Uğur Özteke

Uğur Özteke

Şeker Fabrikası nereye taşınıyor?

Şeker Fabrikası nereye taşınıyor?

Gerçeği söylemek gerekirse hafta sonu insanlarımız için çok sıkıntılı idi. Ya da şöyle dersek daha doğrusu ifade etmiş oluruz. “Hafta sonu duyarlı insanlarımız için sıkıntılı idi”...

Kim ne derse desin bu zıkkım korona aldı başını gidiyor.

Şahsen artık Sayın Bakan Koca’nın açıklamalarını da samimi bulmuyorum.

Mesela dün sabah Sayın Bakan Koca şöyle bir paylaşım yapıyordu;

“Dün son 45 günün en yüksek vaka sayısını açıkladık. Bu sonucu bekliyorduk............. Tedbirlere karşı eli kolu bağlı virüs bizi yıldıramaz”...

..........

Dün sabah bir kez daha anladım ki bu açıklama sağlıklı (!) bir açıklama olamaz.

Hele hele bu olay patladığı zaman dünyada örnek bir isim olan Sayın Koca’nın açıklaması asla ama asla olamaz idi.

Sayın Bakan Koca acaba bu twiti ile 80 milyonla dalga mı geçiyordu?

Neymiş efendim “Bu sonucu bekliyorlarmış”....

Allah aşkına Sayın Bakanım bu ne demek. Yani siz normalleşme diyerek başlattığınız bu süreç ile vaka sayısının artacağını bazı illerde olduğu gibi bu işin başını alıp gideceğini, vaka sayısının tırmanacağını, ölüm oranlarının raporlara ne yazılırsa yazılsın böyle artacağını filan biliyor muydunuz?

Yani mesela turizmi de bunu bile bile mi açtınız?

Asla ama asla dün sabahki açıklamayı sağlıklı (!) bulmuyorum.

Kabul ediyorum.

Bu kötü ve zor dönemde en çok yorulan yıpranan isim Sayın Bakan Koca idi. Ve bu açıklamayı kendileri bilerek, okuyarak, bilinçli olarak attı ise artık Sayın Bakanda dinlenmeli derim.

******

YATAN HASTA SAYISI

AZALACAK, ÖLÜMLER ARTACAK

Biliyorum sizin de bizim de içimiz dışımız korona oldu. Bu salgın ile ilgili bir şey yazmak istemiyorum. Belki sizleri de sıkıyorum. Ne var ki bir gazeteci olarak duyduklarımızı öğrendiklerimizi de sizlerle paylaşmak hem bizim görevimiz, hem de vicdanı olarak vazifemiz.

Bu dönemde nerede ise günlük ya da iki güne bir görüştüğümüz bilgi aldığımız doktor dostlarımızın sayısı çoğaldı. Yakın zamana kadar bu dostlarımıza işimiz düştüğü zaman selam veriyorduk. Şimdi utanmasak her gün selam vereceğiz. Niye? En sağlıklı bilgiye ulaşabilmek için,

Artık herkes kabul ediyor ki resmi rakamlara pek çoğumuzun inancı kalmadı. (En başta da benim..)

Mahallede, sitede, işyerinde, sülalede.... yeni yeni vaka sayıları yeni yeni ölüm haberleri.

Bizim gün içerisinde duyduklarımız akşam yayınlanan Türkiye geneli sayısından fazla.

O zaman ister istemez çelişkiye düşüyoruz.

İşte hafta sonu bununda nedenini öğrendik.

Çünkü bizim dünya görüşümüzde devlet asla vatandaşına yalan söylemez. Asla milletini kandırmaz.

Rakamlar çelişkili de olsa resmi rakamlar doğru idi.

Peki o zaman baştan bugüne değişen nedir?

.............

Eskiden hastaneye baş vurduğunuz zaman testiniz yapılması ve derhal hastaneye yatırılmanız karantinaya alınmanız için en yaygın belirtiler olarak yüksek ateş, kuru öksürük, yorgunluk, halsizlik daha sonra buna ilave olarak vücutta ağrı sızı, boğaz ağrısı, ishal, baş ağrısı veeee görme bozukluğu, tat alma duygumuzu kaybetme olarak sıralanıyordu.

Yani bu şikayetleriniz varsa size hemen müdahale başlıyordu.

Böyle olunca da hastanelerimiz doluyor; servislerde boş yatak bulunmuyor ......... bunlar kamuoyu ile paylaşınca da millet g...t korkusundan en başta maske, mesafe ve hijyene uyuyordu.

..............

Şimdi hastaneye yatış için başvuru gerekçesi ne olmuş biliyor musunuz?

Nefes alma güçlüğü, boğazdan beslenme zorluğu...

..........

Yani...

Yanisi şu virüsün en son ve en ağır belirtileri var ise hastaneye sizi alıyoruz. Yoksa testiniz pozitif bile çıksa evinize gönderiyoruz ve başta evde karantina olmak üzere tedavinize evde devam ediyoruz. Ediyorsunuz.

...............

Eeeeee bu iş bu kadar basit ise koronalı evde karantinada olması gereken insan niye evinde otursun ki?   

Pazara gidiyor alış verişini yapıyor. Çarşıya inecek belediye otobüsüne, tramvaya, dolmuşa biniyor işini görüp evine tekrar dönüyor. Şehirlerarası yolculuk bile yapıyor başta bir ile yakınının düğününe cenaze törenine katılıyor.

Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Hatırlayın bayramdan önce bu sütunlarda Konya şehir merkezinde merkez ilçelerimizden birinde sadece birinde bir günde 130 küsur evinde karantinada olması gereken hastanın sağlık ekipleri ve polis tarafından evinde bulunamadığını yazmıştık. Hatırladınız mı?

İşin içine bayramı da katın, siz şimdi hesaplayın bu rakamı.

Sağlıkçılar korku içinde. Panik içindeler.

Belki bugünlerin ne kadar vahim olduğunu en iyi bilen kesim bu kesim.

Dile kolay dile. Yazması da kolay dün itibari ile 53. sağlık çalışanı hayatını kaybetti. 53. can demek ne demek yahu? Bu hastalığa karşı en bilinçli kesimden, en iyi korunan kesimden 53. insan ölüyordu. Bu şehirde öyle sağlıkçılar biliyorum ki evlerine gidip hastalığı eşlerine, çocuklarına, analarına babalarına bulaştırmamak için stüdyo daireler tuttular. Tutamayanlar nöbet dönüşlerinde odalarına kendilerini kilitliyorlardı.

Sonuçta bugün değil yarın nereye gidiyoruz biliyor musunuz?

PARA İÇİN ÖLÜME, ÖLÜME, ÖLÜME...

Hem de göz göre göre bile bile ölüme.       

Bu konuda öfken çok büyük. Onun için bugünlük bu bölüme noktayı koyuyorum.

******

 

ŞEKER FABRİKASI NEREYE GİDİYOR?

Geçtiğimiz hafta tüm yerel basın organlarında Şeker Fabrikası ile ilgili dahası bu kurumdan servis edilen bir haber vardı. Bizim Haber Merkezi de bu haberi  “CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELİYOR” diyerek okuyucularımıza sunmuştu.

İstanbul’daydık Konya’yı haber sitelerinde turlarken şehrin yeni cazibe merkezi haberine takıldık. Okudum. Bir daha okudum bir şey anlamadım.

Siz zahmet etmeyin ben kendimi biliyorum. Gıcık bir adamım.

Bizim Yazı İşleri Müdürünü aradım. “Bu haber ne böyle? Şeker Fabrikası taşınıyor mu?” diye sordum. O da haberin dışında yani yazılanların dışında bir bilgisi olmadığını söyledi.

O zaman gelin biz yine kimsenin yazmadığını ve sormaktan çekindiklerini kendi kendimize yazıp kendi kendime dile getirelim. Yalnız bir şeyin altını tekrar çizelim. Haberin kaynağı Konya Şeker.

Haberin bir bölümünde şöyle deniliyor;

Bakan Murat Kurum yönetimindeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çözüm odaklı bir belediyecilik ortaya koyarak Konya kamuoyunun sevgisini kazanan Büyükşehir Belediyesi ile Anadolu Birlik Holding’in iş birliği yaparak yürüttüğü Konya Şeker’in merkez kampüsü arazisinin kentsel dönüşümü ve Çumra’daki halen atıl durumdaki kantar sahasının sosyal konut alanı olarak yeniden düzenlenmesi konusunda yapılan projelendirme çalışmalarının son aşamaya geldiği ve her iki projenin de kısa sürede başlayacağı öğrenildi.”

................

Yani Bakan Kurum, Başkan Uğur İbrahim Altay ve Başkan Konuk, 66 yıllık Konya Şeker için tarihi bir projeye imza atmışlar.

Bu işe Bakan Kurum el attı ise bu iş bitmiş demektir. Hayırlı olsun Konya.

Yine bu noktada özel bir bilgi paylaşımı yapalım. Sayın Bakanın göreve geldiği günden bu yana böylesine büyük bir Şeker Fabrikasının şehrin göbeğinde kalmasını anlayamadığını(!) da biliyoruz.

Geçelim haberin diğer detaylarına, “Proje ile erişilebilir lüks konut konseptinde inşa edilecek ve akıllı ev donanımına sahip olacak konutların yanı sıra sosyal donatıları, spor alanları, alışveriş noktaları, yeşil alanları ile şehrin içinde bir yaşam merkezi Konya’ya kazandırılacak.”

.............

Yani burada kentsel dönüşüm sonrası yapılacak olan lüks konutlar sizce kat katlı olacak?

Şefik Can’ı düşündüğümüz zaman kimse 15 katı bile kabul etmez değil mi? Alış veriş Merkezleri de olacak. Vaaaay yeni bir AVM... Nasıl olsa Meram’da hiç AVM de yok. Vallahi proje muhteşem akıllı. Hem Konya hem Meram kazanacak.

Devam edelim; “Projede Konya’nın en önemli ve ilk sanayi kuruluşlarından biri olan Konya Şeker Fabrikası’nın hatırasını yaşatmak üzere seçilecek bir veya birkaç anıtsal yapı da mimari proje ile muhafaza edilecek.”

...........

Çok güzel hatıralar korunacak. Stadyumda yapılan hatalar tekrarlanmayacak.

...........

Gelelim vuruş noktasına “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sıcak baktığı Büyükşehir Belediyesi’nin de destek ve katkı verdiği projenin izin ve onay süreçlerinin kısa sürede tamamlanması bekleniyor.”

..........

Ben bu haberden anlayacağımı anladım. Şehrimize ve Şeker camiasına hayırlı olsun diyoruz.

Tek anlayamadığım konu, peki FABRİKA NEREYE TAŞINIYOR?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Uğruna bir şeyler yaptığınız için pişman ettirmeyecek insanlar için çabalayın, sizin verdiğiniz bütün emekleri görmezden gelen insanlar için değil. Çünkü bir şeye boşa emek verdiğinin farkına varmak kadar kırıcı bir şey yok hayatta.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şefik Can Caddesinde sola dönmek için sol şeridi, sağa dönmek için de sağ şeridi kullanmayı öğrendiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Uğur Özteke Arşivi