KÖPEK İNSAN KURTARIR, BELEDİYE GÖREVLİSİ KÖPEĞİ ÖLÜME TERK EDER...
Dünya koronadan kırılıyor.
Düşünebiliyor musunuz?
İnsanoğlu aya sivil seferler başlatıyor.
Akla hayale gelmedik teknolojik gelişmelere imza atıyor.
50 yıl önce çizgi filmlerde seyrettiğimiz robotik çizimler bugün nerede ise bizim ülkemizde bile evlere giriyor. Ve bunlara akıllı evler deniliyor.
Ama bu insanoğlu bir mikrobun hakkından gelemiyor.
O mikrop gelişmiş, gelişmemiş, süper ya da yoksul ülkelerin liderlerini bile yeri gelip öldürübiliyor. Milletlerini toplu mezarlara gönderiyor.
Ama, bilim, teknoloji, insanlık aylardır çaresiz çırpınıp duruyor.
.................
Deprem bir doğa olayı.
Amenna.
Ama doğanın bu şartlarını insanoğlu ile tanıştıran yüce Rabbim aynı insanoğluna bu en güçlü doğa olayları ile nasıl mücadele edebilmesi için insana aklını fikrini ve ferasetini veriyor.
...........
Yani dünyanın akıllara sığmayan ve sığamayacak düzenini kuran ve insanlığa sunan Cenab-ı Allah’ım bana göre aslında hepimizi imtihandan geçiriyor.
Bu fani dünyanın bir imtihan dünyası olduğunu bilmeyenimiz yok değil mi?
.............
Bırakın Amerikalısını, Rus’unu, Çinlisini bizim insan ve müslüman olduğuna inandığımız aynı bayrak altında aynı duygularla yaşadığımızı sandığımız insanlık dışı iğrenç insanlar hâlâ neden bir koronadan bir depremden derslerini çıkartıp vicdan sahibi olma adına kendilerine çeki düzen vermezler ki?
.............
ÖNCE “KÜRT-TÜRK”
SONRA “MÜSLÜMAN-GAVUR”
İzmir’de 6.6 şiddetinde deprem oluyor.
Yıkılan binaların tozundan dumanından İzmir’in üzerini toz bulutları kaplıyor. İnsanlar yıkılan binaların altında can derdindeler. Tonlarca ağırlığındaki kolonların betonların altında zifiri karanlıkta nefes alabiliyorsa şanslılar.
Ama insan ve Müslüman olduğunu sanan ne acıdır ki bizim de vatandaşımız olduğu için bizlerin de böyle olduklarını tahmin ettiklerimiz insanların sosyal medyada akıl alma, iğrenç, bölücükten bile ileri seviyedeki kindarlık ile yaptıkları paylaşımlar vardı. Bunlara yönelik gerekli hukuksal işlemler derhal başlatıldı; ancak bu insanlar için soruşturma açmak, göz altına almak ile inanın bu iş bitmiş olmaz. Bu insanlar gerçekten hasta olarak görülmeli hatta ciddi bir şekilde ve süratle rehabilite edilmelidirler.
Çünkü Van’da, Malatya’da Elazığ’da “Kürt-Türk” ayırımı yapan kansızlar şimdi de “Müslüman-Gavur” diye insanlık dışı düşüncelerini sosyal medyaya taşıyorlar.
Polis bunları yakaladı ve yakalacak.
Hukuk cezalarını verecek ama o da bir yere kadar.
Yani demek istiyoruz ki bunlar ceza ile insan olamazlar. Bunlar hasta ruhlu insanlardır ve acil tedaviye ihtiyaçları vardır.
******
DEMEK İSTEDİKLERİMİZDEN
HÂLÂ ANLAMAYANLAR VAR İSE
Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz hayatını kaybetti.
Mesut Yılmaz başarılı ya da başarısız bir politikacı olabilir. Kimilerine göre iyi ya da kötü de olabilir.
Ama Mesut Yılmaz hayatını kaybettikten sonra müslümanlıklarını Cenab-ı Allah’ın katında bile en iyi şekilde eksiksiz yaşadıklarını iddia edenlerin dahi Yılmaz’a cehennemde daha çok yanması için nasıl ilendiklerini okuyordum(!).
Eğer bu geçmişteki öfkenin, kinin kaynağı yani siyasi ise, o siyasi sıkıntıyı en acı şekilde yaşayan insanların ve bugün ülkeyi yönetenlerin en başındaki kişi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Gelin görünkü Sayın Cumhurbaşkanımız Mesut Yılmaz’ın tabutunun başında idi. İmam efendi helallik istiyor, Sayın Cumhurbaşkanımız hakkını helal ediyordu.
Cenaze namazının ardından tabutun başında “merhum Mesut Bey” diye hitap ediyor konuşuyor ve “ruhu için El Fatiha” diyordu.
............
Şimdi sosyal medyada ya da arkasından bin bir beddua edenler ve canlarının yandığını söyleyenler Sayın Cumhurbaşkanımızın o günü ve bugünü ile empati yapabiliyor musunuz?
Eğer yapabiliyorsanız, ya da yaptığınızı sanıyorsanız hiç utandınız mı?
Şimdi bir şey diyeceğim yine birileri bize yalakalık yapıyorsun diyecek.
Olsun onlar demeye devam etsinler.
İşte adam olmak, büyümek, olgunlaşmak ve insan, Müslüman olabilmek demek ki Sayın Cumhurbaşkanımızın dün yaptığı imiş.
Bir kez daha gördük ve yaşayarak anladık.
Keşke sizler de görüp anlayabilseniz.
******
İNSANLIK VE VİCDAN DEMİŞKEN
Cumartesi günü saat 02.10 sularında genç hukukçu bir dostumuzdan insanlık adına ilk anda izleyemeyeceğim kadar korkunç iki ayağı ezilmiş ve yolun kenarına atılmış, çaresizlik acı içerisinde sessizce çevresine bakan bir köpeğin videosu geldi.
O anda biz de BBN MEDYA’da BBN Türk TV’nin İzmir’den iki ayrı canlı yayın ekibi ile yaptığı yayınlarını onlarca arkadaşımız ile birlikte takip ediyorduk.
Biz insanlarımızın durumu, sağ kurtulanların heyecanı içerisinde karanlıkta birbirimize göstermeden akan gözyaşlarımızı silerken bu gelen videonun da İzmir ile alakalı olduğunu sandım.
Dahası o anda yanımızda da holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mustafa Kavaf Beyde vardı.
Videoyu birlikte izledik bir şey anlamadık. İkinci kez izleyince anladık ki o saatlerde köpekler insanları kurtarmak için deprem bölgesinde çalışırken, hatta herkesin birbirine kedi-köpek kavgası derlerken bir köpeğin enkaz altında kalmış kedinin kurtarılmasına şahitlik yaparken diğer tarafta bir belediye personelinin kendisine bildirilen iki ayağı ezilmiş köpeği arabaya aldıktan bir süre sonra yine yolun kenarında hayvancağızı arabadan atmasını izliyorduk.
Evet maalesef bu olay Konya’da oluyor.
Olayı görüntüleyen vatandaş bir yandan köpeğin görüntüsünü çekiyor bir yandan da feryat ediyor “Bunu yapan da vicdan olması lazım. Nasıl bir insanlık bu? Biz bu insanlarla nasıl yan yana yaşıyoruz?...” gibi üzüntüsünü, şokunu ve insanlıkta bulunduğumuz mertebeyi anlamaya çalışıyordu.
...........
Bu belediye ve belediye personeli için videoyu bize gönderen hukukçu dostumuzun hukuki olarak bir dava açacağını biliyoruz.
Ama o belediyenin belediye başkanı da eğer vicdanı varsa bu işin gereğini yapsın.
O belediye başkanını tanıdığım için o canlının vebalini, o personelinin yanına bırakmakmasını istiyorum.
Biz de hukukçularımız sayesinde bu işin peşini bırakmayacağız.
Sonucu bekleyeceğiz.
Ve Allah izin verirse o belediye içinde biz de bundan böyle yasalar, hak, hukuk, vicdan ve insanlık adına bir mesafe koyacağız.
Ve diğer belediye başkanlarımızın da, siyasilerimizin de tavrını da yakından izleyeceğiz.
Çünkü bu tür bir canlıya yapılan eziyetin belgeli fotoğraflar ve videolar ne bir, ne iki, ne üç.
Demek ki hep bu iğrençlikler yapanın yanına kar kalıyor.
Son damla, zaten dolmuş olan bardağı taşırdı beyler.
Eğer o kişi belediye personeli ise, görevi de o yaralı köpeği götürmesi yere götürmek iken yolun kenarına atıyorsa bu vebal hepinizindir, hepimizindir...
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanlık adına bu kadar yaşadığımız açıya rağmen ana caddede hâlâ seyir halindeki arabamızın camını açarak izmariti, maskeye yola atmaktan vazgeçip artık utanmayı öğrendiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.