Yeni bir haftaya hep birlikte enerji yüklü, pozitif düşünceler ve ümit var olarak başlamanın şükrü içerisindeyiz.

Bir dün yazmadık hem parmaklarımız şişti hem de sizlerin düşünceleri, sohbetler ve şehrimizde yaşadıklarımız ile yine heybe fazlası ile doldu.

O zaman izninizle hemen konularımıza girelim.

SGK BİNASI BOŞMUŞ !!!

Hafta sonu yazımızda Büyükşehir Belediyesi’nin yeniden yapılıncaya kadar taşınacağını ve bu yüzden de birimler için boş bina arandığını yazmıştık yaaa. Sağ olun pek çok okurumuz telefon ederek, mail atarak Konya merkezde tam tamına 175 bina ve lojmanın satılık olduğunu ve bu binaların belediyi hizmetine sunulabileceğini belirten ortak kanaatlarını bizimle paylaşıyorlardı.

Mesela bu dost okurlarımızdan hukukçu Tevfik Buğdaycı abimiz de direkk “Ne bina aranması SGK binası bomboş. Niye orası değerlendirilmiyor. Devletin malı. Öyle çok kira ödemeye de gerek yok” diyordu.

Bence Tevfik abi çok entresan ve gözden kaçırılmaya çalışılan bir noktaya farklı yerlerden parmak basıyordu.

Hiç eline kağıt kalem alıp da resmi kurum ve kuruluşlarının aylık yıllık kaç para kira ödediğini hesaplayanımız oldu mu?

GELELİM ÇOK HASSAS MESELEYE

Kimse bana gubuzsun filan demeyecek.

Beğenseniz de beğenmeseniz de, kabul etseniz de etmeseniz de bu memlekette 40 küsur yıl bu şehirde, bu ülkede Ankara’da İstanbul’da önce Cenab-ı Allah’ın takdiri ile sonra da bize güvenen inanın büyüklerimizin desteği ile bu gazeteciliğin babasını yaptık.

Rahmetli Ecevit’in dışında Sayın Cumhurbaşkanımızın da İstanbul Belediye Başkanı olduğu dönemlerde tüm siyasi liderler ile birebir çalıştım.

Geldiğim noktada eğer ben bu siyaseti anladıysam arap olayım.

Türk siyasetinin son 40 yılını yazacak olursak ki bunu yazmamız asla mümkün değil, sabahına akşamına en hayırlı ve temiz ölüm şekli ile bir trafik kazası ile Hak’ın rahmetine kavuşuruz.

O derin işlere hiç girmem.

Yalnız rahmetli Alparslan Türkeş, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile de yakın hem de çok yakın çalışma şansını bulmuş bir gazeteci olarak, geçen haftadan bu yana sadece Ülkücü camiada yaşanılmışlıklara ben kendi iç dünyamda cevap bulamıyorum.

Son 40 yılda ülkücü camia kendi içinden malum 3 parti çıkardı. MHP, BBP ve İyi Parti.

Yani son dönemde ülkücüler bölünmüş parçalanmış gibi görünse de bu camianın insanlarının çok hassas olduğu sinir uçları vardır.

Sadece bir haftalık iki konudan örnek verelim mi?

***

Hükümet tarafından Avusturya’ya Büyükelçi olarak atanan Ozan Ceyhun olayına Türkiye ve dünya genelinde Ülkücü camianın bakışı

İYİ Parti Genel Başkan yardımcısı Koray Aydın, “Ülkücü Şehit Mustafa Erol'un katilini ve Türk milletine soykırımcı iftirasını tasarısı hazırlayarak ihanet eden birini, Türk devletini temsil makamına atamak gaflettir. Bu skandala imza atanları millet ve tarih affetmeyecektir” dedi.

MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, “Sayın Cumhurbaşkanım, Ozan Ceyhun denilen eli kanlı, ülkücü katilini Viyana Büyükelçisi olarak görmek biz ülkücüleri derinden yaralamıştır. Sizin bu yarayı acilen tedavi etmenizi, ülkücü ve MHP sevdalısı bir şahıs olarak bekliyorum. Ülkücü katilini Büyükelçi olarak tanımadığım gibi, ülkücüleri HDP ve CHP zihniyetine değişenlerin timsah gözyaşlarına da inanmam. Ozan Ceyhun ülkücü katilidir.”

OZAN CEYHUN OLAYI NEDİR?

Sosyal medyayı sallayan ve Ülkücü camianın tek yumruk olarak ayağa kalktığı Ozan Ceyhun'un adının karıştığı olay 1977'de İstanbul'daki Adana Erkek Öğrenci Yurdu'nun bombalanarak ülkücü Mustafa Eroğlu’nun ölümüne yol açan olaya karıştığı iddiasıyla ve 2. Dev-Yol davasında idam istemiyle yargılanmıştı. Ancak daha sonra dosyasının ayrıldığı ve davanın zaman aşımına uğradığı ileri sürüldü. Alman vatandaşı olan Ozan Ceyhun'un askerliğini yapmadığı da iddia edildi.

BU GENEL İDİ BİR DE YERELDEN ÖRNEK VERELİM Mİ?

Diyorum ya “Türkiye’de siyaseti ben bilirim, ben anlıyorum” diyen bana doğru bir adım öte gelsin.

Malum geçtiğimiz hafta son seçimlere bağımsız olarak giren Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu törenle bizzat da Sayın Devlet Bahçeli’nin rozetini takması ile MHP’ye geri döndü.

Şimdi biraz geriye gidiyoruz.

Sayın Oprukçu’yu 90’lı yıllardan Ankara’dan tanırm. Rahmetli Türkeş’in sağlığından. Oprukçu anam babam bildiğiniz sıkı samimi bir ülkücüdür.

Biz Sayın Oprukçu’nun üç ay önceden MHP’ye geçeceğini biliyorduk.

Bunu ilk duyduğum gün şok oldum.

Bu iş nasıl olacaktı?

Malum bugün Sayın Devlet Bahçeli’nin sağ kolu bizim vekilimiz ve benim de yakından tanıdığım samimi ülkücü Mustafa Kalaycı Bey seçimlere girerken ülküdaşı Hüseyin Oprukçu için ne demişti?

Kötü bir şeyler demişti de tam ne dediğini tam olarak hatırlayamamıştım.

Hemen Google başvurdum.

Bakın Google ne diyordu;

“OPRUKÇU LİDERİMİZE VE PARTİMİZE VEFASIZLIK YAPMIŞTIR

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, “Partimizde siyaset ve Belediye Başkanlığı yapan arkadaşlar bugün bağımsız aday olmuşlardır. Bu arkadaşların partimizle ilişiği kalmamıştır. Bağımsız aday olan arkadaşlar liderimize ve partimize vefasızlık yapmışlardır. Kendilerinin açıklamaları var, ‘Devlet Bahçeli ile yol arkadaşı olmaktan şeref duyuyorum’ diyorlardı. Devlet Bahçeli ülke bekası için mücadele verirken bağımsız aday olmak bu arkadaşlara yakışmadı. HDP açıklama yapıyor, ‘Batıda AK Parti ve MHP’ye seçim kaybettireceğiz’ diye. Şimdi soruyorum, bu arkadaşların HDP adaylarından ne farkı var? Bir Belediye için ilkeler çiğnenmemeli idi. Hassas bir dönemde bağımsız aday olmak kişisel ihtiraslarını ön planda tutmaktır” dedi

GERİ DÖNÜŞ YOK

Kalaycı, seçim sonunda bağımsız adayların partiye geri dönüşlerinin söz konusu olmadığını dile getirerek, “Bir belediye için ilkeler çiğnenmemeli idi. Ülkenin bekası her şeyin üzerindedir. Geri dönüşe Sayın Genel Başkanımız da olumlu bakmıyor” diye konuştu.

BEKA ‘VATAN’ DEMEKTİR

Kalaycı, “Ereğli Bağımsız Belediye Başkan Adayı Hüseyin Oprukçu liderimize ve partimize vefasızlık yapmıştır” dedi. Kalaycı katıldığı TV programında, “30 Büyükşehir ve ilçeleri ile 21 ilde AK Parti ve MHP İttifaka gitmiş ve ilkeli bir şekilde adayları belirlemiştir. Ereğli’deki adayımız da Adem Erdal’dır” diye konuştu.

Cumhur İttifakının ülkenin bekası için kurulduğunu ifade eden Kalaycı, “Beka demek, vatan demektir. Beka demek, varoluş, gelecek, bayrak, millet, ilke demektir. Sadece doğuya yönelik bir sorun demek değildir. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsa Ereğli etkilenmeyecek miydi?” şeklinde konuştu. “

***

Siyaset bu işte tescilli ülkücü Sayın Bahçeli’nin sağ kolu ekranda bugün aynı partide yan yaya oturan ülküdaşı için “Şimdi soruyorum, bu arkadaşların HDP adaylarından ne farkı var?” diyerek ülküdaşını HDP’li ile bir tutuyor.

***

Ben bu siyaseti anlamıyorum... Anlamıyorum. Anlamıyorum.

Anlayan diyen ne olur bir adım gelsin bana anlatsın.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bu şehrin temel sorunu içinde yaşayanların hiçbir şeyin yıllanmasına tahammül edememesi. Her şeyiniz gıcır gıcır olsun istiyoruz. Toplumsal şizofreni de burada başlıyor aslında. Aidiyet duygumuz sıfır

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda önden giden araçların arkasından nerede ise sıfır derece yanaşıp takip etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.