Ekonomi nereye gider?
Dün Allah için hava da güzeldi şehirde.
İnsanlar 4 günlük sokağa çıkma yasağının ardından freni boşalmış kamyon gibiydi.
Aslında bu durumu da gayet normal karşılamak gerekir.
Dünyayı yönetenler de söylüyor, Sayın Cumhurbaşkanımız da söylüyor uzmanlar da kendilerince söylüyorlar.
Söylediklerinde ortak cümle şu “Hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacak”...
Evet altını çizin çizebildiğiniz kadar.
Ama burada takıldığımız bir nokta var.
Biz de bunu aldık kabul ettik, inandık.
Hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacakmış.
Tamam da o olmayacaklar ne ki?
Aşısı bulununcaya kadar tokalaşmak yok, sarılmak yok, öpüşmek yok.
Peki bunlar basit ve kolay alışılabilecek şeyler.
Esas can ve canan konusunda yani para, para, para konusunda yeni dönemde neler olacak?
Kimse bu konuda toz kaldırmamaya çalışıyor.
Vallahi de korkuyorum billahi de korkuyorum.
Haaa yemin ederim korkularım endişelerim kendi adıma değil.
Biz nasıl olsa arada bir yerdeyiz.
Ülke uçarsa uçarız, Allah muhafaza batarsa batarız.
Ama bizim ülke olarak dünyada en iyiler arasında olmamız kaçınılmaz.
O yüzdende şehrimizdeki sanayiciden üreticiye bizim insanımız, Türkiye’nin en iyileri arasında olmalı.
Türkiye’nin sanayicisi üreteni dünyada en iyiler arasında olmalı.
Olmalı ki hep birlikte top yekin rahat ve huzuru bulalım.
Aksi takdirde bizimle birileri oynar durur.
Sonra hep aynı masalı dinleriz.
Neymiş efendim “Bu toprakların kaderiymiş”.
Hadi oradan... Hadi oradan...
Ne kolay hemen topu topraklara atmak ha.
Çalışacağız. Çok çalışacağız. Hep üreteceğiz.
Hep yenileri ve en iyileri biz yapacağız.
Bakın bakayım o zaman bu toprakların kaderinden neler fışkırır.
******
TÜRK TELEKOM’A ÖZEL TEŞEKKÜR
Şu pandemi olayı patladığı günden buyana bazı meslek gruplarına şükranlarımızı sunuyoruz, dualar ediyoruz, hatta balkonlara çıkıp alkışlıyoruz değil mi?
Mesela en başta sağlıkçılarımız.
Yüzde bin hak etmiş durumdalar.
Tabii bu olağanüstü dönemlerde sağlıkçılarımız gibi polislerimize, askerlerimize, devletin ve belediyelerin bir numaralarından en alt birimlerinde çalışan insanlarımıza kadar herkes olağanüstü çalıştılar.
Her fırsatta bu insanlara da teşekkür ettik.
Yalnıııız bir kesime teşekkürü unutmuşuz.
Evet baylar bayanlar ülke insanı olarak “evde kaldık” amma velakin, evde kalınca ne yaptık? Herkes cep telefonlarından bilgisayarlarından internete yüklendi değil mi?
Mesela Konya için sizlere bir rakam söyleyeyim.
Mart ayının ilk haftasından bugüne Türk Telekom Konya kapasitesinin yüzde 140 katına çıkarak hizmet vermiş. Günlük normalin 10 katı daha fazla çalışmış ve hizmet ulaştırmış. Her gün 2 bin haneye girip çıkmışlar.
Konya gibi Telekom, Türkiye genelinde en zor günlerinde en sorunsuz şekilde halletmiş.
O zaman. Geç oldu özür dileriz ama biz de yürekten Türk Telekom’un müdüründen amirinden işçisine kadar tüm fedakar çalışanlarına çok çok teşekkür ediyoruz, iyi ki varsınız..
Allah sizden razı olsun.
******
BU ARADA BİR KESİM YATMAKTAN MEMNUN
Biz sürekli olarak sokakta, caddede, sanayilerde bulunarak şehrin nabzını tutmaya devam ediyoruz. Bu zor günlerde bizim insanımızın belli bir kesiminde de ister istemez “yan gelip yatmak” gibi kötü bir alışkanlığımız oluşmuş.
Yalnız bu insanlar genelde ayın 1 dendiği zaman ya da ayın 15’i geldiği zaman tak gidip bankamatikten maaşlarını çeken kesimden.
Bu insanlar elbette şanslı insanlar.
Sırtlarını ya devlete ya da belediyelere dayamışlar yattıkları zamanda ya da evlerinden veya nöbetleşerek çarkın durmamasını sağlayarak maaşlarını alan kesimden.
Aman ha ne olur gün yatma günü değil.
Hazıra Hasan Dağı dayanmaz.
Elbette bizim devletimiz çok güçlü. Hatta kimselerin tahmin edemediği kadar güçlü.
Yine de biz yan gelip yatmayalım olur mu?
******
TATKÖY’ÜN YOLLARI
Selçuk Tekin rumuzlu okurumuzun bir isteği vardı. Onu da atlamışız.
Selçuk Bey’den özür dileyerek istediğini olduğu gibi yetkililere iletelim.^
“Saygıdeğer Uğur abi. Allah aşkına şu Tatköy’ün yollarına bir el at. Sokakların arasında evler var ama ulaşım için yol yok. Herkes kendi bütçesinden yapıyor yolları ama belediye gelip bir asfalt dökmüyor. Lambaların yanmıyor, sokak lambalarını kontrol etmiyor lütfen bir yazı..”
.............
İnşallah bundan sonra Tatköy’lü okurlarımızın bu sorunları da çözülmüş olur.
******
O GÖBEKLERİ HİÇ SAVUNMADIM
Hüseyin Çetin rumuzlu okurumuz yazmış;
“Trafikteki o göbekler yapıldığında da Konya basını büyük hizmet diye sunmuştu. Hangisine inanalım?
Parklara yerleştirilip daha sonra kaldırılan koyun mu keçi mi ne olduğu belli olmayan heykeller de olduğu gibi. Kaldırımları maviye boyayarak bisiklet yolu yaptık deyip daha sonra kazdıkları gibi....”
.............
Kendi adımıza okurumuz Hüseyin Çetin Bey’e iletelim.
Eğer yanlış bir hatırlama ya da bizim atladığımız konu varsa düzeltiriz.
Konya’ya geldiğim günden bu yana sıfır yeni ve imara açılan cadde ve sokaklara yapılan o anlamsız koca koca göbeklere hiçbir zaman hizmet demedim.
Bu göbekleri ve göbeklere yapılan çiçek, ağaç çim masrafından bakımlarına kadar hep karşı çıktım.
Eğer geçmişte gereksiz bir yere yapılan bu göbekleri metheden bir yazım varsa gösterin özür dileyeyim.
Tabii Hüseyin Bey’in de haklı olduğu yerler var.
Hakikaten birilerinin o koyunları keçileri sorması gerekmez mi?
Bizim insanımız sormaz.
Ama demek ki yasalarda sormuyormuş.
Bisiklet yolları konusu ise tamamen Hüseyin Bey’e katıldığım ve her yerde her zaman eleştirdiğim bir ulaşım konusudur.
İnşallah yarın bir gün bu konuda yine bir şeyler yazmak konusu ajandamda hazır.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Krallar da kadınlar da kendileri için yapılan her şeyin bir borç ödemesi olduğuna inanırlar ..
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şu zor ve olağanüstü günlerde yöneticilerin YASAK dediklerini delmek adına aklımızca kurnazlık yapmaktan vazgeçtiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.