“Bu gençlik, ruhta en ileri ve maddede en güzel vücuda sahip ve bu gâyenin en girift hesabına malik olacaktır…”

Ahlaki duruşu ve karakter özellikleriyle de örnek bir şahsiyet "Necip Fazıl Kısakürek"

Onun gençliğe olan bakışı ve sevdası eserlerinde en çok önem verdiği konular arasında yer alır. Bu yazımızda kısaca onun Gençliğe bakışına yönelik düşüncelerine yer vereceğiz.

Necip Fazıl’ın İman ve Aksiyon adlı eserinde de ideal gençlikle ilgili önemli önermeleri vardır. Bu eserde gençlik çeşitli yönlerden değerlendirildikten sonra ideal bir gençlikte olması gereken on bir özellik sıralanmaktadır.

“İdeal genç”in temel on bir vasfı vardır:

1.Aşk

2. Üstün akıl ve sır idraki

3. Nefs muhasebesi

4. Eşya ve hadiselere tahakküm ve onları tasarruf mizacı

5. Aksiyon ruhu

6.Gözükaralık

7. Fedakârlık ve Disiplin

8. En derin merhamet içinde en keskin şiddet

9. Başta samimiyet, her şubesiyle O’nun ahlakı

10. Zarafet ve estetik

11. Tek ümmet modeli olarak sahabîyi almak”

Batının sahip olduğu aklı Doğunun sahip olduğu ruh ile yoğurabilen, tasavvufun derinliğini yakalayabilmiş bir nesil onun özlemleri arasında yer almıştır.

Bu nesil, kimi yerde Büyük Doğu kimi yerde Akıncı, kimi yerde ise Anadolu Gençliğidir.

“Anadolu genci! Büyük Doğu idealinin ruhlar üzerindeki müşahhas nakşı olarak aşağıdaki 9 maddelik idrak seviyesine yükseldiğin ân her şey tamamdır:

1) Tarihini, Garba karşı taarruz, müdafaa ve manevî teslimiyet diye üç devreye ayır ve her devrede mevkiini tespit et! Birinci devrede bahtiyar, ikinci devrede öksüz, üçüncü devrede kölesin!

2) Dininin safiyetini ve bütün zaman ve mekân hâkimiyetini, derin bir vecdi içinde şuurlaştır; ve onu, ham yobaz ve kara softayla, aynı kolun ters mümessili ahmak kâfire karşı korumanın usulünü öğren!

3) Son yüz küsur yılın satıh üstü budala taklit gayretini en gerçek kıymet hükmüne bağla ve Rumeli yoluyla gelen Yahudi, kozmopolit, emperyalist tesirleri, elle tutarcasına teşhis et! Artık sende, yüz küsur yıldır köpürtülen gerilik, ilerilik masallarını yutacak göz kalmasın!..

4) Siyasette, idarede, edebiyatta, fikirde, sahte kahramanlarla gerçeklerini ayırmayı bil; ve bunların gerçeklerini sana unutturmak ve sahtelerini de yutturmak için yalancı ilim imaline kadar gidildiğini kesret!

5) Milliyetçiliği sadece belli başlı bir ruhun zarfı diye anla, mazruf dururken zarfı mefkûreleştirme; ve bu zarfın mekânını Anadolu kabul et! Anadolulu olmakla kalma, bu Ölçü çerçevesinde Anadolucu ol!

6) Kendini en merhametsiz nefs muhasebelerine tâbi kıl, zaaflarınla kuvvetlerini gayet iyi hesap et; ve Türk genci diye karşına çıkacak tipleri, maddelerinden ruhlarına kadar ezici bir heybet sahibi olmaya bak! Onlar, bütün fâni dünyalarıyla sadece nefsin, sense ruhun muhatabısın! Onların yolu pek kolay, seninkiyse çok çetin...

7) Aşk, vecd, heyecan seciyesi...

8) Hamle, teşebbüs, taarruz psikolojisi...

9) Ev sahipliği tavrı ve hâkimiyet edası...

Anadolu genci! Sen ol artık, ol ki bizde rahat ölelim! ” (Kısakürek, 1998: 331-332).

Necip Fazıl eserlerinde her zaman gençliğe aksiyon ve ruh aşılamaya çalışmış, tarih, din, dünyayı okuma bilincine önem vermiş, aynı zamanda kendi toplumuna yabancılaşmayan, kendi kimliği ve coğrafyası ile barışık, toplumu ilgilendiren tüm alanlarda aktif, heyecanlı ve kendine güvenen bir nesil oluşturmanın çabası içinde olmuştur.

Zaman içinde onun Büyük Doğu ideali, yıllar sonra hem Türk edebiyatında hem de Türk siyaset-düşünce dünyasında bir karşılık bulmakta gecikmemiş, düşünceleri bu topraklarda hayat bulmuştur ve devam etmektedir.

Onun sanatçı kimliğinin yanında, geleceği doğru okuyan, toplumda derin etkiler bırakmış/barakan önemli bir ideolog olarak ta miras bıraktığı düşünceleri eserleriyle yaşamaya devam edecektir.

Bizler ve neslimiz için “Geçmişi ve geleceği ile sohbet edebilen bir insan” olmak önemli ve anlamlı bir gelişim aşamasıdır...

İdealizm, realizm ve aktivizm konuları bilmeye değil olmaya bakan hakikat erlerinin hayat yolculuklarında öncelikleri arsındadır.

Bu önceliklere ulaşmak için; çileyi kaldırımlarda yaşayanların, mutlak arayış içerisinde olanların, çile makamına ulaşanların, terk ve red safhalarına erenlerin, mahkûmiyetlere boyun eğmeyenlerin, toplumdan kopmadan toplum içinde çile çekmeye talip olan diriliş erlerinin varlığından haberdar olmak ve gençlerimize onları ve eserlerini örnek olarak sunmak elzemdir.

Gençliğimizin başta kendini bilmesi, geleceğe dönük hedefleri olması ve bunların hayata geçmesi için önünü aydınlatacak ışık kaynaklarına ihtiyaç duyacağı da aşikârdır.

Bu toplum için Işık kaynaklarından birisi olduğuna inandığımız, ‘’İnanç, fikir, sanat ve aksiyon ‘’ anlamında örnek şahsiyetlerden biri olan Necip Fazıl’ın destansı mücadelelerini ve eserlerini doğru okumak ve okutmak dilek ve temennisiyle onun bir şiiriyle yazımızı sonlandıralım.

Oyuncak kırılır, haydi, ya insan,

Nasıl parçalanır, nasıl bölünür?

Söylerler, mezara kulak dayasan;

Bir daha ölmemek için ölünür.

Çekilmez akılda bu kadar sancı;

Akıl bir küçük diş, at, kurtulursun!

Ölmemenin olsa gerek ilacı;

Eski rafta ara, belki bulursun! ..