Profesörün Fuhuş Evleri!...
Allah, Allah memlekette neler oluyor da bizim haberimiz olmuyormuş.
Dün sabah gözümüzü açtık her taraftan mesaj ve yorum ile adeta bombardıma uğramıştık.
Lafı uzatmadan hemen konumuza giriş yapalım.
Okurlarımızın yönlendirdiği linkler ile ortaladığımız ve toplamaya çalıştığımız durum şöyle;
“Prof. Ebubekir Sofuoğlu “Üniversiteler fuhuş evi”
Sofuoğlu, üniversiteler için "Neredeyse fuhuş evleri" dedi.
Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Akit TV'de katıldığı programda bazı üzücü ifadeler kullandı. Sabri Balaman'ın sunduğu ‘Derin Kutu’ adlı programına konuk olan Sofuoğlu, Z kuşağını ‘hedonist’ olmakla suçlayıp üniversitedeki derslere katılımın da düşük olduğunu söyledi.
Üniversiteler için ayrıca Sofuoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı. Neredeyse fuhuş evleri” dedi. Sofuoğlu’nun skandal ifadelerine stüdyodaki konuklar, “Hocam yapmayın. Biraz ağır oldu” diye tepki gösterdi.
Sofuoğlu ise “Gördüğüm var. İstisna değil. Gelin ben sizi gezdireyim. Komşular size söyleyecek, emlakçılar size söyleyecek. Siz nerede yaşıyorsunuz?” dedi.”
...............................
Üniversite hocaları, evlatları üniversitede okuyan anne balalar ve üniversite gençliği dün bu gelişmeler üzerine sabah sabah zıplamışlardı.
Genel anlamda şöyle deniliyordu “Z Kuşağına mesuliyetsiz deriz, duyarsız deriz. Ama topuna fahişe demek de nedir? Pırıl pırıl öğrencilerim var Bosna’da oturan, bu zor günlerde o çocukların durumunu psikolojisini düşünen var mı? Onların elinden tutmak bir yana selam veren var mı? Sonra oturduğunuz yerden bu çocuklara çok iğrenç bir şekilde, bilim adamına, bir hocaya yakışmayacak kelimeler kullanın ve suçlayın.
Biz bu evlatlarımızın halini düşünüyoruz. Bu evlatlarımızın ana babalarını düşünüyoruz. Ve çok çok üzülüyoruz” diyorlardı.
............
Allah var bu ifade çok ağır ve ağırın ötesinde utanç vesilesi olmuş.
Mesela şimdi, şehrimizi yöneten yerel yöneticiler, siyasetçilerimiz bürokratlar her fırsatta Konya’mız için “Konya üniversiteler şehri” derler. Değil mi?
O zaman Konya, “Konya fuhuş evlerinin şehri mi?” olmuş oluyor beyler diye adama sormazlar mı?
Vallahi çok açık ve net ifade ediyorum.
Eğer sizlerden gelen yorumlar, o konuşmanın geçtiği linkleri görmeseydim bu konudan bir haber idim. Ve hiç de üzülmeyecektim. Çünkü bu konu ile ilgili bilgi sahibi oldukça üzüldüm.
Ne adına üzüldüm hem milyonlarca üniversite gençliği adına hem de gençlerimizi, yani geleceğimiz olan gençliğimizi yetiştiren hocaların ağzında televizyon ekranlarından bu gençliğe ne gözle bakıldığını düşünüp ben de kahroldum.
Aklıma yine iğrenç bir fikir geldi.
Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız doğru ya da yanlış her ilde bir üniversite olacak diye çırpınırken bu hocamızın söylemesi ile HER İLE FUHUŞ EVLERİNİ Mİ kurmaya çalışıyordu?
Aman Allah’ım bu nasıl bir ifadedir?
Bu nasıl bir düşüncedir?
Bu nasıl bir görüştür?
Bu cümleler ile bütün şehirler dolayısıyla bütün ülke batmış bitmiştir.
Ne şehirlerdeki FUHUŞ EVLERİ ne göz yuman emniyet ne o şehrin izzet-i nefis sahibi onurlu saf temiz insanları herkes ve de dolayısıyla hepimiz bittik baylar bayanlar.
Ya bundan sonra üniversitelerde görev yapan hocalarımıza ne demek lazım?
Haaa yalnız şunu da biliyorum bir tek rektör hoca çıkıp da “Ben bu ifadeye katılmıyorum kardeşim. Benim öğrencilerimin kaldığı evler FUHUŞ EVLERİ değildir” diyemeyecektir.
O zaman gelin siz farklı farklı düşüncelere kendinizi kaptırmayın.
Yüce Rabbim cümlemizi süratle ıslah etsin inşallah.
*******
RESMİ DAİRELERDE RANDEVU SİSTEMİDE SADECE GÖRÜNTÜ MÜ?
Cumhurbaşkanımızın göreve geldiği günden bu yana sık sık söylediği tekrarladığı ve Cumhurbaşkanımızın göreve getirdiği üst düzey bürokratların Türkiye’nin bürokrasiden kurtulması, en dipte de vatandaşın prosüdürlere boğulmaması için nasıl çırpındıklarını görüyoruz ve de inanıyorum.
Amma velakin dün sabah birebir yaşadığım bir olay ile demek ki bize bugüne kadar söylenenenlerin masaldan öte sadece siyasi amaçlı söylenmiş birer vaat olduğunu gördüm. Dahası yaşadım.
Konuyu kısaca sizlerle paylaşayım.
Eşimle birlikte bir Nüfus Müdürlüğüne gittik. Daha öncede randevu almıştık. Randevumuz saat 10.00’da idi. 09.30’da buraya gidince gördük ki bu kurumun bahçesine dahi vatandaşlar saat 09.45’ten önce alınmıyorlardı.
Randevumuza 15 dakika kala kurumun bahçesine alındık ve görevlinin talimatı ile herkes sıraya geçmeye başladı.
Randevumuza 5 dakika kala tüm sıradaki vatandaşlar ile birlikte tek tek içeriye alınmaya başladık.
Ama nereye?
Bu kez yine görevlilerin yönlendirmesi ile şimdi de içeride sıramatikten sıra alabilmek için içeride yeni bir kuyruk oluşturuyorduk.
Randevu saatimiz olan 10.00’dan sonra sıramatikten sıra alabilmek için sıra bize gelmişti.
Sıramatikten numaramızı aldıktan sonra geçtik oturduk ve ekranda sıranın bize gelmesini bekledik.
Bir süre sonra ismimizi ekranda gördük ve işleme geçtik.
Önce şunu ifade edeyim bu kurumdaki tüm memurlar son derece saygılı, güler yüzlü ve görevlerini ciddiyetle yapıyorlardı.
Ama maksat görevlilerin çalışması değil randevu sisteminin nasıl bir randevi sistemi olduğunun mantığı idi. Madem öyle niye daha önceden randevu sistemi kurulmuştu?
Siz eğer insanları kuruma almak için sıraya sokuyarsanız, sonra sıramatikten numara almaları için bir kez daha sıraya sokuyorsanız adına RANDEVU SİSTEMİ denilen sistemin adı nedir?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Baba gibi devlet, ana gibi nimet ve evlat gibi servet bulunmaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kağıt ve hurda toplayan bisiklet, motor ya da araç diyemeyeceğimiz toplama özel montaj edilmiş yürüyen tehlikenin(!) sürücüleri bu motorlu araçlarını geceleri diğer sürücülerin görüp felakete neden olunmaması için bir aydınlatma sistemi yaptıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.