgilere göre verilen ilacı almadığı söylendi.

Bu konuda çok kötü şehir efsaneleri var.

Bu konuyu bir kez daha dile getirmiştim.

Ne olursunuz kim olursanız olun yaşınız ve mesleğiniz ne olursa olsun devletinize güvenin. Hastalıkla karşılaşan insanlarımıza Sağlık İl Müdürlüğü ekipleri kimine 10 küsur hap, kimine iğne, kimine bir hap ve kimilerine hiçbir şey vermiyorlar değil mi?

Neye ve kime göre?

Bu işi yapanlar bu işi bildikleri için veriyorlar.

Bizlerin bu insanlara inanmamız lazım.

Devlet bile bile insanına zarar verir mi?

Göz göre göre insanını hasta eder mi?

Hala kendi yakınlarımdan duyuyorum.

Verilen ilaçları içmiyorlarmış.

Niye?

Yok efendim coronadan sonra şöyle etkisi varmış, böyle etkisi varmış.

Bu dedikodu işinin sonu yok.

Ne olursunuz gelin bu dedikodu ve asılsız söylentilere son verelim.

Bu işin şakası yok.

Adamı resmen ve direkt toprağa gönderiyor ve çember gittikçe inanılmaz şekilde daralıyor.

******

BU KISITLAMALAR SİZCE YETERLİ Mİ?

Millet olarak ölümden bile korkmadan normalleşme değil hızla eski hayatımıza dönmek için çalışırken diğer yandan da büyüklerimizin aldıkları tedbirleri tartışmaya daha sonra nedenini çözmeye çalışıyoruz.

Bu konuda siz değerli okurlarımızın dostlarımızın bize ısrarla sordukları bir konuyu bir defa daha köşemize taşıyalım.

Büyüklerimizin bilim kurulunun ve son olarakda Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat açıklaması ile yeni kararlar alındı değil mi?

Bu kararlar doğrultusunda halı sahalar kapatıldı.

Kapatılabilir mi?

Evet olabilir.

Peki açık alanda halı sahaları kapatırken niye spor salonlarını açık tutuyoruz?

Bu soruyu her gün üç beş kişi soruyor ve de sormayada devam ediyor.

Haydi ne olursunuz bir yetkili ya da bu soruya cevap verecek bir okurumuz var mı?

..........

Benim banka ya da bankalar ile işim olmaz.

Ancak özellikle özel bankaların mesai saatlerini kısıtlaması ile yine belli bir kesimden büyük tepki var.

Bunda da özellikle sıkıntıyı çeken kesim interneti ve teknolojiyi kullanamayan risk grubuna dahil insanlarımız.

Bu insanlarımızı bu soğuk havada kısıtlanmış saatler içerisinde ancak sırayla bankaya alıyorsunuz.

Peki bu insanlar için hizmet verilecekse zamanı mesaiyi kısaltacağınıza uzatsanıza.

..........

Bir taraftan bakıyoruz millet olarak bizde sıkıntı var.

Diğer taraftan koca koca büyüklerimizin kısıtlama nedeni ile bizleri düşünerek aldıkları kararlar birbirleri ile çelişiyor.

Tamam bu zıkkım virüsten herkes, her kesim etkilendi.

Herkes mantıklı olamıyor.

Amma velakin bu iş aşı da olsa yazdan önce bitmeyecek.

O zamana kadar böyle can vermeye böyle hastalanmaya hastanelerde yatak bulmaya devam mı edeceğiz?

Yapmayın etmeyin.

Buna kimse dayanamaz.

Belli bir kesimin feryat ettiği 3 hafta tam kapanma işini ise unutun.

Bu durumu ağzınıza bile almayın.

Çünkü ülkede ve de şehrimizde 3 vardiye 24 saat durmaksızın üretim yapan ve de çalışan insanlarımız var.

Ve bu kesim özellikle ürettiklerini dünyaya satıyor.

Çiftçi üretecek.

İşi olan şanslı işçiler çalışacak.

İşveren üretip satmaya devam edecek.

Ancak bu hastalık artık her evde aileleri aile boyu teslim almaya da devam ediyor.

İşin ucunu bir yerde kaçırdık,

Bazı şeylerinde çivisini çıkardık.

Zor dediğimiz bu günlerin inşallah daha da zorunu ve beterini görmeyiz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Sadece şefkat iyileştiricidir. Çünkü insanın içindeki tüm hastalıklar sevginin eksikliğinden kaynaklanır.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Temaslı kişilerle temas ettiğimizi insanlardan saklayıp çok büyük bir vebalin altına girmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.