Evet normalleşme ve bizim kendi deyimimizle zincirleri koparma dönemine bazen haddimizi aşarak giriyoruz.

Dün bazı dostlardan, büyüklerimizden nasihatler aldık.

Özetle de “Sana kardeşim ekonomiden, sana ne hastalıktan. Sen yine eskisi gibi bize Konya’mızdan yazılar yaz. Seni zevkle takip ediyoruz” diyorlardı.

Aslında dost acı söyler derler ya, hiç de acı değil doğru söylüyorlardı.

İşte insan bazen kimi okuyacağına, kime inanacağına şaşırır ya.

Bizimki de oydu.

İŞ MERKEZİ NASIL MESKEN OLUR?

Bugün yerelden başlayalım dedik ya.

İki haftadır bir konunu üzerindeyim.

Hata yapmak istemedim. Sorduk soruşturduk ama sen yazık ki bu yazdıklarımız doğru.

Bu konunun fotoğrafı da var.

Şehrin merkezinden bir iş merkezinden söz edeceğiz.

Bu iş merkezinin adını ve fotoğrafını oradaki iş yerlerine zarar vermemek için yazmıyorum.   

Ama isteyen bir yetkili olursa da seve seve yazamadıklarımızı da aktarabiliriz.

Şehrin göbeğindeki bu iş merkezinde bir ofis sahibi ruhsat almak için merkez ilçe belediyesine müracaat eder.

Belediye yetkilileri haklı olarak bakarlar ve “Buraya işyeri ruhsatı veremeyiz. Çünkü burası mesken” derler.

“Bu nasıl olur?” demeyin. Bal gibi de olurmuş.

Yıllardır iş merkezi olarak hizmet veren bina kağıtta maalesef mesken olarak görülüyormuş.

Dahası buranın kat malikleri karar defterine “iş merkezi olarak kullanılacak” diye karar da almışlar. Muvafakatname var.

Şimdi şunu anlıyoruz.

Ruhsat alıp yasal olmak istiyorsanız olmaz. Ama kağıda küreğe, resmiyete, kayda girmek isterseniz sıkıntı var demektir.

Niye olmaz?

Böyle idare edersen et. Ama yasal olmak istiyorsan suç işliyorsun. Çünkü burası İş Merkezi değil mesken.

Demek ki bürokrasi hala böyle bir şey.

Allah düşürmesin!

(Küçük bir not: Allahü alem biz bunu yazdık, bildirdik yaaa. Bizimle bu durumu paylaşan beyefendinin ofisi şimdi de ruhsatsız diye mühürlenir!)

******

VALİ BEY’İN HASSASİYETİ

Bu detayı sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.

Tanıdığım günden bu yana yazıyorum.

Ve Allah izin verirse sonuna kadar bunu böyle yazmaya devam edeceğim. Sayın Valimiz Cüneyit Orhan Toprak Bey gerçekten mükemmel bir devlet adamı.

Dün yapılan haber servisinde bir şey dikkatimi çekti.

Vali Bey’in kullandığı maskedeki detay dikkatinizi çekti mi?

Vali Bey koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan önlemleri yerinde incelerken, saha denetimlerinde, esnaf ziyaretleri ve diğer programlarda. son günlerde ay yıldızlı maskeyi kullanmaya başladı.

TÜİK BAŞKANINI NASIL ATLADIK?

Geçen hafta TÜİK Başkanı Sayın Muhammed Cahit Şirin Bey’in haberini manşet yapmıştık. O gün çok sevdiğim ve aile boyu şehrin hafızalarından olan bir abim hemen uyardı. “Başkanın haberini yapmışsın iyi hoş da ha bir yere de Başkanın Konyalı olduğunu yazsaydın yaaa!”

........

Evet abimizden özür diledik.

Konyalı bir bürokrat her zaman bu şehrin gururudur.

O zaman kısa bir not verelim.     

TÜİK Başkanımız Sayın Muhammed Cahit Şirin Bey; Dr. Cenap Şirin abimizin oğludur. Uzun yıllar KADEM’de yönetim kurulu üyesi olarak çalışan daha sonra Emine Erdoğan Hanımefendinin özel kalem müdürü olan Elif Esen Hanım’la evlidir.

Hatırlayanlar ve bilenler bilir Muhammet Cahit Şirin ve Elif Esen'in düğünlerinin şahitliğini Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Emine Erdoğan Hanımefendi yapmışlardı. İlk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamlayan Şirin, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nden mezun olduktan sonra Ford, BP, Abbott gibi uluslararası firmalarda uzman ve yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2018 yılında Türkiye İstatistik Kurumu'nda göreve başlayan Muhammed Cahit Şirin, Genel Müdür olmadan öncede en son olarak bu kurumun başkan yardımcılığı görevini yürütüyordu.

*******

UĞUR BAŞKAN MÜJDELERİ DEPOLADI

Türkiye ve dünya insanlığı olarak pandemi döneminden yavaş yavaş normalleşme sürecine girerken bugün genelden tek tek ferdi olarak şehrin güzel insanlarından söz ettik.

O zaman finali bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Uğur İbrahim Altay ile yapalım.

Uğur Başkan bu pandemi döneminde en çok çalışan ve yorulan isimlerin başında geliyordu. Uğur Başkan pek çok çalışmayı ve temasını basınla ve kamuoyu ile paylaşmadı. Ankara’yı boş bırakmadı. Hani bizde bir söz vardır ya “Su yolu yapmak”. İşte Başkan da mübarek ramazan ayında bile Ankara’da iftarlar açtı. 

Uğur Başkan Konya’nın tarihine düşecek çok önemli proje ve bu projelerin ekonomik boyutlarını eti kemikten sıyırıp atar gibi tertemiz çözdü. Konya’nın Büyükşehir’in kasasından bir kuruş çıkmadan hayati işleri bağladı.

Çevre Bakanı Kurum ve Sağlık Bakanı Koca’nın yanı sıra pek çok bakanla birebir görüşerek çok önemli gelişmeleri sağladı.

Haaaa bu arada Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptığı telefon görüşmelerinde (Cumhurbaşkanı aradığı için) yine Konya adına çok büyük artılar sağlandı.

Bugün yarın başkan bunları basınla dolayısıyla kamuoyu ile paylaşmaya başlar.

O zaman biz de bu müjdelerin A’sını sizlere aktaralım ve Konya’nın trafikte, ulaşımda kendimizi bildik bileli kangren olmuş sorunlarının kökünden çözülmesi yönünde imzaların atıldığını duyuralım, noktayı koyalım.         

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Yaşamın kaynağı sevgidir, kin değil.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda trafikte arkadan ve yandan geçen araçların sürücülerini zor durumda bırakacak hareketlerden kaçındığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.