Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Kutlu misafiri uğurlama zamanı

Kutlu misafiri uğurlama zamanı

Oruç Ayının kadim yolcusudur bir Müslüman ve bu yolculukta insan ve oruç birbirinin daimî özleyicileridir.

Müslüman için, kendi vaktini bulmak, modern zamanın hızlı akışına dur demek, sunulan sahte zamana esir olmamak, zamanın ruhunu doğru okumak özüne uygun saatinin de olduğunu anımsamak, vaktin güzelliklerini doya doya yaşama gayretinin de ona çok şeyler kazandırabileceğinin canlı şahidi olabildiği kutlu bir Oruç ayını daha geride bırakıyoruz.

Usta şairin ifadesiyle: Gelişin bir bayramdır. Giderken de bayram bırakarak gidersin. Yalnız bir ayı değil, yılı ve ömrü onaransın… (Sezai Karakoç; Samanyolunda Ziyafet)

İnsanın geride bıraktığı bu kutlu ayda ilk on gününde rahmet arayışı, ikinci on gününde mağfiret ve üçüncü on gününde de arınma ve kurtuluş gayreti takdire şayan olup Rabbi karşısında da oldukça değerli olmalı ki sonunda bayramla ödüllendirilen bir yolculuk halini alıyor

Beşer olma vasfından sıyrılıp insan olabilmek, insanca yaşam sürmek” adına sahip olduğumuz bazı dürtülerin var olduğunu bilmek, bunlara sınırlar getirmek ve bastırmak zorunda olduğumuzun da farkında lığını arttırmak adına geride bırakacağımız Ramazan ayı ümit ederiz ki bir fırsat vesilesi olmuştur.

İnsan olarak dürtülerimizle yol aldığımız bir gerçek. Burada esas olan mesele sınırları bilmek, var olan dürtülerimizi hayra yönelterek azim ve kararlılığımızı ortaya koymaktan ibarettir.

Sadece Ramazan ayında değil, tüm zaman dilimlerinde tüketim, açlık vb. dürtülerimizin nasıl helal dairesinde giderilmesi isteniyorsa ve bu konuda bazı yasaklar ve haram olanlar söyleniyorsa, bu bilinçle kazanılan hasletlerin sürekliliğidir esas olan ve değerli kılan.

Kabul etme mecburiyetinde olduğumuz bir konuda, insanın hayatın her alanda sınırları kendisinin belirlemeye çalışması ve kuralların tek hakimi olarak kendini görmeye başladığı durumlarda sadece kendi dünyasında değil içinde yaşadığı toplumda da kaosun kaçınılmaz olacağı, kişinin sahte zamanların esiri olacağı gerçeğidir.

İnsanı en iyi tanıyan Rabbi olduğuna göre, onun çizdiği sınırlara uygun hareket etmekte görevimizdir. Kişiyi aklen, ruhen ve bedenen disiplin altına almak ve kişinin Kur’an ahlakıyla ahlaklanması için tutulması istenen oruçların ödülü de kavuşulan bayram nimeti olacaktır.

Her yıl büyük bir sevinçle döndüğüne inandığımız Ramazan (Oruç) ayında bedenen ve ruhen arınanlar, şeytanlarını zincirleyebilenler, sadece aç ve susuz kalarak değil gerçek manada orucun hakkını vererek yol almayı başarabilenler bu bayramın gerçek mana erleri olacaktır.

Bir gün öncesi belli vakitlerde yemenin yasak edilmesi gibi bayramda da oruçlu olmanın yasak edilmesi bir nevi genel iftar ziyafeti sunulması sırrını doğru okuyanlar gerçek manada nefsinin kimin kudretinin elinde olduğunun da bilincinde olanlar bayramında ifade ettiklerini gerçek manada yaşayacak olanlardır.

İnanan bir kişinin yaşayacağı gerçek bayram, emrolunduğu şekilde yaşamış ve arınmış şekilde huzura varacağı gerçek Yâr ile vuslatı halinde mümkün olacaktır.

Her sene insanlara unuttukları değerleri hatırlatmaya gelen bu kutlu misafiri, yeniden kavuşma özlem ve arzusu içinde idrak edeceğimiz bayramla birlikte uğurlama zamanı geldi.

Yaşadığı hayat insanın aynasıdır…

Ömrümüze ışık olması, merhamete, kalb-i selime ulaştırması, milletimizde, gönül coğrafyamızda birlik ve beraberlik ruhlarımızı güçlendirmesi, tüm insanlığa mutluluk, huzur ve refah getirmesi temennisiyle kutlu olsun bayramımız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi