Sabriye Abla’nın Meczupları!
Bugün pek çok okurumuz evinde. Ama şükürler olsun ki biz çalışmaya tam gaz devam ediyoruz. Ve bundan da büyük keyif alıyoruz.
Bugün önce sizlere rahat bir yazı yazmayı düşünmüştüm.
Eski Konya’dan belli bir yaş grubunun çok iyi bildiği mekanlardan ve isimlerden söz etmek istiyor dolayısıyla da Konya tarihine yeni bir not olmasını arzu ediyordum.
Ne var ki çok özür diliyerek bir kez daha söyleyeyim millet olarak büyük bir çoğunluğumuzun “şirazeden çıktığı” için, güzel düşünebilmek, mutlu olmak dertli insanlarımız için çok zor.
Cümle içindeki şirazeden çıkmak cümlesini yazınca bir anda duraksadım.
“Acaba bizim okur kitlemizin belli bir kesimi bunun ne olduğunu bilebilir mi ki?” diye.
O yüzden bizim ne demek istediğimizi “bilemedik, anlayamadık” diyenler için iki cümlelik kısa bir açıklama yapalım.
Türk Dil Kurumu “Şirazeden çıkmak” deyimini; “akıl dengesini kaybetmek” olarak açıklıyor.
Ben bunu kastetmedim.
Aynı Türk Dil Kurumu bir de diyor ki “Yapılan işin amacından ayrılıp başka yön alması”...
Hah işte biz tam da bunu söylemek istiyoruz.
Vallahi kimse üzerine alınmasın gocunmasın ve bana kızmasın ama bizim millet de şirazeden çıkmış durumda.
Kendi insanlığımız adına çok üzülüyorum.
Ama sonuçta üzülünce elimize bir şey geçmiyor dönüp kendi küçük dünyanıza bakıyorsunuz ve bari başkalarına kızdığımız şeyleri kendimiz yapmayalım çoluğumuz çocuğumuz yapmasın diye telaşeye kapılıyorsunuz.
Önce bugün yazacağım o rahat eski Konya’yı en sona bırakıp acil olarak gördüğümüz birkaç konuya değinelim.
******
CORONA OLAN BİR DAHA, BİR DAHA OLUYORMUŞ
Ne büyüklerimiz ne de biz küçükler olarak şu zıkkım mikrop ile mücadelede adam gibi işlere imza atamadık vesselam.
Ama işin kötüsü ve acısı ise yine hekimlerimizden öğrendiğime göre daha önceden corona olan insanlarımız şimdi yeniden bir daha bu hastalığa yakalanıyorlarmış veeee bu kez ilkine göre hastalığı çok daha ağır atlatıyorlarmış.
Yani ilkini evinde karantinada geçirenler bu kez hastanelik oluyorlarmış.
Ve bu tehlikeli örnek öyle bir, iki, üç örnek gibi kısıtlı sayıda değil gittikçe çoğalmaya başlamış durumda imiş.
Sordum yine “Peki ikincinin ardından üçüncü kez de yakalanabilir miyiz?”
Hekimlerimizin ortak cümlesi “Üçüncünün olmayacağını hiç kimse garanti edemez. Söyleyemez de. Onun için insanlarımız önce kendilerini koruyacaklar.”
..............
Aman Allah’ım bu nasıl bir mikroptur?
Aşı, aşı diye bir yerlere kilitleniyoruz ama aşı kime yapılacak?
Kaçımıza yetecek?
Size bize normal vatandaşa bu aşı gelinceye kadar biz böyle canlarımızı kaybetmeye devam mı edeceğiz?
Bu hastalık insanlarımızı kırıp geçirecek mi?
Ne olur dikkat diyoruz ve sıkıntılı konuya noktayı koyuyoruz.
******
BASININ DA İÇİNE ETTİNİZ YA !...
Geçen günlerde basında bir haber yer aldı.
Konya Polisi Narkotik şüpheli bir arabayı durduruyor, arama yapıyor ve yanılmıyorsam araçta 2 kilo eroin çıkıyor.
Buraya kadar olanlar bizim için rutin haber idi.
Ama yine bizim canımızı yakan durum.
Bu araçta yakalanan gencin üzerinden bu sahte basın kartlarının çıkmasıydı.
Dedik ya adı üstünde sahte diye.
Arkadaş çok zeki olduğu için sahte basın kartının da POLİS kartını yapmıştı.
Zaman zaman özellikle de bu pandemi döneminde sokağa çıkma yasağının olduğu günlerde biz doğal olarak çalışıyoruz.
Polis haklı olarak bizden de kimlik istiyor, bizim de polise göstereceğimiz Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının bize vermiş olduğu İçişlerinden de onaylı kart.
Şimdi bu haberi biz de okuduk polis de okudu.
Şimdi gel de polise çevirmede kontrolde “basın” de.
O da sana gazeteci gözü ile baksın öyle mi?
Bu işin şirazesi çıkmış baylar bayanlar ne diyeyim.
Allah ıslah etsin.
******
SOKAĞA ÇIKMAYINCA KOCA KARISINI,
KADIN KOCASINI TANIYORMUŞ YA!..
Dün Haber Merkezine düşen bir haber dikkatimi çekti.
Avukatlar bugünlerde son aylarda çok yoğun bir mesai içerisinde imişler. Niye mi?
Ülkede bu pandemi döneminde boşanmaların sayısında gözle görülür bir artış varmış.
Bu dönemde eşler evde baş başa çocukları ile kalınca kavga gürültü artmış.
Avukata giden eşler üstelik de 15-20 yıllık evli eşler bir arada fazla kalınca kavganın dozu artmış şiddete dönmüş.
Allah muhafaza insanlar yıllar sonra sokağa çıkma yasağı nedeni ile evde kalıp bir de böyle 15-20 yıl sonra yeniden baş başa kalmanın tadını çıkartacaklarına işin şekli değişiyormuş.
Yani evliliklerimiz de şirazeden çıkıyormuş.
ASENSAN’IN AÇILIŞ TÖRENİ NİYE YAPILMADI?
Konya’mızın yeni göz bebeği, Türk Savunma Sanayimizin gururu ASELSAN’ın 17 Aralık tarihinde açılacağı açıklanmıştı.
Biz de bu müjdeli haberi sizlere sayfa sayfa duyurmuştuk.
Dün BBN HABER’i okurken aklıma geldi. Bizim Yazı İşleri Müdürümüz Hüseyin Altay’a sordum “Müdür ASELSAN’ın açılış haberi biz de niye yok?”, Müdür şaşırdı ve “Tören yapılmadı, kurdele kesilmedi abi” deyince bu kez abandone olduk.
ASELSAN’ın açılış töreni niye yapılmadı?
Cumhurbaşkanımız gelmedi diye mi yapılmadı?
Değerli yöneticilerimiz açılış yapılacak diyenler bir de bunun gerekçesini söyleselerdi de biz ve kamuoyu bunu bilseydi kötü mü olurdu?
******
SABRİYE ABLA’NIN MECZUPLARI
70’li yıllarda Konya’da Valilik meydanında belli bir kesim için dahası alkol olan ama alkollü bürokraside üst düzeyde alan insanlarımız, iş dünyasının kelli felli güçlü olanlarının aldığı alkol aldığı bir mekan vardı SABRİYE ABLA’NIN YERİ...
O yıllarda çok genç ve çömez muhabir olduğum için gazeteci büyüklerimin yanında oraya gider mezelerine ortak olurduk. Kulakları çınlasın Galip abim benim “çok iyi bir mezeci” olduğumu o yıllarda keşfetmişti(!) Bana orada çok iyi bakardı.
Sabriye Abla, Sabriye Hanım orada müşterilerine hizmeti bire bir kontrol eden çok nazik güler yüzlü kibar bir hanımefendi idi.
Burası asla bir meyhane değildi.
Burada hiçbir kavganın gürültünün nahoş olayın olduğunu duymamıştım.
İzin almadığım için şimdilik ismini vermek istemediğim bir dostumuz yaşayan bir Konya tarihi olan abimiz ile önceki gün sohbet ederken laf döndü dolaştı Sabriye Abla’dan eski rahmetli olmuş meczuplara gelince “Sen biliyor musun Sabriye Abla’nın Sabile ile Havvanavırrık’ın kaldığı otelin parasını, yemeklerinin parasını ödediğini” deyince şaşırıyordum.
Evet kimde neyin olduğunu Allah’tan başka kimse bilemez değil mi?
Allah izin verirse fırsat buldukça yine eski Konya işlerine takılmak için yeni yeni projelerin çalışmasını yapacağız.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Biliyor musunuz? Öyle insanlar var ki dünyaları verseniz bir bahane bulup mutsuz olmayı başarırlar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Paramız olduğu halde “borcumuzu ödememe gibi kötü alışkanlıklar” edinmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.